Buradasınız
Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
Gebze’den bir petrokimya işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bir gün bülbül, yıllardır aynı ağaçta yaşadığı arkadaşlarının vızıltısından rahatsız oldu. Bu vızıltılar doğduğundan beri komşu oldukları balarılarından geliyordu. Bülbül “bu nasıl saygısızlık, muhteşem sesimi duyamıyorum” dedi. Akşama kadar suyun aksinde rengârenk, güzel mi güzel tüylerine hayran hayran bakıp adeta kendine âşık olan bülbül, ayrıca dünyada kendisinden daha güzel bir ses olmadığını düşünüp saatlerce şarkı söylerdi. Bülbül “ben dünyanın en güzel şarkılarını söylerken arılar ‘vız vız da vız vız’ sadece gürültü yapıyorlar, buna bir çözüm bulmalıyım” dedi. Bir şekilde arıları ağaçtan kovmak istiyordu. Fakat arılarla başa çıkamazdı. Bülbül narin bir hayvandı. Bugüne kadar hep prensesler gibi yaşamıştı. Annesi ve babası bir dediğini iki etmemiş ne isterse yapmışlardı. Arılar gibi hırçın değildi. Üstelik arıların da iğnelerinden epeyce korkardı. Arılar bir araya geldiklerinde çok güçlü oluyorlardı. Bülbül düşündükçe korkmaya başladı.
Oysa arılar, dünyanın en güzel yiyeceklerinden biri olan balı üretmekteydi. Arılar ne iş olsa birlikte yapar ve böylece onlara hiçbir iş zor gelmezdi. Arılar dayanışmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu bilir, şarkılarını bile hep beraber söylerlerdi. Ne yazık ki kişisel zevklerinden başka derdi olmayan bülbül arıların dayanışmasını saçma bulur ve anlamazdı. Bülbül, arkadaşları için bile faydalı şeyleri hiç mi hiç düşünmezdi. Doğanın diğer canlıları bülbülün umurunda bile değildi. “Şu arılardan nasıl kurtulayım, ne yapayım?” diye düşünürken aklına Altın Dağı’nın tepesinde yaşayan açgözlü dev geldi. Peki ama arıları yakalaması için devi nasıl ikna edecekti? Arılar küçücük, dev ise kocamandı. Arıları yakalatmak imkânsız görünüyordu.
Dev, mağarasında tembel tembel oturan, diğer hayvanları kendi emrinde çalıştıran ve zenginliğiyle övünen kötü kalpli biriydi. Gücünün yettiği tüm hayvanlara kötü davranırdı. Bunların farkında olan bülbül devin yanına gitmeye çekiniyordu. Bir süre düşündükten sonra kararını verdi. Kibri ve komşusuna olan nefreti galip geldi. Açgözlü devle konuşacaktı. Soluğu devin mağarasında alan bülbül, deve arıların çok güzel balları olduğunu, mutlaka denemesi gerektiğini söyledi. Tabi bülbül balı öyle bir methetti ki devin ağzının suyu aktı. Hizmetindekilere döndü ve “derhal arıların yuvalarına gidin tüm ballarını alın ve yuvalarını yakıp yıkın, arıları da öldürün” dedi. Bunu duyan bülbül kendi yuvasının da yıkılacağını düşünerek hemen söze girdi ve “hayır olmaz” dedi. Dev, bülbülü avucunun içine alıp sıkmaya başladı. “Sen bana karşı mı geliyorsun?” dedi. Bülbül; “hayır efendim yanlış anladınız. Şöyle ki siz eğer onları öldürürseniz bir daha bal yiyemezsiniz. Oysa ben sizin ömür boyu bu güzel yiyecekten yemenizi isterim” dedi. Bunu duyan dev bülbüle “nasıl olacak bu dediğin, anlat bakalım” dedi. Bülbül başladı anlatmaya “arıların bir kraliçesi var, eğer onu tutsak edersen diğer arılar senin kölen olur ve sana hizmet etmek zorunda kalırlar” dedi. Ayrıca “balarılarının kovanları gizlidir bulamazsın. Ama istersen ben sana kraliçe arıyı getirebilirim. İkinci günün sabahında buradayım” dedi. Devi zekâsıyla ikna eden bülbül hızla oradan uzaklaştı.
Bülbül söz verdiği gibi ikinci günün sabahında kraliçe arıyı getirip deve teslim etti. Kraliçe arıyı bir sandığın içine hapseden dev, artık arıların tüm balına el koymuştu. Dev bülbüle dönüp “teşekkür ederim. Sen çok zeki bir kuşsun, çok güzel tüylerin ve dinleyen herkesi mest eden bir sesin var. Bana çok faydan dokundu. İstersen hep bu mağarada kal, seni buradaki tüm köle hayvanların lideri yapayım. Güzel sesinle onlara emirler verirsin” dedi. Övgüden mest olan bülbül devin teklifini kabul etti. Dev eliyle işaret ederek “bak burası da makam odan” dedi. Devin bülbüle makam odası diye tanıttığı yer aslında bir kafesti. Bülbül aldığı övgülerin verdiği hazla açgözlü devin esas niyetini anlayamadı. Kafese kendi ayağıyla giren bülbül bir anda kapının dev tarafından kilitlendiğini görünce şaşkına döndü. Dev kahkahalarla gülerek, “hah hah ha artık sen de sadece benim için şarkı söyleyeceksin” dedi. Bülbül “ama ben sana güzel bir yiyecek getirdim ve yardım ettim” dedi. Açgözlü dev “bunca yıllık arkadaşlarına ihanet edip benim gibi kötü birinin eline teslim eden biri bana her koşulda ihanet eder” dedi.
Böylece dayanışma, kardeşlik ve birlik olmak gibi erdemlere sahip olmayan, aksine bu gibi kavramları her fırsatta küçümseyen, kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen bülbül, komşularına ihanetin bedelini ömrünün sonuna kadar açgözlü devin kafesinde mahkûm olmakla ödedi.
- Jack London: İşçi Sınıfının Kalbinden Bir Yazar
- Sömürü Düzenine Paydos Örgütlü İşçilerle Gelecek
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- Uyandıran Masalcı Samed Behrengi’nin Ekini
- “Mübadele Öyküleri” İzmir’den Anlatıyor…
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
- Genç İşçi Xu Linzi
- İşçi Sınıfının Tarihe Tanıklık Eden Ozanları
- Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
Son Eklenenler
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...