Buradasınız
Restoranlardan Gerçekler
Mersin’den bir işçi-öğrenci
Ekonomik kriz biz işçileri derinden etkilemeye devam ediyor. Artan fiyatlar yüzünden evlerimize bir şeyler almak oldukça zorlaştı. Hepimizin öğrenci yemeği olarak bildiği menemen dahi lüks bir yemek halini aldı. Domatesin marketteki fiyatı Çukurova da dahi 10 liranın üstünde. Mutfaklarda yangın var. Ancak yangın gitgide evin her bir tarafını sarmaya başladı. Her sektörde işten çıkarmalar ve kriz bahanesiyle ucuza çalıştırmalar git gide çoğaldı, çoğalıyor.
Ben hizmet sektöründe çalışan bir işçiyim. Çalıştığım restoran beş yıldızlı yani birinci sınıf bir balık restoranı. Bizim sektörümüzde de ekonomik kriz gerekçesiyle işçiler işten çıkarılmaya başlandı. Garsonların yapabileceği işleri komiler yapamıyor olduğundan ilk tercih komilerin bir kaçını işten çıkarmak ve diğer komilerin iş yükünü arttırmak oldu. Ben işe ilk başladığım zamanlar Kasım aylarıydı. O aylarda işler sadece bazı günler yoğun olmasına rağmen daha çok komi vardı. İlk zamanlar on üç komi çalışıyorduk. Şimdi ise dokuz komi aynı işi yapmaya çalışıyoruz. Tabi hal böyle olunca işler yetişmiyor ve garsonlar da komilik yapmak durumunda kalıyorlar. İş sadece bununla bitmiyor. Komilere verilen ücret için “resmen şaka gibi” deseniz yeridir. Bir kominin mesai saati restoran için şu şekilde: İlk gün sabah saat sekizde işyerinde oluyorsun. Akşam restoran kaçta kapanırsa (isterse gece üç-dört gibi kapansın) kapanışa kalıyorsun. Diğer gün ise öğleden sonra dörtte işyerinde oluyorsun ve on birde işten çıkıyorsun. Yani hayatında kendine ayırabileceğin zaman yok denecek kadar az çünkü kalan saatlerde ya yemek yiyorsun ya da az da olsa uyuyorsun. Buna karşılık bir komi restorandan 45 lira para alıyor. Herkes bilir, bir de meşhur tip kutusu vardır bu restoranlarda. Patron bizlerin yaptığı işten dolayı bize verilen hesap tutarının dışındaki bu paraya da göz koymayı ihmal etmeyerek bir alicengiz oyunu yapıyor. Restoran kasasından bir komiye kırk beş lira veriyor ve bir de bizlerin günlük yirmi lira sabit bahşiş aldığımızı söyleyerek bize “günlük size 65 lira para veriyorum” diyor.
Maalesef hizmet sektöründe durum böyleyken bizler bu koşullarda bile iş bulamıyoruz. İş bulmaya çalıştığınız zaman ya restoranlar size en yoğun günlerde iş veriyor (yani sürekli olmuyor), ya da deneme süresi, acemilik filan bahane edilerek ucuz işçi olarak sizi işe alıyorlar. İlk işe girdiğinizde zaten restoranlar sizi komi olarak almak istiyor çünkü bir garsona ödediği günlük parayı size ödemek istemiyor. Bir garsonun günlük ücreti de çok değil zaten sadece 80-100 lira arası değişiyor. Tabi en sevilen stajyer işçiliği unutmayalım. Patronlar için stajyer işçi demek bulunmaz nimet. Kadroda normal çalıştırdığı işçiye en az asgari ücret vereceğine bunun sadece üçte birine stajyer çalıştırıyor. Her sene üniversiteden mezun olup iş bulamayan binlerce genci düşündüğünüzde her sezon bir sonraki mezun kadrosundan stajyer çalışacakları işe alarak kârına kâr katan patronlar, bizleri de ucuza çalışmaya mahkûm etmiş oluyor.
Tabi bu kadar kötü koşullarda çalışıp yaşamaya çalışmak kimsenin isteyeceği bir şey değil. Ancak bugün işçiler olarak örgütsüz ve birlikten yoksun olduğumuzdan dolayı bu koşullar bize dayatılıyor. Ama tarihin nice deneyimlerinden de bildiğimiz üzere işçiler birlik olduklarında hiç de bu koşullara boyun eğmek zorunda değiller. Biz işçiler örgütlü olduğumuzda kazanacağımız birçok hak var ancak örgütlü olmazsak kaybettiklerimizin sonu olmayacak.
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...