Buradasınız
Sermaye Medyasının Kıdem Tazminatı Yalanları
Sarıgazi’den bir grup işçi
Geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Berat Albayrak Yeni Ekonomi Programını açıklarken kıdem tazminatının fona devredileceğini söyledi. Bu mesele yeni değil ama bu açıklamanın ardından medyada konuyla ilgili haberler, yazılar çıkmaya başladı. Kıdem tazminatının fona devredilmesi ile ilgili net bir bilgiye sahip olmayan işçiler, bilgi alabileceğini düşünerek gazetelere, televizyon kanallarına bakıyorlar. Ancak medyada kıdem tazimatının fona devredilmesi sanki iyi bir şeymiş gibi anlatılıyor ve işçiler yanıltılıyorlar. Mesela Hürriyet gazetesinde bir köşe yazarı bu konuyu ele alan bir yazı yazmış ve manipülasyonun nasıl yapıldığını somut bir şekilde göstermiş! İşçilerin kıdem tazminatı ile ilgili yaşadığı sorunlara ilişkin doğru veriler vermiş ama bu doğruları yalanlarının gerekçesi yapmış.
Yazıda “Çalışanların yüzde 85’i kıdem tazminatı alamıyor”, “Mahkemelerdeki iş uyuşmazlığı davalarının yüzde 70’i kıdem tazminatı alamamaktan kaynaklanıyor”, “İflas eden, konkordato ilan eden, finansal sorun yaşayan şirketlerde çalışanlar kıdem tazminatlarını alamıyor” denilerek sorun ortaya konuyor. İşçilerin büyük bir kısmının kıdem tazminatı alamadıkları, alamayanların bir kısmının da konuyu mahkemeye taşıdıkları doğrudur. Ama sorun şu ki, patronların ve iktidarın diliyle yazılmış olan yazıda bu sorun çözüm üretmek için değil kıdem tazminatının tamamen gasp edilmesine gerekçe olarak yazılmış. Böylece bu köşe yazısını okuyan herhangi bir işçi şu sonuca varabilecek: “Fon oluşturulduğu zaman bütün çalışanlar kıdem tazminatı alabilecek. Mahkemelerle, patronlarla uğraşmak zorunda kalmayacaklar.”
Ama patronların medyasını değil de işçilerin medyasını takip eden bir işçi önce şu soruyu sorar: “Bu sorunun çözümü hükümetin işverenleri denetlemesi, kıdem tazminatı vermeyen işverenlere yaptırım uygulaması değil midir? Yasal bir hakkın fiili olarak gasp edilmesini önlemenin yolu onu resmi olarak gasp etmek midir?” Devlet işverenleri denetlese zaten sorun çözülecek ve yeni bir uygulamaya gerek kalmayacak.
Yazıda şöyle deniyor: “Kıdem zaten, 3-5 yılda alınacak bir birikim değil. Yıllarca çalışmış, doğru dürüst tasarruf yapamamış, birikimi olmayan kişilerin emekliliklerinde alması gereken toplu bir para.” Yani yazar demek istiyor ki “sen her işten çıktığında tazminat isteme. Parça parça alacağın bir para işini görmez. Emekli olduğunda toplu para alman daha mantıklı.” Ama fonda birikecek paraların patronlara peşkeş çekileceğine, 10 yıl ya da belki 15 yıl sonra alınacağı söylenen tazminatın o zamana kadar başına neler geleceğinin belirsizliğine hiç değinmiyor. En önemlisi de kıdem tazminatının işçilerin iş güvencesi anlamına geldiğini gözlerden saklıyor. Oysa kıdem tazminatı patronların işçileri istedikleri gibi işten çıkarmalarının önünde en büyük engellerden biridir. Patronlar kıdem tazminatı ödeme yükü kalktığı zaman istedikleri işçiyi, istedikleri zaman, istedikleri gerekçe ile kapının önüne koyabilecekler. Bu bizim iş güvencemize vurulacak en büyük darbedir. Ekonomik kriz etkilerini önümüzdeki günlerde daha fazla hissettirecek ve çok daha fazla işçi işten atılmayla karşı karşıya kalacak. Ama bizim “tarafsız” köşe yazarı böyle bir sorun yokmuş gibi bu konulara hiç girmiyor.
Yazıda kıdem fonunun gerekliliğine gerekçe olarak bir de kayıt dışılık nedeniyle 100 çalışandan 35’inin kıdem hakkı bulunmaması gösterilmiş. Eh, bu da doğru. Türkiye’de her üç işçiden biri kayıt dışı çalışıyor. Ama doğrusu kıdem tazminatının fona devredilmesinin kayıt dışılık sorununu nasıl çözebileceğini anlamış değiliz! Belli ki maksat ilgili ilgisiz sorunları yan yana getirip kıdem tazminatının fona devredilmesinin “her derde deva ilaç” olduğu algısını oluşturmak.
Yazıda öyle cümleler var ki okuduğunuzda sendikaların kıdem tazminatının fona devredilmesini kabul ettiğini, sadece fona aktarılacak tazminat oranında bir anlaşmazlık olduğunu zannediyorsunuz. Oysa sendikalar kıdem tazminatının işçinin iş güvencesi olduğunu ve bu yüzden kırmızı çizgileri olduğunu söylüyorlar. Ayrıca ülkede 16 milyondan fazla işçi varken sendikaların üye sayısının sadece 2 milyon olduğu bilgisi de bir yere sıkıştırılmış ki, böylece sendikaların aslında bütün işçileri temsil etmediğini düşünebilirsiniz. Yani sendikaların söylediklerinin ne önemi var canım!
Krizin etkileri büyüdükçe hükümetler ve patronlar acı ilacı işçilere içirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ellerindeki medya ile bunu allayıp pullayıp acı ilacı şerbetmiş gibi bize sunmaktan geri durmuyorlar. İktidarın ve patronların elinde olan medyanın bu süslü yalanlarına kanmayalım. Gerçekleri sınıfımızın medyasından öğrenelim. Kıdem tazminatımıza sahip çıkalım, gasp ettirmeyelim.
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...