Buradasınız
Örgütsüz Toplumun Hafızası Siliktir
Sefaköy’den bir UİD-DER’li

Davutpaşa, Ostim-İvedik, Kozlu, Esenyurt, Tuzla, Soma, Mecidiyeköy ve daha binlerce örnek... Son on yılda resmi rakamlara göre 12 binden fazla işçi iş cinayetlerine kurban gitti. Bu rakam neredeyse “Kurtuluş Savaşı”nda ölen insan sayısına eşdeğer. Her gün, güneş doğarken işe giden işçilerin bir kısmı evlerine geri dönemiyor. Her sabah “akşam görüşürüz” diyerek eşlerini işe yolculayan işçi eşleri bir daha karı veya kocalarının yüzlerini göremiyor. Anne veya babalarının işten eve gelmesini dört gözle bekleyen çocuklar hayatlarının kalanını anasız, babasız geçirmek zorunda kalıyor. Çocukları kendinden önce ölen analar, babalar büyük bir acıyla yaşıyor ömürlerinin geri kalanını. Neden? Görünürde savaş yok. Bu kadar insan neden ölüyor? Bu kadar acı neden yaşanıyor? Aslında bir savaş var. Patronların açtığı savaş var. Sırf patronlar daha fazla zenginleşsin diye ölen işçiler var. Sırf patronlar daha iyi tatil yapsın diye sakat kalan işçiler var. Sırf patronlar daha çok eğlensin diye öksüz ve yetim kalan işçi çocukları var. Bu nasıl bir dünya? Bu nasıl bir adalet? Bir yanda patronlar için zevk, gösteriş, bolluk, zenginlik, bir yanda biz işçiler için acı, gözyaşı, ölüm, yoksulluk… Hâlbuki her şeyi ürettiğimiz gibi patronların yaşadıkları evleri, bindikleri arabaları, giydikleri elbiseleri, yedikleri gıdaları da biz üretiyoruz. Peki, her şeyi üreten biz işçiler neden bu koşullarda yaşıyoruz? Ölüyoruz, öldürülüyoruz? Örgütsüzüz çünkü kardeşim, iliğimize kadar örgütsüzüz!
İşçi sınıfı olarak örgütlü olursak sorunlarımıza karşı duyarlı hale geliriz. Düşük ücretlere, uzayan iş saatlerine, iş cinayetlerine karşı mücadele ederiz. Sorunlarımızın kökünü kazırız. Peki, şimdi örgütsüzken ne yapıyoruz? Sıranın bize gelmesini bekliyoruz kardeşim, işte hepsi bu. Davutpaşa’da bir fabrikada patlama oldu. 21 işçi öldü. Unuttuk! Ostim-İvedik’te patlama oldu. 20 işçi öldü. Unuttuk! Esenyurt’ta inşaat işçilerinin kaldıkları 3 çadır yandı. 11 işçi yanarak can verdi. Unuttuk! 301 işçi Soma’da hayatını kaybetti, hemencecik unuttuk! Şimdi olayın sıcağına Mecidiyeköy Torunlar inşaatta ölen 10 işçiyi konuşuyoruz. Peki, bu katliamı da unutacak, sıranın bize gelmesini mi bekleyeceğiz? Yoksa bu katliamın ve bundan önceki dökülen her damla işçi kanının hesabını mı soracağız? Seçim senin kardeşim. Ya unutacağız ve öldürülmeye devam edeceğiz, ya da işyerlerimizde örgütlenip işçiler için daha iyi bir dünya kurmak için mücadele edeceğiz. Seçim senin kardeşim, seçim senin.
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...