Buradasınız
Birbirimize Güvenmek Zorundayız, Başka Seçeneğimiz Yok!
Sefaköy’den bir işçi
Uzun çalışma saatleri, düşük ücretler, sigortasız ve sendikasız çalışma koşulları bir de tüm bunlar yetmezmiş gibi işsizlik belâsı var başımızda. Bu sorunların hepsi biz işçilerin ortak sorunu haline gelmiş durumda. Ortak sorunumuz, ama maalesef ki bu sorunlarımız için bir araya gelip de nasıl bu sorunlardan kurtuluruz diye kafa yormuyoruz. Bir araya gelemememizin birçok nedeni var. Bu nedenlerden en önemlisi ise güven sorunu. Zaten bizlerin birbirlerine karşı güvensizlikleri aşılabilmiş olsa bütün sorunlarımızdan kurtulmak mümkün.
Çalıştığımız işyerlerinde çalışma koşullarını iyileştirmek bizim elimizde olan bir şey. Hiç kimse gelip bizim çalışma koşullarımızı iyileştirmeyecek. Aslında biz işçiler bunun farkındayız. Farkındayız ama taşın altına da elimizi koymaktan yana değiliz. Yeri geldiğinde de eser gürleriz. “Böyle iş mi olur! Bu işyerinde çalışılmaz! Bunların hepsi şerefsiz!” deyip ana avrat sövüp sayarız patronların arkasından. Ve böylelikle de kendimizi biraz rahatlaşmış oluruz hepsi bu. Daha sonra biri gelir bize “bu durumu değiştirmek için bir şeyler yapmamız lazım arkadaşlar” diye bir şeyler anlatır. Biz de soru üstüne soru sorarız. Ne yapabiliriz? Nasıl yapabiliriz vb. Gelen cevap ise “ilk önce kendi birliğimizi sağlamalıyız” olur. Heyecanımız bir anda sıfıra iner. İyi ama bu işyerinde birlik olmaz ki, herkes yalaka, güvenilecek adam yok diye başlarız yakınmaya.
Güven denilen şey nedir? Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusudur. Güven insanlar arasında kendiliğinden oluşmaz. Güvenin oluşabilmesi için, karşımızdaki işçi arkadaşımızla bir şeyler paylaşmaya başlamış olmamız gerekiyor. Biz işyerlerinde çalışırken ne kadar birbirimizi tanıyabiliyoruz ki? Birbirimizi tanıyabilmek ve bir şeyleri de paylaşabilmek için işyeri dışında, gerek ev ziyaretleri gerekse de dışarıda içtiğimiz bir bardak çay, bize birbirimizi tanıma konusunda yardımcı olacaktır. Birbirimizi ne kadar tanırsak o kadar güvenmeye başlarız. Oysa biz ne yapıyoruz? Hiç tanımadığımız kişiler hakkında kimseye güven olmaz deyip kestirip atıyoruz. Tanımadığımız birine güven de duyamayız güvensizlik de. Demek ki ilk işimiz çalıştığımız fabrikalarda işçi arkadaşlarımızla gerçek anlamda tanışmak. Bunu başarabilirsek, her gün saatler boyu çalıştığımız arkadaşlarımıza güven duymaya başlarız. Şunu da asla unutmamak gerekir; bir başkasına güvenmenin yolu önce kendimize güvenmekten geçer. Eğer kendimize güveniyorsak etrafımızdaki işçi arkadaşlarımıza da güven duygusunu aşılamaya başlarız.
İşyerlerinde yaşadığımız sorunlar, hafife alınacak sorunlar değildir. Çünkü bu sorunlar arttıkça yaşamımız daha da çekilmez bir hal alarak cehenneme çevriliyor. Ömrümüzün önemli bir bölümünü çalıştığımız iş alanlarında resmen çürütüyoruz. Oysa insanca çalışıp, mutluluk ve huzur içinde yaşayabilecek bir dünya yaratmak mümkün. Böylesine bir dünyanın kapısının anahtarı ise biz işçilerin elinde. Elimizde elimizde olmasına da, o güzel dünyaya açılan kapıyı şu güven duygusunu aşamadığımız için bir türlü ardına kadar açamıyoruz. Ama artık başka bir çaremiz kalmadı, güvenmek zorundayız birbirimize!
