Buradasınız
Tüm Dünyada Sorunlarımız Ortak, Öyleyse Mücadelemiz de Ortak Olmalı
Ankara’dan bir sağlık işçisi
Dünya işçi sınıfı ayakta! Tüm dünyada kitlesel protesto gösterilerinin biri bitiyor diğeri başlıyor. Avrupa’da 30-40 yılın en kitlesel grevleri yaşanıyor. İngiltere’de, Fransa’da, Belçika’da hayat pahalılığına ve hak gasplarına karşı grevler, mitingler organize ediliyor. İran’da protestolar ve grevler faşist molla rejimini temellerinden sarsıyor. İspanya’da emekçiler hükümetin sağlık sistemini özelleştirmesine karşı yüzbinlerce işçinin katıldığı mitinglerle mücadele ediyorlar.
Tüm dünyada yaşanan umut ve coşku veren bu hareketliliği İşçi Dayanışması’ndan okuyoruz. Her sayıda “Dünya İşçi Hareketinden” bölümü çok ilgi çekiyor. Başka başka ülkelerde aynı taleplerle sokağa çıkan milyonlar göz dolduruyor. Milyonların sokağa çıkma sebepleri tüm dünyada aynı: İşsizlik, yoksulluk, enflasyon, geleceksizlik… Dolayısıyla talepler de aynı: Hayat pahalılığına, işsizliğe, sendikal baskılara son. Eşitlik, özgürlük, adalet… Aynı sloganlar farklı dillerde, farklı meydanlarda yankılanıyor.
Sorunlarımız ve taleplerimiz aynı, çünkü kapitalizm dünya işçilerini kopmaz bağlarla birbirine bağlıyor. Kapitalizmin sebep olduğu sorunlar tüm dünyayı aynı anda etkiliyor. Bir tarafta küçük bir azınlık dünya servetinin yarısından fazlasına sahip olurken diğer tarafta milyonlarca insan açlık ve yoksulluk içinde yaşıyor. Baskıcı rejimler toplumların üzerine karabasan gibi çöküyor. Pek çok ülkede yolsuzluklar ve hırsızlıklar ayyuka çıkmış durumda.
Sorunlarımız ve taleplerimiz bu denli ortaklaşmışken, kapitalizm tüm dünyayı krizlerle sarsıyorken dünya işçi sınıfının uluslararası temelde örgütlenmesi gerekiyor. Sarı, esmer, beyaz tenli işçiler enternasyonal bir bayrak altında mücadeleyi büyüttüğünde kapitalizmi yıkabilir ve sosyalist bir dünyayı kurabilir. Türkiye’deki işçi ve emekçiler olarak sorunlarımızı çözmek istiyorsak biz de bu mücadelenin bir parçası olmalıyız. Sorunlarımız giderek büyüyor ve derinleşiyor. Ancak yalnızca şikâyet ederek bir yere varılamayacağını biliyoruz. Sorunlarımızı yaratanlardan çözüm bekleyemeyiz. Kimse gelip bizi kurtarmayacak. Biz de dünyanın dört bir yanındaki işçi kardeşlerimiz gibi mücadele etmeliyiz. İşsizliğe, açlığa, yoksulluğa, baskı ve yasaklara, savaşa hayır demeliyiz.
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...