Buradasınız
İşte Burası Sinbo Arkadaşlar!
Sefaköy’den bir işçi
Ben elektronik ev aletleri üreten bir firmanın taşeron işçisiyim. Daha önce hiç metal işkolunda çalışmamıştım. Fabrikaya gireli iki ay oldu. Gördüklerim ve duyduğum bazı olaylar beni çok şaşırtıyor. Patron ve müdürün işçilere karşı tutumu ancak bu kadar adice olabilir. İlk olarak anlatmak istediğim bundan üç ay önce yaşanmış bir olay: 20 yaşlarında bir işçi arkadaşımız güya bir bayan arkadaşımıza laf atmış. Bu olay bir şekilde patrona ve müdüre yansıtılmış. Bu işçi arkadaşımızı patron ve onun tayfası sigara ve çay içilen avluya çıkarmışlar. Bantlarda çalışan işçileri de oraya çağırmışlar ve herkesin gözü önünde bu arkadaşı dövmüşler. Buna karşı herkesin içi sızlamış ama hiçbir şey yapamamışlar. İşte burası patronun kendi adaletini kendisinin kurmuş olduğu bir fabrika. Şu an bu fabrikada 500 kişi çalışıyor. Patron ve müdürün yaptığı psikolojik baskının işçilerde bir öfke yaratacağını düşünmüştüm ama bundan çok korku ve sinme yaratmış durumda.
İki hafta önce bant şefi ufak bir hata yaptı. Bu hatadan dolayı patron, şefi herkesin önünde küfrederek tekme tokat dövdü. Şef en azından insanlık onuru ve gururu için buna karşı koyabilirdi. Ama o, fabrikada bir konum elde etme yolunda onurunu ve gurunu kaybetmiş, işçi olduğunu unutmuş ve işçilere karşı tutumu da hiç hoş değil.
Her sabah müdürün sesi fabrikada çınlıyor. Bu insan müsveddesi adamlar selamı sabahı unutmuş. İki aydır buradayım, bir kere dahi olsun müdür ve patronun ne “kolay gelsin” ne de “günaydın” dediklerini duydum. Zaten beklenemez de bu tür adamlardan böyle insani sözler. Fabrikaya ilk girdiğimde çalıştığım bölümde bir uyarı tabelası da dikkatimi çekmişti. Bu da iş kazalarına yönelik tutumlarını yansıtıyor. Herhangi bir iş kazası geçiren olursa bu maddeler üzerinden (görmedim, düşünmedim, bilmiyorum, acelem var) tutanak tutuluyor. İşte burası Sinbo arkadaşlar! Her şeyin yasak olduğu ve patronların kendi adalet sistemlerini kurduğu fabrikalardan bir tanesi: Bir patronumuz, bir de gardiyanımız var. Hepsi bu. Biz ise 500 kişiyiz ama bu iki kişi nasıl oluyor da bizi alt edebiliyor bir düşünmek gerek. Birlik olmadığımızdan dolayı, örgütlü olamadığımızdan dolayı bu iki kişi bizi hep tek yakalıyor ve bizi alt ediyor. Onun için işçiler olarak birlikte mücadele etmemiz gerek artık.
Ne günlere duruyorsun arkadaş
Yürü kalk olanca hızınla yürü
Bıçak geldi ta kemiğe dayandı
Karınla oğlunla kızınla yürü
Sözüm sana işçi kardeş bak dinle
Gün bugündür yürü zaman seninle
Ayağından kesilirsen elinle
Olmazsa dişinle dizinle yürü
(Aşık İhsani)
Vardiyada Tükenen Ömrümüz
Brillant İşçisi, Seni Soyana Dur De!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.