Buradasınız
Yemeğimize de Göz Diktiler
Sancaktepe’den bir işçi

Pandemi sürecinde siyasi iktidarın ve patronların salgını nasıl kullandıklarını, önlem alma konusunda ne kadar samimiyetsiz olduğunu defalarca gördük, görmeye de devam ediyoruz. Temizlik-mesafe-maske söylemini dillerinden düşürmezken, bağışıklık sistemini güçlü tutmak için yapılması gerekenleri zerre kadar umursamıyorlar. Oysa salgından korunmanın olmazsa olmazıdır güçlü bağışıklık sistemi… Güçlü bir bağışıklık sistemi için ise çalışma koşullarının iyileştirilmesi, yeterince dinlenmemiz ve sağlıklı beslenmemiz gerekiyor. Ama bunların hiçbiri işyerlerinde sağlanmıyor, aksine mevcut olanı da elimizden almaya çalışıyorlar. Örneğin daha yoğun ve daha uzun saatler çalıştırılıyoruz, yemeklerin kalitesi artacağına eskisinden bile kötü geliyor. Hatta pandeminin ilk günlerinde sözde virüse karşı önlem bahanesiyle yemek yerine ekmek arası kaşar-salam ya da kahvaltılık verildi pek çok işyerinde.
Bir arkadaşımla özlem gidermek için bir araya geldiğimizde hal hatırdan sonra her zaman olduğu gibi yaşamımızın bir parçası olan işyerlerimizden konuşmaya başladık. Çalıştığı işyerinde yaşanan bir olay beni hem öfkelendirdi hem de elde edilen sonuç umutlandırdı. Arkadaşım bir huzurevinde, yemek dağıtımında çalışıyor. Pandemi boyunca ayın 15 günü yatılı çalışıyor, diğer 15 günde ise ücretsiz izne çıkartılıyorlar. Yatılı çalışmanın yıpratıcılığı, ayın yarısı köle gibi çalışırken geri kalan yarısı günde 39 liraya mahkûm edilmeleri zaten başlı başına bir sorun. Ama işçileri bu koşullarda çalıştırmak patronlara yetmemiş olmalı ki, yemeklerine de göz koymuşlar. Gerisini arkadaşımdan aktarıyorum:
“Huzurevinde çalışan hastabakıcılar uygunsuz koşullarda ortak yatakları dönüşümlü kullanıyorlar. 15 gün boyunca evlerinden, ailelerinden ayrı, bin bir zorlukla çalışıyorlar. Doğru dürüst yatakları bile olmuyor. Vardiya değişimine kadar yeteri kadar dinlenemiyorlar. Öyle zamanlar oluyor ki, yatacak yer bulmakta zorluk çekiyor, kollarının altında şişme portatif yataklarla oda oda gezip yatacak yer arıyorlar. Huzurevinde kalan yaşlılara hastalıklarından ve yaşlarından dolayı diyet yemekleri hazırlanıyor. Yatılı kalan personele ise güçten düşmemeleri için akşam yemeklerinde protein ağırlıklı yemek menüsü çıkıyordu. Bu durum bir süre devam etti. Fakat geçtiğimiz hafta, bunca zorluğa katlanan bakıcıların akşam menüsü kaldırılarak yaşlılarla aynı diyet yemeğinden yiyecekleri söylendi. Yemek dağıttığımız servisin önüne hastaları için yemek almaya gelen bakıcılar alınan kararı öğrenince bir hareketlilik oldu, herkes toplandı. Karar haklı olarak çok kızdırdı herkesi. İhtiyaç duydukları vitamin ve proteinleri alabilecekleri tek bir öğünleri vardı, ona da göz koyulmuştu! Arkadaşlar tepsileri dağıtım servisinin önüne bırakıp hep birlikte yönetim odasına çıktılar. Hiç hak etmedikleri bu uygulamaya ortak tepki gösterip bu durumda hizmet vermeme kararı aldıklarını söylediler. Bir saat süren ortak duruş ve yönetimle görüşmeler sonucunda akşam yemeklerini geri almayı başardılar. Üstelik kendi hazırladıkları menüyü de kabul ettirdiler.”
Arkadaşımla yaptığımız sohbette böyle sorunların birçok işyerinde yaşandığını konuştuk. Sorunlara ne kadar canımız sıkılsa da arkadaşımın çalıştığı işyerinde oluşan dayanışmanın böyle bir sonuç vermesi bizi mutlu etti. Sohbet sonunda örgütlü hareket etmenin ne kadar önemli olduğu sonucunu çıkardık. Çok sevdiğim bir sloganın bir kez daha vücut bulduğunu gördük: Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
Umut Nerede?
“150 Bin Lira Tazminat Kazandı”
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...