Buradasınız
Sabır Taşımız Ha Çatladı Ha Çatlayacak!
Kocaeli den bir kadın petrokimya işçisi
Yerin yedi kat altı derler ya, işte madenciler denince insanın aklına bu sözler geliyor. Madenciler her gün girdikleri yüz metrelerce derinlikte alın teri döküyor, ekmek parasını kazanıyorlar. Onlar bizim sınıf kardeşlerimiz! Çocuklarına “helal” lokma götürebilmek için namuslarıyla, şerefleriyle çalışmayı tercih ediyorlar. Ama ne yazık ki sekiz yıldır hak ettikleri kıdem tazminatı haklarını ve ücretlerini alamıyorlar. Nice hayatların kararmasına sebep “Uyar Madencilik” patronu, daha göçük altında kalan işçi kardeşlerimizin hesabını vermemişken bir de üzerine konduğu işçi haklarını da vermemek için bin dereden su getiriyor.
Geçtiğimiz aylarda yıllardır yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi için eylem yapan Soma ve Ermenek’ten madenci işçiler, Ankara’ya yürümeye başlamışlardı. Bu süreçte nelerle karşılaştıkları hepimizin malumu. Bu yürüyüş esnasında işçileri engelleme çabalarına karşı bir madenci eşinin feryatlarını kulaklarımızla duyduk. Ne kadar haklı bir feryattı: “600 tane adam 25 milyar para alıyorlar, belki daha fazla alıyorlar. İkisinin maaşını toplasan zaten benim adamın tazminatı verilecek. Askıya ekmek asıyorlar, ekmek asmayacaksınız askıya arkadaşım. Ekmek vereceksiniz, millete iş vereceksiniz. Alın terini vereceksiniz ki millet kendi ekmeğini kendi götürecek. Eşimin yolunu keserlerse ben de buradan yürürüm hodri meydan” dedi ablamız. Bu sözleriyle orada hakkını arayan maden işçilerinin ve ailelerinin sesi olmuştu adeta.
Tüm baskı ve yıldırma çabalarına rağmen maden işçileri geri adım atmadılar. Ancak kömür çıkarmak için kazma tutan elleriyle hayat kurtarmak için yürüyüşlerine ara verip İzmir depreminde İzmirli kardeşlerinin yardımlarına koştular. Ardından yeniden mücadelelerine devam ettiler. Geçtiğimiz günlerde ise geri adım atmayan madencilere çözüm sözü verildi. Ancak madenciler verilen sözler tutulmazsa yeniden yürüyüşlerine kaldıkları yerden devam edeceklerini söylediler ve nitekim bu sözler hâlâ tutulmadı.
Siyasi iktidar, patronlara her türlü kolaylığı sağlıyor, işçiler ise görmezden geliniyor. Haklarımızı talep ettiğimizde ise pandemi bahanesiyle “hıfzıssıhha kuralları” öne sürülüyor, adeta aba altından sopa gösteriliyor. Gerçek şu ki; iktidar kendisi dışında herkese karşı pandemi kurallarını bir saldırı malzemesine dönüştürmüş durumda. Mesela gösteri, toplantı, yürüyüş ve etkinlikler genel olarak yasaklanıyor ama iktidar için her şey serbest. Cumhurbaşkanı miting düzenleyebiliyor, insanlara çay fırlatabiliyor. Parti kongresini yapabiliyor, etkinliklerini sürdürüyor. Sıra işçilere gelinceyse bir bahane bulunuyor. Her grev “milli güvenliği bozucu nitelikte” diye yaftalanıyor.
Egemenler, biz işçilerin öfkesini, sabrını hafife alıyor, her şeyi sineye çektiğimizi zannediyorlar. Giderek artan yoksulluğumuza sabretmemizi ve kuru ekmekle yetinmemizi salık veriyorlar. Ama biz işçi sınıfıyız ve bizim sabrımız bir yere kadardır. Sabır taşımız ha çatladı ha çatlayacak!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...
- Evlatlarımızın sağlıklı gelişimi, sadece ne yiyip içtikleriyle değil, nasıl bir ortamda, çevrede büyüdükleriyle de ilgilidir. Empati, iletişim gibi sosyal, duygusal ve zihinsel becerileri çevreleriyle etkileşimlerinin izlerini taşır. Çocukların...
- 17 Ocakta okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Mersin’de Eğitim-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası eğitimdeki sıkıntıları dile getirmek için Yenişehir İlçe...
- Suriye’deki Esad rejimi 8 Aralıkta yıkıldı. Hemen ardından da Suriye’deki savaşın bittiği ve Türkiye’deki Suriyelilerin artık güvenle ülkelerine geri dönebileceği konuşulmaya başlandı. Medyada Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar başarılı olduğu...
- Sevgili işçi kardeşlerim, bizler yani işçi sınıfımızın örgütlü mücadelesinin bir parçası olanlar, eski kuşaktan işçilerin deneyimlerinden ziyadesiyle istifade etmeyi öğrendik sınıf büyüklerimizden. Bundandır karşımızdaki herhangi bir işçi...
- UİD-DER Müzik Topluluğu (UMUT), Ruhi Su’nun sesinden dinlediğimiz Boşa Didinmek Fayda Vermez şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının mücadeleye çağıran sözleri kadar hikâyesi de çok anlamlı. Rusya işçi sınıfının romancısı Maksim Gorki, 1907’de,...
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...