Buradasınız
Şu Promosyon Meselesi…
Gebze’den bir gıda işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Geçtiğimiz haftalarda kamu ve özel bankalar 14 milyon emeklinin aylıkları için verdikleri promosyon miktarında artış yaptılar. Aylıkların üç yıl boyunca kendi bankalarına yatırılması durumunda en yüksek emekli maaşına yıllık 7 bin 500 liraya kadar ödeme yapacaklarını duyurdular. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu ise kendisine yöneltilen “banka promosyonu almak caiz mi?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bankaların, kamu ve özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak değildir. Bu itibarla, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olanların bu parayı kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmamaları; bilakis ihtiyaç sahibi fakirlere vermeleri uygun olur.”
Geçenlerde bu konu bizim işyerimizde de gündeme geldi. Kimi işçi arkadaşlarımız DİB’e hak verirken kimisi de öfkelenerek, “bizden âlâ fakir mi var?” dedi. Bir arkadaşımızsa “maaşlarımız, emekli aylıklarımız için verilen promosyona haram diyen Diyanet acaba kredi borçlarımıza ödediğimiz faize niye sesini çıkarmıyor? Niye bankalara ‘bu garibanlardan faiz almayın’ demiyor. Acaba Diyanet nasıl geçinmemizi bekliyor, hırsızlık mı yapalım?” diye sordu. Başta Diyanet’in açıklamasını doğru bulan arkadaşımız, “ne bileyim işte, kendimizle çelişiyoruz” dedi, söylenenlere hak verdi.
Emekli maaşlarıyla ay sonunu zor getiren, en temel ihtiyaçlarını karşılayamayan, hayat pahalılığı ve zamlar karşısında geçim zorluğu çeken emeklilere yaşatılanlara “caiz değildir” demeyen Diyanet İşleri Başkanlığı, banka promosyonlarını almayı faiz yemek olarak adlandırdı. Sanki kapitalizmde böyle bir şey mümkünmüş gibi sözde faizsiz bankacılık yapan katılım bankalarına yönlendirdi. DİB, daha önce TOKİ’den ev almak için çekilen ve fahiş faizlerle geri ödenen krediye caiz demişti ama üç kuruşla geçinmeye çalışan emeklinin promosyonu caiz değil! Elbette bu tutuma tepki göstermekte haklıyız. Zaten başta emekliler ve emekli sendikaları olmak üzere sendikalar, emekten yana örgütler bu açıklamaya tepki gösterdiler. Emekliler “hepimiz ihtiyaç sahibi ve fakiriz” dediler. Tüm kaynakların yağmacı sermayeye akıtılmasına, sıra işçinin, emeklinin promosyonuna gelince “haram yemeyin” denmesine öfkelendiler. Açıklamayı protesto ettiler.
Bu tartışmalardan birkaç gün sonraysa toplu sözleşme döneminde olmamamıza rağmen bizler işyerimizde eylemler yaparak ücretlerimizi bir miktar arttırmayı başardık. Bir kez daha, daha yüksek bir ücret alabilmek için banka promosyonlarına, patronların anlayışına değil mücadelemize güvenmemiz gerektiğini gördük. Sömürünün katmerleştiği, ezen ve ezilenlerin iyice ayrıştığı bir toplumda yaşıyorsak Diyanetten de başka kurumlardan da medet umamayız, kendimizden başka hiç kimseye güvenemeyiz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...