Buradasınız
Patronlardan İşçilere Sosyal Haklar: SSK+AGİ+Yemek
Gebze’den işsiz bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
İş ilanı deyince artık ilk baktığım şey fabrika patronlarının sunduğu sosyal haklar oluyor. Acaba hangisi SSK, AGİ, yemek ve servis dışında bir sosyal haktan bahsediyor diye merak ediyorum. Bu merak için birkaç sebebim var çünkü.
Öncelikle uzun süredir bir kadın işçi olarak iş arıyorum. Ancak İŞKUR üzerinden ne zaman iş ilanı açılsa çok büyük bir bölümünde kadın işçilerin yaş aralığı diye uzayıp gidiyor. Eğer kadın işçi talebi varsa ilanı incelemeye başlıyorum. İlanda en sona bırakılmış, bizler içinse önceliği bir hayli önemli olan bir bölüm var. Fabrikadaki sosyal haklar. Patronların birçoğu sosyal hak olarak sigorta, servis, asgari geçim indirimi ve yemeği önümüze sürüyor.
Ne zamandan beri yemek bir sosyal hak oldu, sorarım! Onca saat bir işçiyi çalıştıracaksın, sonra “sana yemek veriyorum, kıymetimi bil” mi diyeceksin? Yemek vermediğin işçiyi nasıl çalıştıracaksın, evden mi yemek getireceğiz? Gerçi evden getirebileceğimiz kaç günlük azığımız var o da malum. Sonra listedeki sigorta ışıldıyor niye o listede olduğunu anlayamadan. Kayıt dışı çalıştırılan birçok işyeri biliyoruz. İş kazası gerçekleştiğinde ya da bir işçi cinayete kurban edildiğinde aynı gün işçinin sigortasını yapılıyor. Ama bu kadar da olmaz dedirtiyor patronlar. Devletin resmi işçi bulma kurumu, sigortanın bir nimet olarak sunulmasına gık demiyor. Bir de asgari geçim indirimi var ki o listede, görülmeye şayan! Kendi ceplerinden çıkmayan üç kuruşluk parayı, arsızca bizlere sunmaya utanmıyorlar. Servis hakkına gelince, evin bilmem ne kadar uzaklığında alıp, gece-gündüz demeden bir o kadar uzağında bırakan servis hizmeti.
İşsizlik kırbacıyla baştan işçileri sindirmeye çalışan patronlar, bir de en temel haklarımızı bize ekstra bir hak sunuyormuş gibi allayıp pulluyorlar. İster işli ister işsiz işçiler olalım. Bu kadar uyanık ve pervasız olan patronlar karşısında bizler de uyanık olmalıyız. İş görüşmelerinde işçilere sosyal hak diye sundukları asgari geçim indirimini, sonra işçilere vermemek için nasıl bin dereden su getirdiklerini unutmayalım. Gece vardiyalarında servislerden E-5 kenarında indirilip, dakikalarca korku içinde evimize nasıl ulaştığımızı hatırlayalım. “Maliyeti kısacağız” diye yemeklerin kalitesiyle, miktarıyla nasıl oynadıklarına kaç kez şahit olmuşuzdur. İşe girdikten aylar sonra sigortamızı yapıp, yılımız dolmadan girdi-çıktı yaptıklarını anımsayalım. İşte patronlar bu kadar uyanık! Biz işçiler niye uyanık olmayalım?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarında çalışan işçiler, 10 Şubatta özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyüş başlatmışlardı. 13 Şubatta Hazine ve Maliye Bakanlığı...
- 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te SSR Mining ve ortağı Çalık Grubunun tarafından işletilen Çöpler Altın Madeninde siyanürlü toprak kaymış, 9 işçi toprak altında kalmış, cenazelerine aylarca ulaşılamamıştı.
- Antep'te direnişlerin yaygınlaşması, işçilerin ortak eylemler yapması, birlik içinde hareket etmeye yönelmesi ve pek çok örnekte mücadelelerini başarıya ulaştırmaya başlaması üzerine patronlar baskılarını arttırdı. Gaziantep Valiliği ise 13 Şubatta...
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...
- Yeni yılın ilk günlerinde MÜSİAD toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek patronlara “biz sizin daha çok para kazanmanızı istiyoruz” dedi. Patronlar tarafından alkışlanan Bakan, tam da bunu yapıyor, patronların kazanması için...
- Cep telefonu hayatımıza gireli yaklaşık 30 yıl, akıllı telefonun hayatımıza girmesi ve jet hızıyla yayılması ise 10-15 yıl oldu. Bu nedenle akıllı cep telefonumuz 1 saat kapalı kalsa kendimizi adeta nefessiz kalmış hissediyoruz.