Buradasınız
Sarı Mehmet Olmak!
İstanbul/Esenyurt’tan bir emekçi

Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından Orhan Kemal… Bu sözler, 2 Haziran 1970 Sofya Devlet Hastanesinde yaşama veda etmeden önce söylediği son sözleridir. Yaşamı, öyküleri, romanları ve yarattığı karakterleriyle işçi sınıfına zengin bir miras bırakmış, hayatını insanın insanı ezip sömürmediği, savaşların olmadığı bir dünya mücadelesine adamış Orhan Kemal’i mücadeleci işçiler hiçbir zaman unutmayacak!
Düşündüm ki Orhan Kemal’i en iyi yarattığı karakterler tanıtır, bu sebeple mürekkebinde can bulan karakterlerden biriyle Ustayı analım istedim. O işçi sınıfının yanındadır ve sınıfı bellidir. Grev öyküsünde anlattığı Sarı Mehmet de fakir fukara işçilerden biridir. Sarı Mehmet dokuma fabrikasında çalışır. Arkadaşlarıyla günde on iki saat çalışmaya zorlanır. Sarı Mehmet arkadaşlarıyla konuşur, onları birlik olmaya ikna eder ve işgününü sekiz saate düşürme mücadelesine önayak olur.Fabrikadaki tüm işçilerle direnişe geçerler. Bunu duyan patronun oğlu (Küçük Ağa) Sarı Mehmet ve arkadaşlarının karşısına dikilir. Ateş püskürür Mehmet’e: “Ben senin büyüğün değil miyim? Ekmek veriyorum sana!”Sarı Mehmet tokat gibi yapıştırır cevabı: “Sen, bana ekmek veriyorsun ha? Çalışıyorum ben, alnımın teriyle kazanıyorum onu. Bana ekmek veriyormuş. Sen kimsin de bana ekmek vereceksin? Ben çalışmayayım da sen bana ekmek ver... Ulan siz değil ekmek, günahınızı bile vermezsiniz bedavadan!”
Bugün de patronlardan sıkça duyarız Küçük Ağa’nın Sarı Mehmet’e söylediklerini: “Ben size ekmek veriyorum, istihdam yaratıyorum, aslında para kazanmıyorum, sizler işsiz kalmayın diye fabrikayı kapatmıyorum…” Bunu bir lütufmuş, sanki karşılıksız, hayrına yapıyormuş gibi pişkince söylerler. Sınıf bilinci olmayan çoğu işçi kardeşimiz de buna inanır, ezilir büzülür. Sarı Mehmet gibi düşünemez. Biz olmazsak çarklar dönmez, şalter iner de üretim durursa patronların cebi dolmaz diye düşünemez. Bu işte bir terslik yok mu kardeşler?
İşçiler üretmezse patronlar ne işe yarar? Sarı Mehmet gibi patronun karşısında dik durmak, onların palavralarına kulak asmamak, asıl gerçeğin ne olduğunu anlamak, anlatmak, kısaca mücadele etmek bilinçli işçi olmaktan geçer. Bilinç ise örgütlü mücadeleyle açığa çıkar. Kendi sınıfını tanırsın ve karşındaki patronlar sınıfının ne kadar güvenilmez olduğunu, kendi çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmediğini kavrarsın. O zaman Sarı Mehmet gibi ezilmeden büzülmeden hakkını arar, çarkı bozuk bu düzene dur dersin ve mücadele edersin. Açlık sınırı altında kalan ücretlerimizle bu yaşadığımız hayat, hayat değil! Bizler de üreten, emek veren işçiler olarak güzel yaşamayı hak ediyoruz. Ama bunun için çabalamazsak birileri gelip “bu senin hakkın” demez. Hakkımız olanı almak ise birlik olmaktan ve mücadele etmekten geçer!
