Buradasınız
Patronların Gözünde Kaç Kuruşluk Değerimiz Var?
Adana’dan bir metal işçisi

Ben Adana Organize Sanayi Bölgesinde çelik hasır fabrikasında çalışan bir işçiyim. Akşam 19.30’da vardiyaya geldiğimde hiçbir sağlık sorunum yoktu. Saatler ilerledikçe kendimi kötü hissetmeye başladım. Saat 04.00’da kahvaltıya gittiğimde rahatsızlandım. Bize işimizin bilgilerini veren amire kendimi kötü hissettiğimi söyledim. Amir de beni hastaneye gitmem için iş güvenliği uzmanına yönlendirdi. İş güvenliği uzmanı ise sağlıkçıya bildirdi, sağlıkçı da bana iki tane hap göndermiş. Tabi bu arada ateşim 39 derece ve ben zangır zangır titriyorum. Hiç mi hiç halim yok, ölü gibiyim. İş güvenliği uzmanına, “bana bu hapları neye dayanarak verdi? Sanki beni muayene mi etti? Yanıma bile gelmedi. Sen beni hastaneye götür” dedim. İş güvenliği uzmanı da şöyle dedi: “Abi seni hastaneye götüremem. Fabrikada bir sorun çıkarsa sonra ben ne yaparım? Kendi imkânın varsa git.” Ben de ambulans çağırdım. Ambulans geldi. Doktor bana bir cihaz bağladı, “bir şeyin yok” dedi. Defalarca “beni hastaneye götürün” dememe rağmen hiçbiri beni hastaneye götürmedi. Bulunduğumuz yer şehir merkezinden 25 kilometre uzakta ve ulaşım sıkıntısı var. Benim kendi olanaklarımla hastaneye gitmem mümkün değil. Sağlık durumum gittikçe kötüleşiyor ve ben acınacak haldeyim. Doktora, “hocam kendin söyledin ateşimin 39 derece olduğunu, bir de bana bir şeyin yok diyorsun” dedim. Yani kısacası kimse benimle ilgilenmedi. Ben de ambulansa “beni organize sanayinin çıkışına bırakın da yoldan geçen bir arabayı durdurup hastaneye gideyim” dedim. Yoldan geçen bir kamyonu durdurdum, beni o hastaneye götürdü. Hastaneye vardığımda da ateşim hâlâ çok yüksekti. Doktor “iyi ki gelmişsin yoksa havale geçirirdin” dedi. Yapılan tetkikler sonucunda Covid-19 olduğum anlaşıldı.
Bizi 12 saat köpek gibi çalıştırıp iliklerimize kadar sömüren bu patronlar sınıfının anladığı tek dil örgütlü mücadeledir. Biz patronlar için çalışabildiğimiz sürece bir değerimiz var. Hastalanınca ya da gücümüz tükenince kaldırılıp çöpe atılacak bir nesneden farklı değiliz. Patronların gözünde üç kuruşluk değerimiz yok. İşyerimizde birleşirsek, her hakkımız için birlikte mücadele edersek hak ettiğimiz değeri kendi ellerimizle kazanırız.
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- Ev Sahibi ve Misafirin Çilesi
- “İki Aydır Bizim Eve Et Girmiyor”
- Yaz Tatili Bir Hayal
- Müjdelerin Şahı: Kokteyl Maden Bulundu!
Son Eklenenler
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK, 24 Eylülde Kartal Meydanında “Emekliler Buluşması” düzenledi. “Emeklilikte Adalet! Emeklilikte İnsanca Yaşam!” başlığıyla düzenlenen eyleme sendikalar, emekliler ve demokratik kitle örgütleri katıldı.
- İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası (İSG-SEN) üyesi iş güvenliği uzmanları, 24 Eylülde, Ankara Ulus Meydanında bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Çeşitli illerden iş güvenliği uzmanlarının katıldığı eylemde “İş Güvenliği Uzmanları...
- Birleşik Metal-İş üyesi işçiler olarak 17 Eylülde şubemizin olağan genel kuruluna katıldık. Genel kurul sona erdiğinde sendika yöneticilerimiz, temsilci ve delege arkadaşlarımız, misafirlerimiz “çok anlamlı, çok güzel bir genel kurul oldu” dediler....
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in çağrısıyla binlerce emekli, 24 Eylülde Kartal Meydanında düzenlenen Emekli Buluşmasında bir araya geldi. Eyleme DİSK’e bağlı sendikalar, DİSK/Emekli-Sen, Emekliler Derneği İstanbul Şubeleri,...
- Ben kendi harçlığımı çıkarmak için yazları çalışan bir öğrenciyim. Hayat pahalılığından dolayı çalıştığım yerde bazen mesailere kalıyorum. Hem bedenen hem de psikolojik olarak o kadar çöküyorum ki o günlerde! Ruhumu dinlendirebileceğim, rahat bir...
- Fabrikamızda bir haftadır ek zam alabilmek için mücadele ediyoruz. Umut da cesaret de bulaşıcıdır derler. Biz çevremizdeki fabrikalarda işçi arkadaşlarımızın verdiği mücadelelerden etkileniyoruz. Onları yakından takip ediyoruz. Özellikle geçim...
- İşçiyi köle gibi çalıştırmayı kendilerine hak gören patronların pervasızlıkları, işçilerin haklarına yönelik saldırıları bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde BİM (BİM Birleşik Mağazaları A.Ş.) Balıkesir Bölge Müdürlüğü, Balıkesir Bölge Deposu...
- Agrobay Seracılık’ta sendikalı oldukları için tazminatsız işten atılan işçiler direnişlerinin birinci ayında İstanbul’da Almanya Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptılar. Toplu iş sözleşmesinden doğan geriye dönük alacakları için eylemler...
- Libya’da 10 Eylülden bu yana etkili olan şiddetli yağış ve seller sonucunda meydana gelen felaketin boyutu giderek ağırlaşıyor. Libya’nın doğusunu vuran, 100 bin kişilik liman şehri Derne’nin büyük bir bölümünü sulara gömen sel felaketinde 10 binden...
- İsviçreli işçiler 16 Eylülde talepleri için meydanlara çıktı. İsviçre Sendikalar Federasyonu (USS) ve demokratik kitle örgütlerinin çağrısıyla Bern kentinde toplanan işçiler artan hayat pahalılığına karşı ücretlerin arttırılmamasına tepki gösterdi.
- Ben Bilecik/Bozüyük’te metal fabrikasında sendikalı olarak çalışan bir işçiyim. 2023-2025 yılları için yapılacak olan grup toplu iş sözleşmesi sürecinden geçiyoruz. Bugün oluşturulan taslak zaman zaman iyi gibi görünebiliyor. Ancak kesinlikle...
- DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası, tersane taşeronlarının sendikalarına yönelik saldırılarını protesto etmek için Tuzla Gemi Tersanesi önünde bir eylem düzenledi.
- Bu yaz gerek ülkemizde gerek dünyada sıcaklıklar artınca çalışma koşulları iyice zorlaşmıştı. Açık alanda güneşe direkt maruz kalan çalışanlarda sıcak çarpması, mide bulantısı ve başka rahatsızlıklar baş göstermişti. Benim çalıştığım şantiyede de bu...