Buradasınız
Patronların Yalanları Karşısında Uyanık Olmalıyız
Aydınlı’dan bir işçi
İki sene çalıştığım işyerinde patronlar bizi ortağı oldukları başka bir firmaya geçiş yaptırdılar. Farklı iki firma olduğu için giriş çıkış yaptılar. Ben de önceki işyerinden kalan haklarımı istedim. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı vb. “Bugün yarın vereceğiz, taksitle yavaş yavaş vereceğiz” diyerek oyalamaya çalıştılar. Benimle beraber yeni işyerine geçen 10’a yakın işçi arkadaşım vardı. Bunların içinde 3 yıldan 15 yıla kadar varan kıdem tazminatı alacağı olan işçiler mevcuttu. Onlarla defalarca konuşmama rağmen patrona karşı maalesef birlikte bir tepki örgütleyemedik. Ama ben mücadelemden vazgeçmedim. En sonunda patronla ciddi bir tartışmaya girdim. Bana “bunları istemeye devam edeceksen seninle çalışmayı düşünemeyiz, muhasebeye git gereken yapılsın” dedi. Bunun ardından ben diğer işçi arkadaşlarımla konuştum, onlara da olanları anlattım ve patronun söylemlerine kanmamaları gerektiğini söyledim. “Sizlere de haklarınızı vermeyecek, bunları alırsanız siz alırsınız” dedim. Gerçi onlar patrona inanmaya devam ettiler, ama olsun ben yapmam gerekeni yaptım ve yapmaya devam edeceğim.
İş mahkemesine başvuruya hazırlandım. Gerekli evrakları almak için önceki işyerinin muhasebe bölümüne gittim. Her zamanki gibi bana da istifa dilekçesi imzalatmaya çalıştılar. Hiçbir şey olmamış gibi, “tamam şu istifa dilekçesini imzala” dediler. Ama ben UİD-DER’li bir işçi olduğum için bunu yapmadım. Dava açmak üzere hazırlıklarımı yaptım. Süreci öğrenen patron ve diğer yöneticiler, “Neden böyle yapıyorsun? Sen bizim sevdiğimiz bir çalışanımızdın. Böyle yaparak bütün kapıları kapatıyorsun, biz seninle çalışmayı yine düşünürdük, ama sen açık kapı bırakmıyorsun” dediler. Birkaç gün sonra aradılar ve hesabına parayı yatırdık davadan vazgeç, dediler. Tabii kendilerince belirledikleri bir miktarda para yatırdılar. Ben de tekrar işyerine gittim ve benim hakkım olan para bu kadar değil deyip onlara almam gereken miktarı söyledim. Çünkü bütün bunlara hazırlıklıydım. Bunu kabul etmediler ve “Ne yapmaya çalışıyorsun, böyle sürekli gelip buradakileri rahatsız ediyorsun. Paranı verdik, artık gelme bir daha. Bizim kimsenin parasında gözümüz yok, biz senden daha çok önemsiyoruz senin hakkını ve hiçbir kuruşunu eksik bırakmayız” dediler. Yani yine yalan söylediler. Hesabıma yatırılan para benim hakkımdı ve onu aldım. Sonra da kalan para için davamı açtım. Şimdi mahkeme süreci devam ediyor. Bin bir emekle, alınteriyle kazandığımız hiçbir şeyi o asalak patronlara bırakmamalıyız. Sırtımızdan dünyanın parasını kazanan ve sermayesine sermaye katan bu kan emiciler, hakkımız olan iki kuruş paraya bile göz dikmekten geri durmazlar. Bizler de hakkımızı sonuna kadar savunmalı ve patronlara asla inanmamalıyız. Mücadele edenler eninde sonunda mutlaka kazanır. Önemli olan tek başımıza olmamak yani örgütlenmek ve bilinçlenmektir.
Hak Verilmez, Alınır!
UİD-DER’de Fazlası Var Eksiği Yok!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...