Buradasınız
Sendikalı O-LA-MA-MAK!
Gebze’den bir petrokimya işçisi kadın

“Umut fakirin ekmeğidir” derler ya, biz o kısmı geçmiş vaziyetteyiz. “Bir umuttur yaşamak” kısmına geldik fabrikadaki diğer işçi arkadaşlarla. Durumumuzun ne kadar vahim olduğunu varın siz hesap edin. Petrokimya sektöründeyiz. Sektör dediysek, öyle havalı, süslü püslü tanımlara aldanmayın. Bizler gece gündüz araba parçası üreten, ücretin en asgarisi ile geçinmeye çalışan işçileriz. Yani aramızda yabancı yok, biz bizeyiz, biz de sizlerdeniz.
Bundan yaklaşık iki buçuk yıl önceydi, konuştuk işçi arkadaşlarla, “bizim niye sendikamız yok?” diye. Ne eksiğimiz var sendikalı fabrikalardan? Üretimse üretim, kârsa kâr, her bir şeyimiz tastamam vallahi. Patronumuzun gücü yerinde maşallah, makine üstüne makine alıyor. Geriye hangi sendikaya üye olacağımız kalıyor. Sonuçta biz seçiyoruz, hem bu bizim anayasal hakkımız. Geriye sayıyı bulmak kalıyor tabii, yani çoğunluğu sağlamak, hani şu %50+1 olan sınırı aşmak. Zaten önemli olan sayıyı bulmak, gerisi teferruat, dedik, çıktık yola…
Yok efendim, işçi örgütlenmek kısmından bir şey anlamıyormuş, sendikanın tam olarak ne olduğunu bilmiyormuş. Hele bir de “sınıf” bilinci diye bir şey varmış, aman ne gerek var kafa karıştırmaya! Bütün bunların sendikalı olmakla ne alakası var, değil mi? Alırsın e-devlet şifreni, basarsın iki tuşa, üye olursun istediğin sendikaya. Bu kadar basit!
Neyse günler haftalar geçti, gelişme yok. Çoğunluk ve yetki tespiti yapılacak da işveren ile sendika arasında görüşmeler başlayacak diye bekliyoruz. Soruyoruz, “bugün yarın gelir” diyorlar. “Eli kulağında” diyorlar. Ne gelen var, ne giden. Tuhaf bir durum var demek ki. Sonradan öğreniyoruz ki, patronumuz olan zatı muhterem, yetkiye itiraz hakkını kullanmış ve işkolumuzun petrokimya değil metal olduğunu iddia etmiş. Yahu olacak iş mi? Eğer sektörümüz metalse, benim elimdeki bu plastik parça da ne? Ben ve fabrikadakiler aylardır yanlış mı üretiyoruz? Yanlış anlamış olabilirim, dikkatle diğer işçi arkadaşlara bakıyorum; onlar da aynı hammaddeyi kullanıyorlar. Herhalde biz yanlış sendikaya gittik diye düşünüyoruz.
Bu arada fabrikada işten çıkarılan arkadaşlarımız oluyor. Baskılar artıyor, bir huzursuzluk. Tabi bunların hiçbiri bizim fabrikaya sendika getirmek istememizle alakalı olamaz?! Sıra buraya gelince gururlanarak ve başımızı yukarı kaldırarak söylüyoruz “sendika bizim anayasal hakkımız!” Eğer patron bizi çiğnerse, yasalar var. Maazallah devletle karşı karşıya gelir, hangi patron buna cesaret edebilir ki? “Mümkünü yok” diye düşünüp içimizi ferah tutuyoruz bir taraftan da. Böylece mahkemeler sürekli ileri tarihe erteleniyor. Bir sonraki duruşma ve uzunca bir bekleyiş… “Yanlış mı yaptık acaba?” diye düşünüyoruz. Bu kadar zor mu anayasal hakkımızı kullanmak? Bir taraftan Flormar işçilerini izliyoruz, onlar da sendikalı olmak istedikleri için işten atıldılar. Ne yani biz atılmadık diye, halimize şükredip cayalım mı yolumuzdan? Böyle umutsuzca bekleyip küselim mi her şeye?
Bu işte bir yanlışlık var, eksik olan ne, bilmediğimiz ne? Sendika ne? Sınıf olmak ne? Bilinç ne? Örgütlü olmak ne? Belki de en temelden yanlış çıkıyoruz yola. Bu yüzden çoğumuz yarı yolda tökezliyoruz, düşüyor, yitip gidiyoruz. Geçmişimizi bilmiyoruz. O yüzden de yarına bakamıyoruz. Hâlbuki işçi sınıfının tarihi deneyimlerle dolu. Eğer birileri dert edinmeseydi, uğraşmasaydı, mücadele etmeseydi, bugün sahip olduğumuz en temel haklar bile olmayacaktı elimizde.
Ben geçmişini öğrenmeye başlayan, bu imkânı yakalayan şanslı işçilerdenim. O yüzden de tüm kötü gidişata rağmen yarına umutla bakıyorum. Çünkü yalnız olmadığımı biliyorum. Biz birlikte çok güçlüyüz ve doğru yerde doğru şeyler yaparak mücadeleye atılırsak, önümüzde hiçbir engel duramaz. Yıkar geçeriz!
“Ben” Değil, Biz!
Bu Düzende İşçiler İçin Adalet Yok
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.