Buradasınız
Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
Gebze’den genç bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Edward Lorenz isimli bir bilim insanı, 1960’lı yıllarda hava durumunu öngören bir sistem üzerine yaptığı çalışma esnasında ilginç bir keşif yaptı. Bir gün hava durumu koordinatlarını girerken 0,526127 yerine 0,526 yazdığı için uzun vadeli hava tahminlerinde çok yüksek oranda sapmalar ortaya çıkmıştı. Bu deneyden yola çıkarak ilk koşullardaki çok küçük bir değişikliğin uzun vadede muazzam ölçüde farklı sonuçlar oluşturabileceği sonucunu çıkardı. Bu keşfi, yaptığı toplantıda bir örnekle şöyle ifade ediyordu: “Bir kelebeğin kanat çırpması başka bir yerde ve zamanda bir fırtınaya neden olabilir!” Zamanla bu örnek popülerleşti ve bu keşif Kelebek Etkisi olarak adlandırıldı. Tabii ki örnekten yola çıkarak Kelebekler sürekli fırtınalar yaratıyor diyemeyiz. Ancak gerçekten de rüzgârın hızındaki ufak bir artış zamanla hava durumunu değiştirerek şiddetli yağışları ya da fırtınaları yaratabiliyor. Peki, öyleyse bugün yaptığımız küçük görünen hareketler bile gelecekteki olayların domino taşlarını nasıl diziyor?
Domino taşlarının zincirleme bir etkiyle nasıl yıkıldığını hepimiz görmüşüzdür. İlk başta birbiri ardına sıralanmış binlerce taş hareketsiz beklemektedir. Herhalde bu aşamada taşlarla konuşabilseydik bize kendisinden binlerce taş ötedeki taşlarla hiçbir bağının olmadığını söylerlerdi. Hatta belki bu binlerce taşın arasında kendisini yalnız, önemsiz ve güçsüz hisseden taşların da sayısı az olmazdı. Kendilerinin ve yanındaki taşların potansiyellerinden habersiz bir şekilde öylece bekleşip duruyor olabilirdi bu taşlar. Arada yan yana durmanın önemini ve her şeyin küçük bir adımla başlayacağını söyleyenlerin sesini duysalar da bir türlü kendi rolünü kavrayamayanlar da çıkabilirdi içlerinden. Ah, gözleri bir görse, yürekleri çatlardı! Ancak bir dokunuşla değişirdi her şey... İşte kelebek etkisi o ilk taşın devrilmesidir! O ilk taşa ise hangi yönden, ne sertlikte vs. vurulduğu bütün gidişatın yönünü etkiler. Domino taşlarının zincirleme etkisinin sonuçları ise her şeyi değiştirebilir.
Domino taşlarını biz işçi sınıfına benzetirsek ne kadar çok benzer yönümüz var değil mi? İçinde yaşadığımız kapitalist düzen domino taşları gibi bütün dünya işçilerini çeşitli ağlarla birbirine bağladı. Örneğin üretim ağı üzerinden bir arabayı inceleyecek olursak motorundan tekerine bir otomobilin çoğu parçası farklı ülkelerde üretilebiliyor. Ya da günlük hayatta kullandığımız bir kıyafetin üretimi bile pamuğundan kumaşına, tasarımından dikimine varıncaya dek dünyanın farklı bölgelerindeki işçilerin ortak emeğiyle mümkün olabiliyor. Bu ortak emeğin bir bölümünde yaşanan aksamalar bile zincirleme bir etkiyle bütün dünyada çok ciddi üretim krizlerine yol açabiliyor. Mesela pandemi döneminde ortaya çıkan çip krizi, bütün dünyada otomotivden, akıllı telefonlara varıncaya dek birçok sektörde halen devam eden çok ciddi duruşlara yol açmıştı. Öyleyse, patronlar ortakça bizim emek gücümüzü sömürerek astronomik kârlar elde ederken, biz neden bu ortak üretimden gelen gücümüzü bizi sömüren patronlara karşı kullanmıyoruz?
Patronlar sınıfı dünya işçi sınıfını bütünüyle sömürerek sadece sorunlarımızı birbirine bağlamadı, çıkış yolumuzu da ortaklaştırdı. Kapitalizmin zincirleme olarak yarattığı yıkımı tersine çevirerek kapitalist düzeni tarihin çöplüğüne gönderecek domino etkisini büyütmediğimiz sürece, o bizim hayatlarımızı yıkmaya devam edecek. Emperyalist savaş milyonlarca insanın hayatını cehenneme çevirirken, küresel ısınma ve ekolojik kriz yaşadığımız gezegeni yok oluşa doğru sürüklerken gözlerimizi kapatıp bu ve benzeri sorunlar yokmuş gibi davranamayız. Gözlerimizi açalım ve sınıfsal olarak gücümüzün farkına varalım. Biz mücadeleci işçiler rastgele bir parmak hareketiyle yıkılacaklardan değiliz, domino taşları gibi birbirimize değdikçe büyüyenlerdeniz! Zamanı karanlığa boğmaya çalışanlara inat bir düşünelim: Bir kelebeğin kanatları fırtınaları, bir kartopu güçlü çığları yaratabiliyorsa; emeğimizle dünyanın çarklarını döndüren biz işçiler örgütlendiğimizde neden bu sömürü düzenini yıkamayalım?
An gelir
Tek zerre üstün gelir
suları tutan bariyerlere
Değişir tarih, ansızın birden bire
Tek zerre
tek zerreyle yıkılır
“mutlak” kudretin düzeni
Tüm nehirler okyanusa akar…
İşçi Dayanışması bültenimizin 186. sayısının son sayfasında, En Uzun Yolculuklar Bile Tek Bir Adımla Başlar denilmiş. Bizler de genç işçiler olarak bu yola umudumuzu, inancımızı, sabrımızı kuşanarak çıktık. UİD-DER Müzik Topluluğu’nun (UMUT) bir şarkısında dediği gibi yarını kuracak depremlere hazırlanıyoruz. Kapitalizmin aptallaştırıcı etkisine teslim olmayan tüm gençliği fırtınalar yaratan kelebekler olmaya çağırıyoruz.
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
Son Eklenenler
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...