Buradasınız
İşte Sizin Düzeniniz!
Gebze’den işsiz bir kadın işçi
Bugün bir işçi arkadaşın evinde televizyon izlerken bir programa denk geldik. Birkaç hali vakti epey yerinde insan (ki sofralarından, hatta evlerinin kapısından bile belli oluyor bu, hiç bizim yoksul evlerimize benzemiyor evleri) bir araya gelmiş, birbirlerine yemek yapıp her şeye burun kıvırıyorlar. İçlerinden bir tanesine ödül olarak kazanabileceği 20.000 lira ile ne yapardınız sorusu soruldu. Kadının verdiği cevap arkadaşımla beni derin düşüncelere gark etti. “20.000 lira hayatımda hiçbir etki yaratmaz benim. Olsa olsa hafta sonu şöyle bir yerlere gider biraz dinlenirim o parayla.”
Arkadaşımla göz göze geldik, gülüştük. Ağlanacak halimize kahkaha patlattık anlayacağınız. Sonra başladık hesaplamaya. Arkadaşım asgari ücretle çalışıyordu. 600 lira maaş yani. Bu bahsedilen parayı biriktirmesi için 33,5 ay çalışması gerekiyor. Çocuklarını okula göndermemesi, eve ekmek bile almaması, faturaları ve kirayı ödememesi, hasta babasını da sokağa atması gerekiyor. Yani acıkmayacak, susamayacak, ısınmayacak… Kısacası yaşamayacak tam 33,5 ay.
Sonra kendi emekli babam geldi aklıma. İlkokulu bitirir bitirmez çalışmaya başlayan, küçücük omuzlarına kocaman yükler alan. Yıllarca duraksamadan çalışan, çalışma koşulları nedeniyle koku alma duyusunu yitirmiş olan, kimi zaman elini makineye kaptıran, kimi zaman uykulu gözlerle işe giden, kimi zaman işsiz kalıp kara kara düşünen, üç çocuk büyütmeye çalışırken hayatı akıp giden babam. 40 yılını ziyan etmiş atölyelerde, fabrikalarda. Ve emekli olduğunda hak ettiği para 22.000 lira. Yani birilerinin hafta sonu tatiline ancak yetecek olan para, babamın 40 yılına bedel.
Hiçbir şey yapmadan bizim sırtımızdan geçinen burjuvalar lüks hayatın içinde sefa sürerken, biz bir ömür bırakıyoruz onların hizmetinde geçirdiğimiz. Emekli bile olamıyorken artık, olsak da bize reva görülen miktar onların bir öğle yemeği parası işte. İşte onların adaleti. Onlar çocuklarımızın ekmeğini alır ellerinden, soframızdaki tuza, sırtımızdaki yeleğe uzanırlar. Onlar annemizin göz nurunu, babamızın alınterini çalarlar. Onlar bizim bugünümüzü, geleceğimizi gasp ederler. Ömrümüzü onların zengin sofralarına sunarız. Onların kârları için fabrikalarda, madenlerde, iş kazalarında dökülen kanlarımızla yıkarlar yüzlerini. İşte bu yüzden kirlidir onların elleri. İşte bu yüzden kirlidir onların düzenleri. Biz bu düzeni alaşağı edene kadar da hep kirli kalacaklar.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...
- Yeni yılın ilk günlerinde MÜSİAD toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek patronlara “biz sizin daha çok para kazanmanızı istiyoruz” dedi. Patronlar tarafından alkışlanan Bakan, tam da bunu yapıyor, patronların kazanması için...
- Cep telefonu hayatımıza gireli yaklaşık 30 yıl, akıllı telefonun hayatımıza girmesi ve jet hızıyla yayılması ise 10-15 yıl oldu. Bu nedenle akıllı cep telefonumuz 1 saat kapalı kalsa kendimizi adeta nefessiz kalmış hissediyoruz.
- Ankara’dan bir grup UİD-DER’li işçi, “Küçük Kara Balık ve Samed Behrengi” adlı bir video hazırladı. Farklı sektörlerde çalışan, uzun ve yorucu iş saatlerine, vardiya engeline rağmen birlikte öğrenip birlikte üretmek için bir araya gelen işçi...
- Asgari ücrete yüzde 30, kamu emekçilerine yüzde 11,54 ve emeklilere yüzde 15,75 oranında sefalet zammı dayatılmasının ardından Antep’te bulunan tekstil patronları da ücret artışlarını sefalet düzeyinde tuttu. Şubat ayına girilmesiyle belli olan...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...