Buradasınız
Patronumuzun Sinsi Oyunları
Kocaeli’den bir metal işçisi

Patronlar biz işçileri kandırmak için türlü türlü yollar deniyorlar. İşçilerin hem her denileni yapması, hem de sesini çıkarmamasını sağlayacak yöntemler geliştiriyorlar. Bizim patronun yaptığı gibi adeta işçileri ayakta uyutmaya çalışıyorlar.
Ben sanayinin devlerine üretim yapan bir metal fabrikasında çalışıyorum. İş kazalarının, meslek hastalıklarının çok sıklıkla yaşandığı, yaklaşık 600 işçinin çalıştığı bir fabrika. Üretim bölümünde iki üretim bandı bulunuyor. İki bantta üç vardiyada günde yaklaşık olarak 300 ton malzeme üretiliyor. Çok yıpranan makineler, tamir, bakım ve onarım için hafta sonları durduruluyordu. Bakım yapılmadığında makineler arıza veriyor, çalışmıyordu. Her fabrikada olduğu gibi bizim fabrikada da patron ve müdürlerinin bir dakikalık bile duruşa tahammülleri yoktu. Uzun zamandır hem Cumartesi hem de Pazar üretim yapılmaması sorununu çözme arayışındaydılar.
Yakın bir zaman önce müdürler işçileri toplayarak; “bu hafta Cumartesi iş yok, çalışmıyoruz, onun yerine bu haftalık Pazar günü çalışacağız” diye bir açıklama yaptılar. İşçi arkadaşlarımızın bir kısmı “bizim hafta tatilimiz Pazar” dediklerinde de müdür; “zaten Pazar günü de üretim olmayacak. Sadece gününüz eksik olmasın diye. Pazar günü gelin burada takılın gidin” diyerek işçileri ikna etti. O hafta öylece gelip geçti. Ondan sonraki hafta yine müdür gelerek; “arkadaşlar bir şey deniyoruz bu hafta da aynı şekilde hafta tatilini Cumartesi yapacağız” dedi. Halliyle bizler bu işin altından bir hinlik çıkacağını sezdik. Bu hafta gelmiyoruz dediğimizde işçi arkadaşlarımızın bir kısmı “ne güzel işte Pazar günü gelip yatıp yatıp gidiyoruz” diyerek bu öneriyi kabul ettiler.
Şimdi hepiniz merak ediyorsunuzdur, daha sonra ne oldu? Evet, korktuğumuz şey başımıza geldi. Birkaç hafta sonra; “arkadaşlar artık bir süreliğine ayda bir değişme şartı ile birer bant hafta tatilini Cumartesi günü kullanacak” diye bir açıklama yaptılar. Patronun tuzağına yakalanmıştık. Artık patron emeline ulaşmıştı. İki bandı birden durdurmayarak hem üretim hem de bakım yapmanın yolunu bulmuştu. Bizler diğer işçi arkadaşlarımıza bu tehlikeyi baştan anlatmaya çalıştık ama işe yaramadı. İşçi arkadaşlarımızın büyük bir kısmı “artık çok geç, kaç haftadır Pazar geliyoruz” diyerek kabullendiler.
Ama hiç bir şey için geç değil. Patron bu oyunları sırf bizim ilk başta bu öneriyi kabul etmeyeceğimizi bildiği için aklınca alıştıra alıştıra yaptı. Biz işçiler de bu oyuna ancak ve ancak örgütlü duruşumuz ile karşılık verebiliriz. Patronlar bu gibi oyunları ile biz işçileri kukla gibi oynatmaya, her isteneni yapmaya mahkûm etmeye çalışıyorlar. Hiç bir şeye mahkûm değiliz. Örgütlenip patronların karşısında dik durabilirsek bu oyunları da bozabiliriz.
İnsanlık Afeti
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...