Buradasınız
Patron Haklı mı?
Sancaktepe’den bir işçi

Geçenlerde ihracat yapan bir firmada çalışan arkadaşımla sohbet ediyorduk. Asgari ücret zammı yüzde 49 olarak açıklanınca patronları “karaları bağlamış.” Efendim neymiş, dolar kuru baskılandığı için geliri azalıyormuş, buna karşılık enflasyon yüzünden giderleri artıyormuş. Asgari ücret oranında zam yaparsa zarar edermiş, bu kadar “yüksek” bir zam yapamazmış. “Peki, siz ne düşünüyorsunuz?” diye sordum. Arkadaşım, “Adam haklı, dolar enflasyonla aynı oranda artmıyor, bu yüzden kazancı düşüyor. Bize yüzde 49 zam yaparsa zarar eder. Ofisteki arkadaşlar da haklı buldu patronu” dedi.
Gelin birkaç soru soralım ve patron haklı mı bakalım. Bugün dolar kurunun baskılandığından şikâyet edip “zararını” işçiyle paylaşmak isteyen patronlar, dolar kuru hızla yükselip birkaç katına çıktığında, “dolar kuru arttı, ben fazla kâr ettim, bunu da sizinle paylaşmak istiyorum” dediler mi işçilerine? Milyonlarca işçi geçim sıkıntısının pençesinde boğuşurken, anneler evladının beslenmesine ekmek arası marul koyarken, patronlar lükslerinden, kârlarından vazgeçiyorlar mı? Bir kere bile ağızlarından “bu kadar kazandığım yeter” diye duyduk mu?
Duymadık, duyamayız. Çünkü sermaye sınıfının fıtratında yalnız ve yalnız kâr etmek var. Bunun için emeği insafsızca sömürür, doğayı yağmalar, işçileri düşük ücretlerle ve iş güvenliği önlemleri almadan çalıştırırlar. Sermaye sınıfının penceresinden bakan biri için yani bir patron için doğru olan, normal olan budur, böyle yaparken haklıdır. Her patron kendi sınıfının penceresinden bakar, kendi çıkarlarını gözetir. Sorun işçiye de kendi bakış açısını benimsetmesidir. İşçinin kendi tarafında değil çıkarlarının taban tabana zıt olduğu patronun tarafında durmasıdır. Patronun kârı yerine kendi ekmeğinin küçülmesini normal görmesidir.
Kimin penceresinden bakarsan onun doğrularını görür, ona hak verirsin. Biz işçiler patron değiliz ki onun gibi düşünüp ona hak verelim. Patrona hak vermek demek, patronların kârı düşmesin diye çocuğunun lokmasını kısman demektir. Kendi hayatından, sosyal yaşamından kısman demektir. Bunu neden kabul edelim? O yüzden kendi sınıfımızı, safımızı bilmeli, kendi sınıfımızın penceresinden bakmalıyız. Bunu başarabilmek için de örgütlü olmalıyız. Ancak o zaman patronların tuzağına düşmez, hak ettiğimizi almak için mücadele ederiz.
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...