Süperlas’ta İş Kazası
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İstanbul/Tuzla’da bulunan MKB Rondo’da işçiler grevde. Grev ziyaretine gittiğimiz günlerden birinde grevci işçi arkadaşlardan biri yaşadıklarını şöyle anlattı: Eşim greve çıktığımı öğrendiğinde “borçlarımız var, çocukların okul masrafları var, greve...
- Emekçi kadınlar olarak evlerde, işyerlerinde bir araya geldiğimizde doğal olarak sohbet ediyoruz. Bazen konular değişiyor ama bir konu hep gündemde: hayat pahalılığı! Her gittiğimizde bizi yeni bir artışla karşılayan pazar etiketleri gündemimiz...
- İstanbul Tabip Odası, KESK İstanbul Şubeler Platformu ve Devrimci Sağlık İşçileri Sendikasının çağrısıyla sağlık emekçileri 21 Ekim günü İstanbul Çemberlitaş’ta bulunan İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. İstanbul’da 19 özel hastanenin,...
- İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER, işçilerin birlik, dayanışma ve mücadelesini güçlendirmek için çalışmaya devam ediyor. Bu kapsamda Ekim ayı boyunca çeşitli işçi bölgelerinde ve temsilciliklerinde “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz!”...
- Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından düzenlenen “Zordayız, Geçinemiyoruz” mitingi 20 Ekim Pazar günü Ankara’da yapıldı. Tandoğan Meydanı’nda yapılan mitinge Türkiye’nin dört bir yanından gelen yüz bini aşkın işçi katıldı....
- İstanbul Hadımköy’de bulunan Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu As Plastik fabrikası işçileri, patronun grev kırıcılığına, jandarmanın müdahalesine ve baskılara rağmen mücadelelerine kararlılıkla devam ediyor. Grevlerinin 31. gününde As Plastik...
- Sermaye sınıfının işçi sınıfına saldırılarının dozu giderek artsa da işçilerin haklı mücadelesi durdurulamıyor.
- İsrail, Gazze’de başlattığı savaş ve katliamı bir yılı aşkın bir süredir tüm dünyanın gözleri önünde sürdürüyor. Filistin sendikaları, tüm dünyadaki işçilere seslenerek bu savaşın ve soykırımın durdurulması talebiyle eylem yapma çağrısında bulundu....
- İspanya’nın başkenti Madrid’de on binlerce kişi 13 Ekimde konut ve barınma sorununa karşı sokaklara çıktı. “Konut bir haktır, işletme değil!” sloganıyla düzenlenen kitlesel protestoda ev kiralarındaki artışa karşı hükümetten acil önlemler alınması...
- Nakliyat-İş Epsilon NDT’de sendika düşmanlığına karşı eylem yaptı. Betek Boya işçileri işverenin sendikanın yetkisine itiraz edip mahkemeye başvurarak toplu sözleşme masasına oturmamasını ve süreci uzatma çabasını protesto etmek amacıyla vardiya...
- “Viral olmak” sosyal medya platformlarında yapılan bir paylaşımın veya internette bir videonun çok hızlı bir şekilde yayılması anlamına geliyor. Böylece söz konusu paylaşım ya da video on milyonlarca kişinin önüne düşerek gündemine giriyor. Görüntü...
- Kurulduğu günden beri işçilerin sınıf çıkarları temelinde mücadeleyi örgütleyen UİD-DER, EYT mücadelesi sürecinde de boş durmamıştı. Eylemlerde ve faaliyetlerde yer almış, mücadelenin bir parçası olmuştu. Ben de UİD-DER’li bir işçi olarak elimden...
- Çalışmakta olduğum işyerinde genç bir arkadaş işbaşı yapmıştı. Evli, 2 çocuk babası, neredeyse bütün mesaileri kovalayan, ek iş yapan biriydi. Ona göre çok çalışmalıydı, çünkü dört boğaz bakıyor, yetmiyor bir de banka kredisi ödüyordu. Mutfak...