Buradasınız
Trafik çilesi
Bostancı’dan bir tekstil işçisi
İçinde yaşadığımız kapitalist sistemin bitmez çilelerinden biri olan ulaşım sorununun sıkıntılarını yaşayan işçilerden biriyim. Her sabah ve akşam işe gitmek yahut eve dönmek için otobüslere koşuşturuyoruz. Çoğu zaman da yüzlerce insanı tek bir otobüse sıkıştırdıkları için kalabalıktan binemiyoruz. İnsanlara işyerlerinde verdikleri sıkıntılar yetmiyormuş gibi bir de otobüslerde, minibüslerde işkence yapıyorlar. Herkes üst üste bindiği için ayağı kolu sıkışanlardan, düşerek kaza geçirenlere kadar türlü olaya rastlamak mümkün. Her gün bizlerden ulaşım için milyarlarca lira topluyorlar. Parası olmayanı otobüse almıyorlar ama hala bize reva gördükleri eski ve yetersiz otobüslere binmek zorunda bırakıyorlar, bir de utanmadan otobüslerde “biz insan taşıyoruz” yazısına yer vermeyi ihmal etmiyorlar. Her gün işe gitmek için trafikte saatlerce mücadele etmemiz yetmiyormuş gibi işyerine gittiğimizde de patronların, şeflerin işe geç kaldığımız için yaptıkları suratları çekiyoruz. Kendileri özel araçlarında rahat bir şekilde istedikleri saatlerde işe geldiklerinden bizim koşullarımızı düşünmek bile istemezler. Trafik sorunu da onlardan kaynaklanıyor zaten. Koca otomobillere birer kişi biniyor trafiği işgal ediyorlar, bizler yani milyonlarca işçiyi de sayısı yüzü geçmeyen otobüslerde mağdur ediyorlar. Kapitalizm kâr amaçlı bir sistem olduğundan otobüsleri, yolları yani toplu ulaşımı kolaylaştırırlarsa o lüks otomobilleri kime satarlar? Biz işçilere yani ortalama asgari ücretle çalışan işçilere bile yıllarca süren taksitlerle otomobil alma hayalleri kurduruyorlar.
Günümüzde bir çok sorunu olduğu gibi bu sorunu da çözmek elbette mümkün, toplu taşıma araçlarını çoğaltarak tramvay, metro gibi birçok araç kullanabilir. Ama burjuvazi bunu yapmak istemez. Çünkü kapitalistler insanların sorunları üzerinden kâr elde etmeyi hedeflerler ve sorunları toptan çözmezler. Birçok sorunda gördüğümüz gibi bu sistem bizim sorunlarımızı çözemez. Bizim tek kurtuluşumuz örgütlü mücadeleden, bu insanlık dışı sistemi yok etmekten geçiyor.
Parasız ulaşım, parasız eğitim, parasız sağlık!
Kurtuluş yok tek başına!
Yunanistan’da Genel Grev
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
- Şu Promosyon Meselesi…
- “MasterChef” Erman Yemeğini Neden Yapamadı?
- Protesto Saygısızlık mıdır Demokratik Hak mı?
- Yeşim’in Annesine Yaşatılanlar…
- Kartal ve Tavuk Hikâyesi
- Zam İsterken Nelere Dikkat Etmelisiniz?
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Biz Mücadele Ettikçe Güzel Olacak Her Şey
- UİD-DER’le Tanışmak
- Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde Yaşanan Sorunlar
- “Zincir Marketi Zincirine Bağladık”
- “Patronların Değil Abi, İşçilerin Grev Günlüğü Bu!”
- Patronlar mı Değişti, Yoksa İşçiler mi?
- Örgütlenen İşçinin Değişimi
- Patronun Ayak Oyunu Küflü Pasta
Son Eklenenler
- 2 Haziran akşamı Hindistan’ın Orissa eyaletine bağlı Balasore bölgesinde bir tren kazası meydana geldi. İki yolcu treni raydan çıkarak park halindeki yük trenine çarptı. 1200’den fazla insan yaralanırken en az 294 kişi yaşamını yitirdi. Modi...
- Gün geçmiyor ki bir işçi kardeşimizin daha ölüm haberini almayalım. Tuzla tersaneler bölgesinde Hidrodinamik Tersanesinde çalışan İbrahim Dal adlı işçi 5 Haziranda dubanın üstünde çalışırken denize düştü ve boğularak hayatını kaybetti. İbrahim Dal,...
- Kapitalizmin dünyanın her yerinde insanlığa cehennemi yaşattığı bir dönemden geçiyoruz. Büyüyen sorunlar karşısında kaçınılmaz olarak mücadele de büyüyor. Fransa’dan İran’a, İngiltere’den Peru’ya dünyanın her yerinde büyük protestolardan grev ve...
- Toplumun geniş kesimlerinin duyduğu hoşnutsuzluğun, öfkenin ve değişim isteğinin farkında olmamak mümkün değil. Değişim isteği özellikle gençlerde ve kadınlarda kendini dışa vuruyor. Özgürlüklerimizin kısıtlanmasına, horlanmaya, aşağılanmaya, yok...
- Türkiye’de gidişattan hoşnut olmayanların, o veya bu konuda değişim isteyenlerin sayısıyla son seçimde mevcut iktidara ve Erdoğan’a oy vermeyenlerin sayısı eşit değil. Şöyle ki; toplumun ekseriyeti yaşamın her alanına damgasını vuran krizlerden,...
- Rosa Luxemburg, yaşamını işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesine adamış cesur bir kadın ve işçi sınıfımızın sosyalist önderlerinden biri. Bu nedenle UİD-DER’in bizleri Jülide Kural’ın “Ben Rosa Luxemburg” oyunuyla buluşturacağını duyunca çok...
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.