Buradasınız
Savaşlar ve Biz
Gebze’den iki öğrenci
Bizler Gebze UİD-DER temsilciliğinde şiir ve kitaplık kolu çalışmalarına katılan iki öğrenciyiz. Okuduğumuz şiirler, savaşı ve savaşın sonuçlarını anlatıyor. Bu savaşlar yüzünden birçok masum insan öldürülüyor. Sadece savaş cephelerinde öldürülen insanların bile sayısı çok yüksekken cephe dışında da masum insanlar ölüyor. Çoğu çocuklar ailelerini ve yakınlarını kaybediyor. Ailelerinin nerede olduğundan, ne yaptığından habersiz yaşamaya çalışıyorlar. Tıpkı Elif Çağlı’nın dizelerinde dile getirdiği gibi:
“Bir çocuk ağlar
Kampın içinde
Küçüğüm söyle
‘Nerede babam!’”
Savaş ailelerini kaybeden çocukların dışında, tüm emekçileri de yoksulluğa, ölüme doğru sürüklüyor. Patronların kendi çıkarları için yaptıkları savaşlar yüzünden milyonlarca insan yoksulluk çekiyor. Fakat bu durum sermayenin medyasında anlatılmıyor.
Daha gözlerini açar açmaz dünyaya gelen bebekler savaşla karşılaşıyor. Bebekken bu durumun farkında olmuyorlar ama konuşacak yaşa geldiklerinde babasının nerede olduğunu sorduğu zaman annelerinin anlattığı hikâyelerle büyüyorlar.
“Kara gözlü bebeğim
Konuşmaya başladığın gün
Babanı soracaksın
Bütün babasız çocukların sorduğu gibi
Annen gözlerini saklayarak senden
Güzel şeyler anlatacak sana
Sen yumarak kara gözlerini
Tatlı bir uykuya dalacaksın
Güzel masallar dinleyen bebeklerin
Yaptığı gibi.” (Elif Çağlı, Eylül Günlüğü)
Hepimiz savaşların olduğunu biliyoruz. Savaşlarda katledilen insanların masum olduğunu da biliyoruz. Ama bu savaşların sona ermesi ve yoksulluğun ortadan kalkması için çoğumuz hiçbir şey yapmıyoruz. Bir sürü insan gözümüzün önünde öldürülüyor ve biz sadece izliyoruz. Tüm bu olanların sona ermesi ve yoksulluğun ortadan kalkması bizim elimizde. Hepimiz örgütlü bir şekilde mücadele edersek tüm sorunlarımız yok olur. Bertolt Brecht’in dediği gibi:
“Sizsiniz uluslar
Kaderi dünyanın
Bilin kuvvetinizi
Bir tabiat kanunu değildir savaş
Barışsa bir armağan gibi verilmez insana
Savaşa karşı barış için katillerin önüne dikilmek gerek
Hayır, yaşayacağız demek
İndirin yumruğunuzu suratlarına
Böylece mümkün olacak savaşı önlemek…”
46. Yılında Kavel Destanı
Senin Parmağın Bir Para Etmez!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...