Buradasınız
Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
İstanbul’dan bir denizcilik öğrencisi

Milyonlarca insanın açlıkla, yoksullukla ve küresel göç sorunuyla karşı karşıya kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Dünyanın hemen her yerinde emekçiler evlerini, yurtlarını bırakıp çeşitli yolları kullanarak göç etmek zorunda kalıyorlar. İyi bir yaşam ümidiyle çıktıkları bu yolda kimi zaman yaşamlarını kaybediyorlar ya da vardıkları yerde çetrefilli sorunlarla karşılaşıyorlar. Özellikle deniz yoluyla göç eden insanların verdikleri yaşam savaşı, yaşadıkları travmalar ve çaresizlikler her defasında kapitalizmin acımasızlığını hatırlatıyor bizlere. Son günlerde yaşanan çarpıcı örneklerden birisi, Nijerya’dan İspanya’ya seyir halinde olan bir geminin dümen yelpazesinde 11 gün geçiren üç göçmendi.
Kasımın sonlarına doğru Nijeryalı üç göçmen bir geminin dümen yelpazesinde 11 gün yolculuk yaptılar. Amaçları İspanya’nın Kanarya Adaları’na ulaşmaktı. Nijerya’nın en büyük kenti olan Lagos’tan seyre başlayan bir petrol tankerinin kıç tarafında bulunan dümen yelpazesine ulaşarak hayli tehlikeli bir yolculuğu göze almışlardı. Lagos’tan başlayıp 2700 deniz mili aşarak geminin yelpazesinde Kanarya Adalarının başkenti olan Las Palmas’a ulaştılar. Şanslılardı ki yolculuğu tamamlayabildiler ve İspanya Sahil Güvenlik ekipleri tarafından bulunarak hastaneye götürüldüler. Aşırı susuzluk, açlık ve hipotermiden dolayı tedavi altına alındılar.
Benzer olaylar son zamanlarda sıkça gündem oldu. 2020 yılında buna benzer bir olay daha yaşandı. Prince takma ismiyle anılan 14 yaşındaki bir çocuk yine dümen yelpazesinde 15 gün boyunca yolculuk yaparak Kanarya Adaları’na ulaşmıştı. Yapılan röportajlarda yolculuk sırasında aç ve susuz kaldığını, ölmekten korktuğunu söyleyen Prince daha iyi bir yaşam için bunu göze aldığını ifade etmişti. Aynı yıl içinde 4 göçmen daha bu şekilde yolculuk yaparak Las Palmas’ta polisler tarafından bulunmuştu.
Tüm bu örneklere baktığımızda gözümüze çarpan, yüreğimizi burkan çaresizlik hissidir. Çünkü bir geminin kıç tarafında yani pervanenin hareket ettiği yerde bulunan dümen yelpazesi son derece tehlikeli bir yerdir. Deniz seviyesinin sadece bir metre üstünde günlerce oturarak yolculuk yapmak, düşme ve boğulma tehlikesini göze almak öylesine verilecek kolay bir karar değildir. Her şeyi geride bırakıp yaşamlarını tehlikeye atarak bu yola çıkan göçmenler küçük bir umuda ve bilinmezliğe tutunarak açılıyorlar denizlere. Botlarla okyanus aşıyor, dümen yelpazesinde günlerce aç ve susuz kalıyor, konteynırlarda gün ışığı görmeden, nefes alamadan yolculuk yapıyorlar. İnsanlığa bu acıları yaşatan, onları ölümün kucağına atan, göç sorununun giderek yakıcı hale gelmesine sebep olan bu düzendir. Bizler bu acıları görüyoruz, tüm insanlığın sorunlarını dert ediniyoruz. Fakat görmek, bilmek ve hissetmek yetmiyor. Milyonlarca emekçinin göç yollarında can vermesine, açlıktan ölmesine ve bunu yaratan kapitalizme karşı öfkemizi daima dipdiri tutmak, bu yolda mücadeleyi yükseltmek gerekiyor.
- “Suriyeliler Kendi Ellerinin Ekmeğini Yiyor”
- “Mülteci Düşmanlığı Yapan Tezgâhıma Gelmesin”
- “Bizi Soyanlar Göçmen ve Yoksul Değil, Buralı ve Zengin”
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Emekçilerin Mülteci Düşmanlığından Çıkarı Yoktur!
- “İstanbul’da Herkes Yabancı”
- İnsanlık Aya’nın Gözlerinde Saklı
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
- Bu Düzen Çocuklarımıza Bir Oyuncak Bile Veremez
- Bursa’da Göçmen Faciasının Hatırlattığı Acı Gerçekler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
- Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
- Mülteci İşçilerle Biz Bir Sınıfız
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Sınıf Kardeşliğini Yükseltelim
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...