Buradasınız
Patron Öldü, “Çok Çalışın” Videosu Kaldı!
Sarıgazi’den bir işçi

Kimin ölüm döşeğinde olduğunu anlatmadan önce, hepinize selamlar. Yaklaşık üç ay “ağırlaştırılmış” işsizlik cezasının ardından en sonunda bir fabrikada iş buldum. Yedi aydır da çalışıyorum. Ancak bu yedi ay içerisinde fabrikada birçok şey oldu. Ben de sizlere bunlardan birkaç tanesini kısaca anlatmak istiyorum. İşe başladım. Aradan iki ay geçti, bir sabah bir işçi arkadaş, asık suratlı bir biçimde yanıma yanaşarak “patron öldü haberin var mı?” diye sordu. Ben de “yok, öylemi Allah rahmet eylesin” dedim. Ben patronu tanımamış, yüzünü bile görememiştim zaten. Fabrikada patron hakkında “yok, iyi adamdı”, “çok kral adamdı” laflarının yanında; “ne iyisi, yaramaz adamın tekiydi” gibi laflar dolandı durdu. Patronun iyi mi kötü mü olduğu tartışması haftalarca bizim fabrikada gündem oldu.
Neyse, herkes söyleyeceğini söyledi. Konu tam kapanmak üzereyken ustabaşı “akşam kimse kaybolmasın video izlenecek” dedi. Herkes sordu: “Ne videosu usta?” Ustabaşı, “Patronun bize ölmeden önce söylemek istediği birkaç şey varmış, bunu da videoya kaydetmiş, tüm işçilere izletilmesini vasiyet etmiş, onu izleyeceğiz” dedi. Akşam oldu işyerinden servislerle, meşhur videoyu izlemek için yola koyulduk ve nihayet vardık. Büyük bir salon tutulmuş ve bütün işçiler toplanmış, videonun başlamasını bekliyorduk. Video başladı ve patron ekranda göründü. Öncelikle “çalışma arkadaşları” olarak, bizim halimizi hatırımızı bir güzel sordu. Ardından başladı işçilikten geldiğini anlatmaya... İnandırıcı olması için de geçmişte, iş tulumu ve elinde İngiliz anahtarı ile çektirdiği birkaç fotoğraf göstererek “bakın ben de işçiydim” dedi.
Bizlere de birçok öğüt verdi. Çok çalışırsak eğer, bizler de günün birinde mutlaka bir yere gelebilirmişiz. Kendisi çok çalışmış ve çok büyük adam olmuş. Biz de onun yolundan gidersek, büyük adamlar olurmuşuz. Hakkını yemeyelim, elbette ki bizim patronumuz kendi sınıfı için çok çalıştı. O kadar çok çalıştı ki şirketi yoğun emek gücü sömürüsü sayesinde Türkiye de ilk beş yüz firma içerisine girmeyi başardı. Kendisi de kâr hırsı yüzünden kanser oldu. Yeri geldiğinde sendika olduğunu, yeri geldiğinde ise patron olduğunu, bizleri çok sevdiğini söyledi. Nihayet baklayı ağzından çıkardı. Artık bazı önlemler alınması gerektiğini, kendisi olsa da olmasa da bizlere güvendiğini, rakip firmanın Pakistan’da fabrika kurduğunu, rekabet edebilmenin önemli olduğunu anlattı durdu… Bildiğimiz teraneleri okudu.
Patronlar sınıfının ne kadar uyanık olduğunu bir kere daha anladım. Ölüm döşeğinde bile bize çok çalışmamız gerektiğini salık veriyordu. Uyanığı görüyorsunuz değil mi! Aslında “şirket size, kârı da çocuklarıma emanet” demek istiyordu. “Peki, sonra fabrikada neler oldu?” diye sorarsanız, senede bir defa yapılan maaş zamları en fazla %7, %8 arasında yapıldı. Her bölümde, işin ağırlığına göre 50 ile 150 lira arasında değişen ve adı “görev tazminatı” olan ikramiyeden 10 ila 20 lira kesildi.
Şimdi de bütün bölümlere kamera taktırıyorlar. Bize söylendiğine göre “işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri içinmiş.” Sanki bir iş kazası yaşansa, kameralar ilk yardıma koşacak! Bizim patron öldü ama hani derler ya ölmedi o, içimizde yaşıyor! Aynen öyle bir durum anlayacağınız. Evet, patronlar fabrikalarda, siyasi temsilcileri parlamentoda, yalakaları televizyonlarda, gazetelerde biz işçilere topyekûn bir saldırı içindeler. Bizler de boş durmayalım; öğrenelim öğretelim, kendimiz için, hak ettiğimiz yaşam için mücadele örgütleyelim. Kölelikten kurtulmak için UİD-DER’de örgütlenelim.
1 Mayıs’ta UİD-DER’le Alanlara!
İşsizlik Böyle Azalıyor!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Dünya işçi sınıfı bu sene de 1 Mayıs’ı baskıcı ve anti-demokratik uygulamaların, işçi sınıfına yönelik saldırıların katlanarak arttığı bir dönemde karşıladı. Öfkesini ve taleplerini tek ses, tek yumruk olup haykırmak isteyen işçi ve emekçiler ABD’...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, Türkiye genelinde kitlesel katılımla kutlandı. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte alanlara çıkan yüz binlerce işçi ve emekçi, yaşadıkları ekonomik ve siyasal sorunlar...
- UİD-DER, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Kadıköy’de düzenlenen mitingde, “Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!” pankartıyla yerini aldı. Her sene olduğu gibi bu...
- İşçi ve emekçilerin sorunlarının ağırlaştığı, toplumda iktidardaki rejime yönelik tepkilerin büyüdüğü bir dönemden geçilirken, tüm Türkiye’de 1 Mayıs mitingleri gerçekleştirildi. 1 Mayıs meydanları bir kez daha işçi ve emekçilerin sömürüye,...
- 1 Mayıslarda dünya işçi sınıfı, kapitalist sömürüye, emperyalist savaşlara karşı alanlara akın etmiş, dünya taleplerini, kapitalist sistemden kurtulma özlemini dile getirmiştir. Bu sistemin efendilerinin, dünya işçi sınıfına savaş, yoksulluk, ağır...
- İşçi sınıfı örgütlü olduğunda gücü ve cüreti büyüktür. Örgütsüz olduğu durumlarda ise ne yazık ki sınıf bilinci geriye gider. Örneğin çevremizdekilerden arada bir duyarız: “Aman boş ver! Malmış mülkmüş hepsi hikâye... Bak Sabancı’nın oğlu bir...
- 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim Kazancı Yokuşunda bir araya gelinerek anıldı. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartının açıldığı anmaya sendikalar, emekten yana kurumlar, siyasi partiler ve UİD-DER...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma ve Yas Günü dolayısıyla Kadıköy’de Süreyya Operası önünde “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye” şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...