Buradasınız
Emekçi Kadınlar Büyüyen Yoksulluğu Anlatıyor, Mücadeleye Çağırıyor!

Ağustos-Eylül ayları emekçi aileler için çocukların okul alışverişlerinin yapıldığı, yazlık sebzelerin kış için hazırlandığı, hâliyle masrafların arttığı aylardır. Yine de mevsiminde ve ucuz sebze alarak kış için hazırlık yapmak bir nebze tasarruf sağlayacağı için bu masrafa katlanılır, eğitim ise vazgeçilmez olduğu için fazla mesai yapılır, başka masraflardan kısarak, bir yerlerden bulup buluşturarak, okul alışverişi yapılır. En azından geçtiğimiz yıla kadar durum buydu. Ne var ki her geçen gün bir önceki günü aratır oldu, yükselen enflasyon ve artan hayat pahalılığı bu yaz emekçilerin üzerine bir karabasan gibi çöktü.
Ağustos ayının son günlerinde Türkiye’nin farklı bölgelerinden konuştuğumuz emekçi kadınların dile getirdiği sorunlar ortak. Zorunlu okul masraflarının en az 3 bin lira tutacağını söyleyen kadınlar, bu masrafı karşılamanın yollarını arıyorlar. Çocukların beslenme çantasına ne koyacakları ise kadınları şimdiden kara kara düşündürüyor. Kocaeli/Gebze’den bir emekçi kadın şöyle diyor: “15 günlüğüne annemin yanına gideceğim. Annem çocuklarıma bakacak, ben de iki hafta kız kardeşimin çalıştığı tekstil atölyesinde çalışacağım. Zaten belli, bu şartlarda masraflara yetişemeyeceğiz, ay sonunu da getiremeyeceğiz. Hiç değilse okulun başlangıç masraflarını çıkarayım diye düşündüm.” Ancak okul masrafları sadece ilk elden yapılan harcamalarla bitmiyor. Temizlik, kırtasiye gibi ihtiyaçlar için okullar ya para ya da malzeme istiyor. İstanbul/Sancaktepe’den bir emekçi kadın oğlunu liseye kaydettirirken hem “bağış” adı altında para hem de üç top A-4 kâğıdı istendiğini anlatıyor.
Bu yıl üniversiteyi kazanan gençlerin aileleri ise daha büyük kaygılar yaşıyor. Zira devlet yurtlarının yetersiz oluşu nedeniyle gençler barınma sorunuyla karşı karşıya. Oğlu İstanbul’da bir devlet üniversitesini kazanan Balıkesir’den bir kamu emekçisi kadın, yurt sorunu olduğu için özel apartlara baktıklarını, sadece barınma, elektrik, su ve doğalgaz için aylık en az 3 bin lira istendiğini belirtiyor.
Önümüzdeki dönem emekçileri bekleyen zorluklar sadece eğitim masraflarıyla sınırlı değil. Ankara’dan bir emekçi kadın şöyle diyor mesela: “Beni şu an kış için en çok doğalgaz faturası düşündürüyor. Geçen kış zaten çok zorlandık. Tek maaşla geçiniyoruz. 1,5 yaşında çocuğumuz var ve bırakacak yer olmadığı için ben çalışamıyorum. Her yeri kapatıp salonda oturalım desem artık çocuk yürümeye başladı. Ona engel olmanın zorluğu bir yana bir odaya hapsetmek de istemiyorum. Doğalgaz benim korkulu rüyam açıkçası. Düşünmeden edemiyorum. Psikolojim bozuldu.”
Yoksulluk öyle boyutlanıyor ki yaz sebzelerini saklamak için alınan derin dondurucuların içinde artık sebze değil ekmek saklanıyor! Ankara’dan temizlik işçisi bir kadın, “eşim işyerinden ekmek getiriyor. Biz onları koyuyoruz derin dondurucuya. Kalabalık ailesi olan komşularla da paylaşıyoruz” diyor. Mersin sebze-meyvenin bol ve ucuz olduğu bir şehir olmasına rağmen fiyatların alıp başını gittiğini söyleyen Mersinli bir emekçi kadın da derin dondurucusunun bu yıl boş kaldığını anlatıyor. Mersin’den bir başka emekçi kadın ise “biz henüz yazın yakıcı sıcağını atlatamadan kışı kara kara düşünen insanlar olduk” diyerek tarif ediyor yaşadıkları kaygıyı.
Emekçilerin yaşadığı sorunların ancak mücadeleyle çözülebileceğinin farkında olan kadınlar örgütlü olmanın ve dayanışmanın önemine de vurgu yapıyorlar. İstanbul/Bağcılar’dan bir emekçi kadın şöyle diyor mesela: “Bu kadar sıkıntının içinde örgütlü olmadığın zaman sağlıklı düşünemiyorsun. Ama örgütlü bir halkanın içinde olduğun zaman her şeyden önemlisi psikolojini bozmuyorsun, kendini ve aileni koruyabiliyor, sorunları birbirinde aramak yerine gerçek kaynağını görüyorsun. «Yetemiyorum»demiyorsun. Düşünsene, insanlar çocuğuna okul forması alamadığı için intihar ediyor. Ama sen sınıf bilinçli olduğunda «kapitalist sistemin bize reva gördüğü işte bu»diyorsun. Mücadele sebeplerin büyüyor. Zorluklara karşı da birlikte göğüs geriyorsun. Örgütlü olmak artık bir zorunluluk, sömürü düzeninin yarattığı girdapta kaybolmamak için dayanışmayı büyütmek bir zorunluluk!”
Kocaeli/Gebze’den bir emekçi kadının mücadele çağrısıyla bitirelim: “Türkiye’de de dünyada da durum her geçen gün daha kötüye gidiyor. «Verin yetkiyi, görün etkiyi»dediler. Ama her şey ortada. 9-10 yaşındaki çocuklar bile ekmeğin fiyatıyla ilgileniyorsa, ülkenin çivisi çıkmış diyorlarsa, bizlerin hoşnutsuz olması yetmez. Tüm bunlara karşı mücadeleyi yükseltmemiz lazım.”
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın yüzde 16’lık sefalet zammı dayatmasına karşı 26 Haziranda Türkiye genelinde yarım gün iş bıraktı. Türkiye Sağlık-İş Sendikasına...
- İspanya’nın güneyinde bulunan sanayi kenti Cadiz’de yaklaşık 30 bin metal işçisi grevde. 18-19 Haziranda 2 günlük grevlerinin ardından talepleri karşılanmayan işçiler 23 Hazirandan bu yana süresiz grevdeler. CCOO ve UGT sendikalarına üye işçiler,...
- Gençlik dönemi, insan hayatının en heyecanlı, en meraklı ve en enerjik zamanlarıdır derler. Bu yönleriyle gençlik bir nehre benzetilebilir; coşkulu, yönünü arayan, bazen de önüne çıkan taşlara çarpa çarpa yolunu bulan… Bazen hızlı, bazen yavaş akar...
- Yozgat Sorgun’da, 71 yaşındaki Selami Şimşek dede, çalıştığı inşaatın 6. katından düşerek yaşamını yitirdi. Akla ilk şu soru geliyor: “71 yaşındaki bir dedenin evinde torununu sevmek yerine, ne işi var inşaatın 6. katında?”
- Umutlarım, hayallerim, sevdalarım Sığmıyor ceketimin cebine Bunca zamandır ket vurulmuş umutlarıma Bunca zamandır kafeste tutulmuş ruhum, nefesim, aklım Sığar mı bu düzene gencim, yaşlım