Buradasınız
Kotlar Beyazlıyor, Hayatlar Kararıyor!
Aydınlı’dan bir öğrenci
Kapitalist katiller insanları öldürmeye devam ediyor. Gözünü para bürümüş patronlar, işçilerin hayatlarına, kapılarındaki köpeğe verdikleri kadar bile değer vermiyorlar Para hırsı patronları insanlıktan çıkartıyor. Yegâne amaçları, “nasıl daha fazla para kazanabilirim?” oluyor. Bu uğurda patronlar için, işçilerin onurları, aileleri, şerefleri, namusu, sağlığı hiç önemli değil.
Nitekim bunu kot taşlama işçilerinin yürek burkan yaşamlarında da gördük. Yasak olmasına rağmen bodrum katlarında sağlıksız koşullarda çalışan işçilerin kaçınılmaz bir sonu var: “ÖLÜM”
Bu ölüme Silikozis adı verilen meslek hastalığı yol açmaktadır. Silikozis taş ve kumda bol bulunan quartz içeren tozların solunmasıyla oluşan, ölümcül, tıbben çaresi olmayan bir akciğer hastalığıdır. Bir işçinin kot taşlama işinde altı ay çalışması bu hastalığa yakalanması için yeterli bir süre. Maalesef bu maddenin solunması kesilse bile hastalığın önüne geçilemiyor ve hasta ölüyor. Ekmek peşinde koşan yüzlerce işçi bu sağlıksız koşullarda çalışmak zorunda bırakılarak arkalarında gözü yaşlı ailelerini bırakıp göçüp gidiyorlar bu dünyadan. Bu hastalığa yakalanan işçiler malulen emekli bile sayılmıyorlardı. Ta ki bu hastalığa yakalanmış bir işçinin dava açmasıyla başlayan hak arama mücadelesine kadar.
Sigortasız çalıştırıldığı kot taşlama atölyesinde silikozise yakalanan Yılmaz Dımbır, Sosyal Güvenlik Kurumu’na dava açtı. Dava sonucunda sürekli iş göremezlik geliri bağlandı. Bu karar yıllardır malulen emeklilik hakkı kazanabilmek için mücadele veren kot kumlama işçileri için de bir ilk.
Zonguldaklı Yılmaz Dımbır, 1995’te gittiği İstanbul’da, bir atölyede 17 yaşından itibaren kot taşlama (kumlama) işinde çalışmaya başladı. Şu an 32 yaşında olan Dımbır, askerliği sırasında ara verdiği işini 2004’e kadar tam yedi yıl sürdürdü. Kot taşlamada kullanılan silisyum tozlarını uzun süre solumasına bağlı olarak 2001’de sağlığı bozuldu. 2004’te silikozis olduğu belirlenen Dımbır, memleketine döndü.
Sosyal güvencesi olmadığından tedavisini sürdüremeyen Dımbır, sosyal güvencesiz çalıştığı yılların sigortalı sayılması için, avukatı aracılığıyla Bakırköy 2. İş Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, 2005 yılında açılan davayı geçen yıl sonuçlandırıp Dımbır’ın sosyal güvencesiz çalıştığı yılların sigortaya alınmasına karar verdi. Ağustos ayında da Dımbır’a çalışma gücünün yüzde 59’unu kaybetmesi nedeniyle 565 lira iş göremezlik geliri bağlandı. Avukat Ali Osman Odabaş, düzenlediği basın toplantısında bu sektörde ilk kez sigortasız çalıştırılan işçiye sosyal güvenlik yardımı verilmesinin kabul edildiğini söyledi: “Dava emsal teşkil edecek. Sorun çok geniş kitleyi ilgilendirmekte. Bu işyeri sahipleri çok sık yer değiştirdiğinden tazminat davaları konusunda kendilerine ulaşmak mümkün olmayabiliyor. Ancak, bu konuda da hukuki mücadele vereceğiz.”
Hakkımızı almak için hukuki yollara başvurmanın yanı sıra örgütlü mücadeleye atılmalıyız. Patronları işçi sağlığı ve güvenliği konusunda önlemler aldırmaya mecbur edecek güç bizim örgütlü gücümüzdür. Bir işçi arkadaşımızın veya kendimizin günün birinde meslek hastalığına yakalanma riskiyle karşı karşıya kalmasını istemiyorsak fabrikada, atölyede, tersanede örgütlü olmalıyız.
Aa, İşçiler Tiyatro Yapıyor!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...