Buradasınız
Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
İstanbul’dan taşıma/belediye/sağlık sektöründen işyeri temsilcileri
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
2023 yılı asgari ücreti 8500 lira olarak açıklandı. Açlık sınırının 8000 liranın üzerine çıktığı, ortalama ev kirasının 7000 lira düzeylerinde olduğu bir ortamda belirlenen bu ücrete acaba ne demek lazım? Birkaç ay sonra açlık sınırının bile altında kalacak olan bu ücreti belirleyenler, işçi sınıfını sürecin dışında tutmak, gelecek tepkileri boşa düşürmek için adeta bir orta oyunu sergilediler. Patronlar, hükümet ve Türk-İş üst yönetiminin sergilediği bu oyunda işçileri bir kez daha seyirci durumuna düşürdüler ve sefalet ücretini belirlediler. Biz işçiler kendi sınıf penceremizden bakmadığımız, çıkarlarımızı savunmadığımız ve örgütlenerek siyaset sahnesine bir güç olarak çıkmadığımız sürece bu oyun hep böyle ortaya konacak.
Asgari ücret açıklanırken patron örgütü TİSK’in Başkanı şöyle söylüyor: “Devlet, işçi, işveren ayrımına karşı olduğumuzu her fırsatta ifade ediyorum. Devlet bizim devletimiz, işçi bizim işçimiz, işveren bizim işverenimiz. Burada bir aile felsefesi var. Bazen tüm konularda anlaşıyoruz. Aile bireyleri arasında bazen anlaşmazlık da olabiliyor ama günün sonunda esas olanın birlik, beraberlik ve bütünlük olduğuna kalpten inanıyoruz.” İşte TİSK’in yani patronlar sınıfının penceresi: “Hepimiz bir aileyiz. Hepimiz aynı gemideyiz.” Bu tür söylemler patronların çıkarlarını gizlemek için kullandığı cümlelerdir. Bizlere de hep bu pencereden bakın diyorlar. Bir tarafta açlık sınırının bile altında kalan ücretlerle yaşamaya çalışan biz işçiler, diğer tarafta ise lüks içinde yaşayan patronlar sınıfı. Birinin zenginliği diğerinin yoksulluğu üzerine kurulmuş bir düzen! Çıkarları ve yaşamları farklı iki sınıf! Bu iki sınıf bir aile olabilir mi? Aynı pencereden bakabilir mi? Bakamaz. Onlar nasıl ki kendi çıkarları için bizim penceremizden bakmıyorsa bizler de onların sınıf penceresinden bakamayız. Bakarsak kanarız ve kandırılırız.
Öte yandan asgari ücret belirlendikten sonra Erdoğan, sırtımızda yumurta küfesi var dedi. Bu küfe neyin küfesi? Bir tarafta kâr rekorları kıran ve büyüme oranları açıklayan sermaye sahipleri, diğer tarafta ise yoksulluk içinde yaşamaya çalışan ve her sene olduğu gibi bu sene de sefalet ücretine mahkûm edilen milyonlar var. Erdoğan’ın sırtındaki kimin küfesidir? Çok açık ki Türkiye’nin ucuz emek deryasına dönüşmesinin baş aktörü olarak Erdoğan, sırtındaki küfede sermaye sınıfını taşıyor. Bunu sadece Türkiye’nin nasıl asgari ücretliler ülkesi olduğuna ve işçi sınıfımızın nasıl yoksullaştırıldığına bakarak değil sendikalaşmaya çalışan işçilerin önlerine konulan engellerden, Erdoğan’ın imzasını taşıyan grev yasaklarından da anlayabiliriz. Bu siyasi iktidar, 20 yıllık tarihinde 200 bin işçinin grevini yasakladı! Bize kimse “sırtımızda tüm memleket var” mealinden laflar etmesin, biz o küfede kimin olduğunu çok iyi biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde Çalışma Bakanı bir televizyon programında “bazı sendikalar bana asgari ücretin 8000 liranın çok üstüne çıkmaması, çıkması durumunda sendikaların işlevsizleşeceğini söyledi” dedi. Elbette buradaki derdi sendikal bürokrasiye “işçilerin çıkarlarını savunun” demek değil. Asıl dert bir bütün olarak sendikaları işçilerin gözünde kötülemek ve asgari ücrete karşı memnuniyetsizliği sendikalara ihale edip işin içinden sıyrılmak. Bu işin içinden öyle kolay sıyrılamazsınız!
Gelelim Asgari Ücret Komisyonundaki sözde işçi temsilcilerine! Türk-İş Başkanı Ergün Atalay 2-3 ay önce “ben asgari ücretin şimdiden kamuoyunda konuşulmasını doğru bulmuyorum çünkü konuşuldukça işverenler her şeye zam yapıyorlar” dedi. Sanki iğneden ipliğe gelen zamlar asgari ücret konuşuluyor diye oluyor. Burjuva düzenle iç içe geçmiş bürokrat sendikalar, o bildik burjuva safsataları tekrarlayıp duruyorlar. Aslında pekâlâ öncesinde konuşulması, taleplerin oluşturulması ve bu temelde eylemlerin, mitinglerin yapılması gerekmez mi? Peki neden rahatsız oluyor Türk-İş’in üst yönetimi bu durumdan? Bir beklentinin oluşmaması için, sermaye sınıfıyla birlikte sefalet ücretini belirlerken işlerin zorlaşmaması için! Türk-İş’in teklifini akla zarar şekilde önce 7 bin 785 lira, sonra gelen tepkiler üzerine 9000 liraya çekmesi de aslında belirlenmiş olan rakama zemin hazırlamaktı.
Bugün sermaye sınıfı ve onun bir parçası haline gelmiş sendikal bürokrasi, milyonları açlık sınırının bile altında kalacak bir ücrete mahkûm etti. Bizim kursağımızdan geçen lokmaya kadar her şeye onlar karar veriyor ve yönetiyorlar. Küçük bir azınlık lüks içinde yaşarken üreten ve her şeyi var eden milyonlar yoksulluk içinde yaşamaya devam ediyor. Bizim sırtımızda da bir küfe var. Dağınık ve örgütsüz olduğumuz sürece bu küfeden bize ve çocuklarımıza yoksulluk ve geleceksizlik düşüyor. Bizden bizim olanları çalanları iyi tanımalı ve onların bütün yalanlarına karşı kendi çıkarlarımızı savunmalıyız. Bizim çıkarımız işçiler olarak yan yana gelmekten sınıf penceremizden birlikte bakmaktan geçiyor.
- Cambaza Bak Cambaza, İşçiler Yemiyor, Yutmuyor Artık
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Asgari Ücret Bir Kez Daha Sefalet Ücreti Oldu
- DİSK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Asgari Ücret Eylemi
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
Son Eklenenler
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...