Buradasınız
Sincan Organize Sanayi İşçileri Uyanmalıdır!
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler
Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesinde 300’den fazla fabrikada binlerce işçi çalışıyor. Bu bölgede sendikalı işyeri sayısı ise 3-4’ü geçmiyor. Üstelik bu işyerlerinde de Türk Metal sendikası yetkili. Gangster sendikacılığın tipik örneği olan Türk Metal sendikası, işçiler haksızlıklara karşı direnmesin ve haklarını almak için mücadeleci sendikalarda örgütlenmesin diye patronlar tarafından getirilmiş bir sendika. Türk Metal, işçilerin haklarını korumak ve arttırmak doğrultusunda değil, işçilerin birliğini bozup örgütlü gücünü zayıflatmak doğrultusunda hareket ediyor.
Sincan sanayi bölgesinde, önceki yıllarda sendikal örgütlenme deneyimleri yaşandı. Fakat bu deneyimler güçlü bir örgütlülüğün sağlanamaması, gerekli hazırlıkların yapılmaması gibi nedenlerle başarısızlıkla sonuçlandı. Ve ne yazık ki bu olumsuz deneyimler bölgedeki işçilerin hafızasında tazeliğini koruyor. Bu başarısızlıkların sebebi patronların örgütlü olması, ama işçilerin yeterince örgütlü olamamasıydı. Patronlar bölgeye sendika girmemesi için birbirlerini her konuda destekliyorlar. Sincan patronları, sendikalaşma mücadelesi olan işyerlerinde işçiler kazanmasın diye kesenin ağzını sonuna kadar açıyor, gerektiğinde grev veya direnişte olan işyerinin sahibinin her türlü zararını karşılıyorlar. İşçiler arasında ise maalesef böyle bir dayanışma yok. Yaşanan grev veya direnişler bölgedeki işçilere yeterince duyurulamıyor. Haberdar olan işçilerin çoğu da işten atılma korkusu yüzünden bu grev veya direnişlere destek vermekten kaçınıyor. Bu koşullarda işçilerin patronlar karşısında mücadeleyi başarıya ulaştırmaları elbette çok zordur.
Oysaki bölgede çalışan işçilerin gasp edilen haklarını almak için örgütlenmeye ve sendikalı olmaya acilen ihtiyaçları var. Sincan Organize patronları işçilerin kanını bir sülük gibi emiyorlar, çünkü onların örgütsüz, dağınık ve bu nedenle güçsüz olduğunu biliyorlar. Organize işçisi ne düşük ücretlere, ne ücretsiz izinlere, ne işten atmalara, ne de zorunlu fazla mesailere itiraz edebiliyor. Hatta işçiler aldıkları düşük ücreti biraz yukarıya çekmek için fazla mesaiye kalmaya razı oluyorlar. Yani Sincan organize işçisi, cebine giren parayı biraz daha arttırabilmek için iki kat daha fazla çalışmak zorunda kalıyor. Oysa fazla mesaiye harcanan bu zamanlar işçinin dinlenme, ailesiyle, eşiyle, dostuyla vakit geçirme zamanlarıdır. Ruhsal ve fiziksel sağlığı koruyabilmek için hava kadar, su kadar gereklidir. Sorunlar bunlarla da bitmiyor; yeterince havalandırılmayan ya da ısıtılmayan fabrikalar, iş güvenliği ve işçi sağlığı için gerekli şartların yeterince sağlanmaması, kriz ya da çeşitli bahanelerle kısıtlanan çay ya da dinlenme molaları, şefler ve müdürler tarafından aşağılanmalar ve bu sorunlara eklenebilecek daha onlarcası…
Peki, bu durum Sincan sanayi işçisinin kaderi midir? Değiştirilemez mi? Hiçbir işçinin olmadığı gibi Sincan Organize işçisinin de kaderi bu değildir. Yaşanabilir bir ücretle, insana yaraşır çalışma koşullarında, insana yakışır muameleyle çalışmak, işçinin örgütlü gücünü sağlamasıyla mümkündür. Bunun için de biz işçilerin haklarımızı öğrenmeye, birbirimize güvenmeye ve patronlar karşısında birlik olmaya ihtiyacımız var. Patronların baskı ve zulmüne, düşük ücretlere, ağır çalışma koşullarına, işsizliğe, yoksulluğa dur demek ve daha insanca yaşamak için harekete geçmekten korkmayalım! Sincan işçisinin patronlar karşısında güçlü bir duruş sergileyebilmesi için tek yol örgütlenmesi ve mücadele etmesidir.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Özyüksel Deri’de İşten Atılma!
Belediye İşçilerinin Sorunları
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...