Buradasınız
Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
Sancaktepe’den bir lise öğrencisi

Yaz tatilinde okuduğum iki kitaptan bahsetmek ve bunlarla ilgili duygularımı paylaşmak istiyorum. İlk okuduğum roman Ernst Glaser’in 1902 Doğumlular adlı romanı dört yıl süren Birinci Dünya Savaşı dönemini anlatmaktadır. Savaşı bir çocuğun gözünden anlatır yazar. Çocuk Birinci Dünya Savaşı başladığında 12 yaşındadır. Bittiğinde ise yaşı 16’dır. Kitap savaşın bütün çirkinliklerini, vahşetini açık açık anlatmaktadır. Romanda farklı inançlardan, ülkelerden insanların birbirlerine karşı nasıl kışkırtıldığını, önyargılı hale getirildiğini anlatan sayfalar da vardır. Başta kimse savaşın bu kadar korkunç bir şey olduğunu bilmemektedir. Bu yüzden ülkede savaş patlak verdiğinde, savaş değil şenlik havası oluşur. İşçi önderleri ve işçiler savaş öncesinde patronlara karşı mücadele ederken, savaş başlayınca milliyetçi hezeyanların yükseldiği şenliklerde bir araya gelerek yurtlarını nasıl savunacaklarını konuşurlar. Sonra savaş giderek ciddileşmeye başlar. Başta savaş çıkacağına inanmayanlar, çıksa bile bu kadar büyüyeceğini tahmin etmeyenler gün geçtikçe tehlikenin ciddiyetinin farkına varırlar. Çünkü her gün cepheden ölüm haberleri gelir. Tabi bu sürede insanlar savaşı sınıfsal durumlarına göre hissederler. İşçi ve emekçiler savaşın acılarını yaşarken zenginler, burjuvalar için durum farklıdır. Ve emekçi kadınlar… Onlar da artık sokaktadır. Kucaklarında aç çocuklarıyla ekmek için sokağa dökülmüşlerdir.
Okuduğum ikinci roman Erich Maria Remarque’ın yazdığı Dönüş Yolu ise Birinci Dünya Savaşı sonrasında yaşananları anlatmaktadır. Savaşın son günlerinde cephedeki askerler sonunda eve dönecekleri için çok heyecanlıdırlar. Ama asıl savaş şimdi başlamaktadır. Bu kitap savaşın henüz bitmediğini vurguluyor. Olaylar lise eğitimlerini yarım bırakmak zorunda kalıp askere çağrılan gençlerin gözünden anlatılıyor. Bu gençler savaşın bütün iğrençliğini görmüşlerdir. Cephelerden geri dönen askerlerin çoğu savaş öncesinde bıraktıkları yaşama geri dönemezler, adapte olamazlar, savaşın dehşetini unutup günlük yaşama uyum sağlayamazlar. Hatta bazısı kendini öldürür ya da bunalıma girer.
Aslında bu iki roman birbirinin devamı değil, ancak “1902 Doğumlular” savaş yıllarını, “Dönüş Yolu” ise savaştan sonra yaşananları anlattığı için birbiriyle bağlantılı... Romanların gerçek hayatta yaşanmış olayları anlatması çok üzücüydü. Bu olayları gerçek hayatta yaşamış olan çocukların ve gençlerin olduğunu öğrenmek 16 yaşında bir genç olarak daha fazla etkiledi beni. Savaş gerçeğinin ne demek olduğunu büyük bir heyecanla okuduğum bu kitaplar sayesinde öğrenmiş oldum.
- Jack London: İşçi Sınıfının Kalbinden Bir Yazar
- Sömürü Düzenine Paydos Örgütlü İşçilerle Gelecek
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- Uyandıran Masalcı Samed Behrengi’nin Ekini
- “Mübadele Öyküleri” İzmir’den Anlatıyor…
- Ana Romanı ve Bugüne Yansıyanlar
- Gözbağı ve İşçi Hüseyin’in Dönüşümü
- Erzurumlu Emrah’ın Hikâyesi, Bizim Hikâyemiz
- Savaşın Gerçek Yüzünü Anlatan İki Kitap
- Sarı Mehmet Olmak!
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Şikago Mezbahaları ve Kapitalizm
- Cefakâr Galip Ustalar ve İnsanlığın Özgürlük Bahçesi
- “Ölümün Ağzı”
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Büyük Biraderler İş Başında!
- Rıfat Ilgaz: Ses Ol, Işık Ol, Yumruk Ol!
- Genç İşçi Xu Linzi
- İşçi Sınıfının Tarihe Tanıklık Eden Ozanları
- Bal Arıları, Bülbül ve Açgözlü Dev
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
Son Eklenenler
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye, tamamen ezmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. Bir süredir “Kent Uzlaşısı” ile kazanılmış CHP’li ilçe belediyelerine operasyonlar düzenleyen, seçilmiş belediye başkanlarını hapse atarak yerlerine...
- Şubat ayında greve çıkan Tekgıda-İş Sendikasında örgütlü Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün işçileri, İzmir’de aileleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Üç aydır ücretleri ödenmeyen Doruk Madencilik işçileri, şirketin Ankara’da bulunan...
- Diyanet İşleri Başkanlığı, bir yoksulun günlük gıda ihtiyacını göz önüne alarak belirlenen Ramazan fitresinin asgari ücret veya emekli aylığı alanlara da verilebileceğini açıkladı. Bu sözler Türkiye’de işçi ve emekçilerin nasıl bir yoksulluğa mahkûm...
- Sırbistan’da 2024’te Novi Sad şehrinin bir tren istasyonunda 15 kişinin yaşamını yitirmesi üzerine gerçekleşen kitlesel protestolar sonucunda Bakanlar ve Başbakan istifa etmek zorunda kaldı. Ancak bunlarla yetinmeyen, yolsuzlukların son bulmasını ve...
- İngiltere’de emperyalistlerin savaşına karşı emekçilerin barış sesi yükselmeye devam ediyor. 25. Ulusal Eylem Gününde çeşitli şehirlerden başkent Londra’ya akan on binler, İsrail saldırısı altındaki Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunu...
- İşçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı mücadelesini, dayanışmasını güçlendirmek için çalışan UİD-DER’in, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle gerçekleştirdiği etkinlikler 16 Martta devam etti. UİD-DER’in İstanbul Avrupa ve Anadolu...
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.
- Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde 6 Martta başlayan Alevilere yönelik saldırılarda yüzlerce kadın, erkek, çocuk katledildi. “Eski rejim kalıntılarının temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda cihatçı çeteler evlere...