Buradasınız
“2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
Ankara’dan bir kadın işçi

İşçi ve emekçiler olarak büyük bir yoksullaşma dalgasının içinde boğuluyoruz. Hayat pahalılığı, alım gücümüzün sürekli düşmesi yaşamlarımızı çekilmez kılıyor. Elbette tüm dünyada kapitalist sistem bir ekonomik krizle sarsılıyor. Gıda krizi yaşanıyor, ABD’de, AB ülkelerinde enflasyon yükseliyor. Ancak Türkiye’deki durum, rejimin ekonomi politikaları nedeniyle çok daha ağır seyrediyor. Bu politikalar sonucunda ekonominin çarkları dönüyor ama nasıl? Bakan Nebati’nin de itiraf ettiği üzere milyonlarca emekçinin yoksullaşması pahasına sermaye büyütülüyor.
OECD ülkeleri içinde gıda fiyatlarında en fazla artış açık arayla Türkiye’de yaşanıyor. Türkiye’de gıda fiyatları son bir yılda yüzde 94 oranında artarken OECD ülkelerinin ortalaması yüzde 13 oldu. Türkiye’den sonra en fazla artışın yaşandığı OECD ülkesi Litvanya’da bu oran yüzde 29. Kiralardan faturalara her şey durmaksızın zamlanıyor. Siyasi iktidar ekonominin düzeleceği, enflasyonun düşeceği vaadiyle emekçileri oyalamak istiyor. Gerçek enflasyon yüzde 175’leri aşmış durumda ve yaz aylarında enflasyonun düşeceği vaadi de boşa çıktı. Şimdi de 2023 Şubat, Mart aylarında enflasyonun düşeceği “müjdesini” veriyorlar ama gidişat hiç de öyle görünmüyor.
2023 demişken, bir zamanlar davul zurnayla açıklanan, bol bol propagandası yapılan 2023 hedefleri ne oldu dersiniz? Gelin 2023’e dört ay kala bize anlatılan “şahlanış” masallarının ne kadar uzağında olduğumuza bakalım. 2023 hedeflerinin açıklandığı 2012 yılında dünyanın en büyük 17. ekonomisi olan Türkiye ekonomisi, siyasi iktidara göre 2023’te ilk 10 ekonomi arasına girecekti. Gelin görün ki 2021’de 21. sıraya gerileyen Türkiye ekonomisinin 2022’de 23. sıraya kadar düşeceği belirtiliyor. Yine 2023 hedeflerine göre kişi başına milli gelir 25 bin dolara yükselecekti. Ne var ki 2012’de 11.675 dolar olan kişi başına milli gelir ülke tarihinde ilk kez üst üste 7 yıldır geriliyor ve 2022’de en iyi ihtimalle 8500 dolar olacağı tahmin ediliyor.
2023 hedeflerinde “işsizlik yüzde 5’in altına inecek” deniliyordu. Ama TÜİK bile bu tahmine yaklaşamadı! TÜİK, 2022’nin ikinci çeyreği için işsizlik oranını yüzde 10,6 olarak verirken DİSK-AR geniş tanımlı işsizlik oranını yüzde 21,3 olarak açıkladı. 2023 hedeflerinin gerçekleşmesi bir yana, karşımızda 10 yıl öncesinden de geriye gidildiğini gösteren bir ekonomik tablo var. Bu tablo siyasi iktidarın “biz ne yaptığımızı biliyoruz” diyerek milyonlarca emekçiyi sürüklediği ekonomik felaketin tablosudur!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...