Buradasınız
Sabahattin Abi Olmak Daha İyi Değil mi?
Kartal’dan UİD-DER’li bir işçi

Geçenlerde iş güvenliği uzmanı olarak çalışan bir arkadaşımla iş güvenliği konusunda işçi arkadaşların nasıl davrandığı üzerine konuşuyorduk. Çalıştığı inşaatlarda, neredeyse her gün, işe yeni giren işçilere kendi yaşamlarını riske atmamaları için işçi sağlığı ve güvenliği eğitimleri veriyor. Bu eğitimlerden sonra işçilerin aldığı yanlış tutumlar üzerine onları tekrar tekrar uyarıyor, patronun işini yetiştirmeyi kendi canından kıymetli gören işçi arkadaşlara bazen kızıyor.
“Bu konuda hiç örnek işçiye rastladın mı?” diye sorduğumda yeni işyerinde keşfettiği bir işçiyi anlatmaya başladı: “Sabahattin Abi diye biri var, merdiven demirlerini yapan. Adamın bütün malzemeleri, kullandığı aletler, makineler kendisine ait. Hiltisi, matkabı var özellikle şarjlısından! Elektrik kablolarının risklerini ortadan kaldırmak için. Adamı şöyle keşfettik; gece vardiyasında iş güvenliği uzmanı bir arkadaş fotoğraf çekiyor. Hiltiyle kırım yapan bir işçiyi çekiyor. Resim bir geldi, kulağında kulağı tamamen kapatan miğfer denilen kulaklık, yüzüne taktığı maske en iyisinden, gaz maskesi gibi olanlardan, gözünde gözlük, sahada görmeye alışık olmadığımız bir tipoloji! Normalde bu işler için verilen kulaklıklar bildiğimiz naylon tıkaçlar, maske desen bez, beyaz olanlardandır ne yazık ki! Sabahattin Abi, yurtdışında 12 farklı ülkede çalışmış, Almanya çalıştığını bildiğim yerlerden biri. İş güvenliği malzemeleri olmadan çalışmıyor. Tüm iş malzemeleri ona ait, parasını gerekirse kendi ödüyor, ama iş güvenliği olmadan asla çalışmıyor. Yaptığı işte oldukça iyi, onun gibi iş yapabilen bir işçi yok bu piyasada. Diğer işçilere göre de daha iyi para kazanıyor. Kullandığı malzemeleri görünce inanamıyorsun, öyle malzeme vermiyor firmalar. Fotoğrafı çeken arkadaşım da sormuş, kendi güvenliği için kullandığı malzemelerin çoğu da ona aitmiş. ‘Ben her zaman böyle çalışırım’ diyor. Bir ara, taş motorunu birine ödünç vermiş, malzeme keseceklermiş, taş motorunu tekrar istemiş. Vermişler, ‘taş motorum bir geldi, korumasını çıkarmışlar, bunun koruması nerede? diye sordum’ diyor. ‘Abi çıkardık.’ ‘Niye çıkardınız?’ ‘Keserken falan zorlanıyoruz’ dediler. ‘Ben 40 yıldır bu taş motorunu kullanıyorum, bir kere bile korumasız kullanmadım, hiç zorlandığımı görmedim, siz nasıl zorlanıyorsunuz?’ diyor ve ‘bir daha benden bu makineyi istemeye gelmeyin!’ diyor. Makinelerini tek tek temizliyor, çoğu makinenin elle tutma yerlerinde yağ olur, beton kırıntıları olur, eldivenin terlemesiyle kirli olur, onunkiler yeni alınmış gibi! ‘Benim babam da böyleydi’ diyor. Bunun gibi kaç tane adam var diye sorarsan, bir tane! Yurt dışında çalışmış ve geldiği koşullara otomatikman uyum sağlamamış, doğru neyse o doğruyu benimsemiş. Böyle örnekler çok nadir örnekler.”
Arkadaşım işçilerin kendi canlarından daha fazla patronun işine önem verdiklerinden yakınıyor. İşçi güvenliği ile ilgili aparatları, araç ve gereçleri kullanmaya alışmamış, alıştırılmamış işçilerin, çalışma hızlarını kestiğini düşündükleri için, patronun işini biran önce yetiştirmek için kendi yaşamlarının güvenliğini almadan çalışmalarına çok kızıyor. Kendi güvenliğine dikkat etmeden çalışan işçi arkadaşlarına niye böyle çalıştıklarını sorduğunda “abi patrona iş yetiştirmem lazım” cevabını alıyor. O da “patronların işi ne zaman bitmiş ki, ben bugüne kadar bir sürü işte çalıştım, hiçbir patronun işinin bittiğini görmedim” diyor demesine ama işçi arkadaşlarını bu konuda ikna edemiyor.
İşçiler, patronun işine kendi hayatlarından daha fazla değer verirken, patronlar için işçilerin hayatının bir kıymeti yok. Patronların işçilerin “güvenliği” için aldıkları malzemelerin büyük bir çoğunluğu gerçekten de kullanılır gibi değil, güvenliği sağlamaya yetmeyen en ucuz malzemeler! Patronların çoğu, işçinin sağlığı için gerekli araç-gereçleri ancak bir denetim sırasında çıkarıp geçici olarak işçilere kullandırtıyor. Derneğimizin web sitesinde çıkan “Fabrikada bir Astronot Dolaşıyor” başlıklı okur mektubu patronların işçi güvenliğini türlü kandırmacalarla ihmal ettiklerini, üç kuruş daha fazla kazanmak için işçilere ekipman vermediklerini, sıra denetime gelince ayak oyunları çevirdiklerini çok net ortaya koyuyordu. Daha kullanışlı, daha kaliteli, daha ergonomik malzemelerle işçiler elbette can güvenliği için gerekli olan malzemeleri kullanmaya alışacak, Sabahattin Abiler istisna örnekler olmayacaktır! Tüm işçi kardeşlerimiz Sabahattin Abi gibi hayatına patronun işinden daha fazla önem vermeli. Ama elbette malzemeleri de kendi maaşıyla almamalı, mücadele ederek patrona aldırmalı! Yaşamını riske sokacak tüm durumlar için önlem alınmasını sağlamalı, alınmazsa hesabını sormalı! Bu da işçilerin bilinçli olmasıyla, birliğiyle, kendini güçlü hissetmesiyle, mücadelesiyle gerçekleşir. O günleri yarattığımızda her işçi arkadaşımız yaşamayı daha anlamlı bulacak. Ve bugüne kadar kendi sınıf kardeşlerini daha fazla kâr için katledenlerden örgütlü bir şekilde hesap soracak.
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....