Buradasınız
Akdeniz Çivi İşçileriyle Röportaj
UİD-DER: Akdeniz Çivi kaç yıllık bir fabrika? Kaç işçi çalışıyor? Patronun başka yerde fabrikası var mı?
Mesut: Akdeniz Çivi 16 yıllık bir fabrika. Toplam 160 işçi çalışıyor. Patronun Sanayi Bölgesi’nde Santek Hırdavat, Mersin Organize Sanayi’de Santek grup makine imalatı yapan bir fabrikası daha var.
UİD-DER: Kaç yıldır burada çalışıyorsunuz? Çalışma koşullarınızdan bahseder misiniz?
Mesut: Ben 7 yıldır bu fabrikada çalışıyorum. Biz burada 12 saat çalışıyoruz. Öğlen bir saat yemek molamız var. Sabah 8 akşam 8 arası üretime devam. Senelik iznimiz yok, hiçbir resmi tatilimiz yok. Sadece resmi bayramlarda izinliyiz. İşe girdiğimden bugüne sülalemi, ailemi unuttum. Çünkü hiçbir sosyal ilişkimiz kalmadı.Mehmet: Ben 7 yıldır bu fabrikada çalışıyorum. 12 saat çalışıyoruz biz burada. Çay molamızda bile ayaktayız. Mesaiye kalmadığımız zaman tehdit ediliyoruz. Sizi kapının önüne koyarız, diyorlar. Burada çalışanı sadece çavuşlar olarak görüyorlar.
Muhittin: 8 yıldır bu fabrikada çalışıyorum. Bizim bölümde çiviler ihraç edildiğinden boya ve vernik işlemlerinden geçiyor. Ve bunun kokusu çok ağır. Makine başından hiç ayrılmıyoruz. İşveren kapasiteyi belirliyor biz yapıyoruz. Yapamadığımız zaman ücretsiz izinlere gönderiliyoruz. Meselâ ben bu nedenle 9 gün izne yollandım.
Halil: 15 yıldır bu fabrikada çalışıyorum. Zorunlu mesailere bırakılıyoruz. Havalandırma yok, toz-toprak, demir tozu içinde çalışıyoruz. Kollarım sıcak demir tellerinden yanıklarla doldu. O kadar hızlı çalışıyoruz ki iş kazası olduğu zaman kendi istedikleri yere götürüyorlar.
UİD-DER: Sendikalaşma sürecinizden bahseder misiniz? Sendikalaştıktan sonra neler yaşadınız?
Mesut: İlk olarak burada imza topladık. Zam zamanı gelmişti ve biz bu dönemde iş saatimizin 10 saate düşürülmesi için uğraştık. Patron saatleri düşürmediği gibi 3 yıl boyunca bize zam yapmadı. Çalışmak isteyen bu şartlarla çalışır, işinize gelirse dedi. O zaman tüm millet toplandı, birlik oluştu. Yıl 2007 idi. İlk o zaman sendikayı araştırmaya başladık ama birliği tam oluşturamadık. 12 kişi işçilerin arasından seçilerek işten atıldı. Biz de genel müdürle toplantı yaptık. Toplantıda sesini yükseltti diye atılan bu 12 kişi 3 gün sonra geri alındı. 6 ay önce tekrar bir araya gelmeye başladık ve bu işin böyle yürümeyeceğine karar verdik.
Mehmet: Bir arkadaş yanımıza geldi, sizi bir yere götüreceğim dedi. Bir baktık her işçi güvendiği birkaç kişiyi sendikayla görüşmeye götürüyor. Toplantılar yapıldı ve 1 ay önce çoğunluğu bulup üyelik işlemini hızlandırdık.
Muhittin: Birliğimizin kuvvetli olduğuna inanarak, çözülmeyeceğimize inandığımız anda sendikaya üye olduk.
Halil: Çoluk çocuk yüzünü unutmuştuk. Artık buna yeter demenin vakti gelmişti. Şimdi burada böyle diyoruz. 28 Ekim Perşembe günü ilk atılmalar başladı. Cuma akşamı saat 10’da patron sendikayı duyduğunda bizden habersiz hemen makineleri kaçırmaya kalkmış. Cuma polis, çevik kuvvet, jandarma geldi. Biz de bu arada sabahladık, buradan gitmeyeceğiz dedik.
UİD-DER: Direnişe ailenizin, yakın çevrenizin tepkisi ne oldu?
Mesut: Şu ana kadar kötü bir tepki olmadı. Zaten bizlerin yüzlerini göremiyorlardı. Fazla beraber olamıyorduk. Bir kızım var benim yüzümü görmüyor. 11 yıllık evliyim, komşularıma gidip oturamıyorum, çünkü çalışma saatimiz çok uzun. Şimdi beni destekliyorlar. Normal bir insan gibi yaşamak istiyorlar.
Mehmet: Benimkiler hakkını sonuna kadar ara diyorlar, gerekiyorsa biz de gelelim diyorlar.
Muhittin: Ben çoğunluğu sağladıktan sonra aileme söyledim. Sendikanın ne olduğunu anlattım. İşten atıldığımda sonucu söyledim. Akşam doya doya sohbet edecek konumuz oldu. Eskiden azıcık zamanda bile konuşacak bir şey bulamıyorduk. Şimdi direnişi konuşuyoruz.
Halil: İnşallah kazanırsınız diyorlar. İyi karşılıyorlar. Biraz da korkuyorlar tabii. Bakalım sonraları ne olacak.
UİD-DER: Talepleriniz nelerdir?
Mesut: Sendikanın içeri girmesi, ücretlerin iyileştirilmesi, 8 saat çalışma süresi, işçilere hain gözüyle değil insan gözüyle bakılması, işçiye güvenilmesi, çocuklarımıza ailemize ayırabileceğimiz vaktin artması, sosyal haklarımızın iyileştirilmesi.
BMİS Anadolu Sekreteri Rasim Gündal: Biz burada direnmeye başladığımızdan bu yana işveren henüz sendikayı muhatap alıp görüşme yapmadı. Birinci talebimiz TİS düzeninde işe geri dönüşü sağlamak. Şu anda işveren sözleşme düzenine geçilmediği, bir grevin yaşanmadığı durumda yasadışı lokavt yapmaktadır. Siz sendikaya üye oldunuz, ben de üretimi durduruyorum, dedi. 27 Ekim sürecinden bu yana mücadele sürecine başladık. Türkiye’de örgütlenen tüm işyerlerinde bu durumlarla karşılaşıyoruz. Sendikamızın geleneğinde de buna karşılık mücadele etmek var. Kazanmanın mücadeleden geçtiğinin bilinciyle sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Kapitalizmin Çocuklara Sunduğu Dünya
En Önde UİD-DER’le!
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...