Buradasınız
Konut, Sağlık, Eğitim ve Ulaşım Parasız Olmalıdır!
Konut, sağlık, eğitim ve ulaşım günümüzde o denli yakıcı hale gelmiştir ki, bunlardan yoksun bırakılmak hayatımızı cehenneme çeviriyor. İşçi sınıfı halen bu haklara parasız ulaşamıyor. Aldığımız ücret ancak ve ancak mutfak ve fatura harcamalarımıza yetiyor. Oysa bunların yanı sıra, konut, ulaşım, sağlık, eğitim giderlerimiz de var. Tüm bu masrafların altından kalkabilmek için didinip duruyoruz. Ama hiçbir zaman da tüm ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Varış çizgisi olmayan bir koşuda gibiyiz. Bu koşuda, sürekli bir şeyleri geriden toplamak zorunda kalıyoruz. Ev kirasını ve faturaları ödediğimizde, mutfak, eğitim, ulaşım ve diğer ihtiyaçlara para bulamıyoruz.
Bu sefer de, daha çok mesaiye kalıyoruz, adeta gece gündüz fabrikadayız. Eşimizin, çocuklarımızın, annemizin, babamızın ve kardeşlerimizin yüzlerini unutuyoruz. Hiçbir sosyal etkinliğe katılamıyoruz. Yaşam ve yaşamın güzellikleri yanımızdan geçip gidiyor. Biz ise “faturayı ödedim, şimdi sıra mutfakta, ama dur, önce ev kirasını vermem lazım” diyerek kendimizi parçalamak zorunda kalıyoruz. Evet, bir süre sonra bir varış çizgisine varıyoruz. Ama bu varış çizgisi bizi refaha çıkartan ve insanca bir yaşamı müjdeleyen çizgi değil. Bu çizginin ne olduğunu zaten biliyorsunuz… Peki, kardeşler, bu hayatı kabul mü edeceğiz? Bu şekilde çalışıp, bu şekilde ölmeyi kabul mü edeceğiz? Çocuklarımıza böyle bir yaşamı mı miras bırakacağız? Oysa sağlık, konut, ulaşım, eğitim işçilerin en temel hakkıdır ve parasız olmalıdır.
Biz işçi ve emekçiler zorunlu ihtiyaçlarımızın parasız karşılanmasını talep ediyoruz. Aldığımız ücretin yarısından çoğunun kiraya gitmesini istemiyoruz. Kentsel dönüşüm projeleriyle gecekondular yoksulların başına yıkılıyor, sel baskınlarıyla evler oturulamaz hale geliyor. Depremlerde, dayanıksız binlerce ev yıkılıyor ve on binlerce emekçi hayatını kaybediyor. Sağlıklı ve güvenilir konut hakkına kavuşmak için birleşmeli ve parasız konut hakkı talebimizi yükseltmeliyiz.
Peki, sağlık hakkımız? Acı çeken, hasta, yardıma muhtaç bir insana “paran varsa tedavi olabilirsin, paran yoksa tedavi olamazsın” demek, hangi insanlık değerleri ile bağdaşabilir? Ancak ve ancak gözünü para hırsı bürümüş bir düzen sağlık hizmetini ticari bir meta haline getirebilir. Muayene, ameliyat, ilaç veya hastane masraflarını karşılamak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Sağlık paralı ve pahalı hale getirilerek milyonlarca emekçi sağlıksız bir yaşama mahkûm ediliyor. Oysa olması gereken şey, tüm işçileri ve emekçileri kapsayan ve ücretsiz olan bir sağlık sistemidir.
Diğer temel insani ihtiyaçlarımızın, eğitim ve ulaşımın da parasız olmasını istiyoruz. Bütçe gelirlerinin en büyük dilimini bizlerden kesilen vergiler oluşturuyor. Fakat bütçeden eğitime ayrılan pay azalırken, silah harcamalarına harcanan para artıyor. İlköğretime giden bir çocuğumuzu okutmak için dahi binlerce lira harcamak zorunda kalıyoruz. Çocuğunun eğitim masraflarını karşılayamayan aileler hapislere atılıyor, çocuklar ise intihara sürükleniyor.
Bugünkü kent yaşamında en kısa mesafede bir yere gitmek dahi ancak vasıta ile mümkündür. Örneğin işe, okula, hastaneye gitmek için ödediğimiz paranın haddi hesabı yok. Toplu taşıma bir an önce yaygınlaştırılmalı ve ücretsiz olmalıdır.
Konut, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi en temel insani ihtiyaçlarımızın parasız karşılanmasını talep ediyoruz. Patronların “olur mu öyle şey, nerede görülmüş” yollu yalanlarına kanmayalım. Fakat bu hakları talep etmek yetmiyor. Bu haklarımızı kazanmak için bir araya gelmeli, örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz. Parasız konut, sağlık, eğitim ve ulaşım hakkının yasal güvenceye kavuşturulmasını ancak mücadelemizle sağlayabiliriz.
30 Maden İşçisinin Sözü
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 201. Sayı Çıktı!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...