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
- Genç İşçi Xu Linzi
- Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
- Yaşamı Geliştirenler: Haliç’in Direnen İşçileri
- Geçmişi Unutmak Derin Yaralar Açar…
- İşçi Sınıfının Tarihe Tanıklık Eden Ozanları
Son Eklenenler
- Türkiye’de emekçilere yaşamı zehir eden; fiziksel, toplumsal, psikolojik olarak derinden etkileyen bir yoksullaşma var. Ancak toplumdaki çıkışsızlık duygusu, bu yoksullaşmanın çok daha katmerli biçimde hissedilmesine neden oluyor. Tek adam rejimi,...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası 26 Ocakta İstanbul’da bulunan Tuzla Eğitmen Koleji önünde, sendikalı olduğu ve tatil hakkını savunduğu için işten atılan öğretmen İrem Erdem için basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde bir konuşma yapan İrem...
- “Sizin de bildiğiniz gibi ev kadınları işçi sayılmaz, oysa evin işi, çocuğun bakımı bizim sırtımıza yıkılmış durumda. Mutfakta yapacağımız yemeği, yakacağımız doğalgazı, elektriği, suyu yani her şeyi hesap etmek zorundayız. Ürünlere gelen zamlar...
- Bizler Gebze’de yaşayan ev emekçisi, yemekhane ve metal işçisi kadınlarız. Taleplerimizi dilden dile yaydığımız “Yoksulluk Çığ Gibi Büyüyor, Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızı Eylül ayından beri sürdürüyoruz. Kampanyamız...
- Adaletsizliğe, işsizliğe ve hayat pahalılığına karşı durmak istiyorsak; toplumun yapay temelde ayrıştırılmasına ve insanların ötekileştirilip aşağılanmasına karşı çıkıyorsak; grevlerimizi yasaklayan, demokratik hak ve özgürlüklerimizi yok eden tek...
- Bursa Demirtaş Sanayi Sitesindeki Barutçu Tekstil’de çalışan kadın işçiler Öz İplik-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atıldılar. İşçiler en meşru hakkı olan sendikalaşma haklarından vazgeçmeyerek fabrika önünde direnişe geçtiler. UİD-DER’li...
- Haklarını almakta kararlı özel sektör öğretmenleri 21 Ocakta Ankara’da bir kez daha taleplerini haykırdılar. Bingöl’de fırın işçileri kötü çalışma koşullarına artık yeter diyerek, 23 Ocakta DİSK/Gıda-İş Sendikası öncülüğünde Dörtyol Saat Kulesi...
- Ben çok fazla indirim kovalayan bir kadınım. Çünkü bir yandan kredi ödüyoruz bir yandan da tek maaşla iki çocuk yetiştiriyoruz. Mesela önceden alışveriş yaparken sıvı yağ, salça, çay gibi mutfak ihtiyaçlarından bir paket stok yapabilirken, şimdi...
- Metal patronlarının örgütü MESS ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayan Green Transfo Energy Turkey Enerji Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş’de (eski ismiyle Schneider Enerji’de) işçiler, grev yasağına rağmen greve çıktılar....
- Schneider Enerji’de 23 Ocak günü fabrikaya grev pankartı asıldı ve sloganlarla fabrikada grev başladı. Ancak siyasi iktidar işçi düşmanı olduğunu bir kez daha kanıtladı, işçilerin grev hakkını bir kez daha yok saydı. Grevin ikinci gününde Erdoğan’ın...
- MESS kapsamında olan Schneider Elektrik, Hitachi, Grid Solutions Enerji, Schneider Enerji, Arıtaş Kriyojenik’e bağlı olan 11 fabrikada toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 23 Ocakta grev kararı alınmıştı. Yapılan...
- Dili, dini, rengi, etnik kökeni ne olursa olsun kapitalizm altında dünyanın tüm işçilerinin kaderi ortaktır. Yoksullaştırma politikaları, hak gaspları, baskıcı ve antidemokratik rejimler, emperyalist savaşlar, birbirini izleyen krizler dünya işçi...
- Adana’nın Yüreğir ilçesinde yetmiş kişinin çalıştığı Arçelik Yetkili Servisinde işçiler, DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikasına üye oldular. İşyerinde sendikalı çalışmak için mücadele yürüten işçilerden bazıları işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçiler...