Buradasınız
Ücret Bordrolarımızı İsteyelim!
Bostancı’dan bir işçi
Patronlar, İş Kanununda yer alan birçok hakkımızı gasp ediyorlar. Örgütsüz olan ve haklarını bilmeyen işçiyi kolayca kandırabiliyorlar. Örneğin her ay maaşımızı, fazla mesailerimizi, sigorta primlerimizi gösteren ücret bordosunu bizlere vermiyorlar. Oysa İş Kanununa göre patron çalıştırdığı işçiye ücret bordrosunu vermek zorundadır. Bizler bu hakkımızı bilmediğimiz için patronlar ya bordromuzu vermiyorlar ya da boş, düzmece bir kâğıda ücretimizi aldığımıza dair imza attırıyorlar.
İş Kanununa göre patron çalıştırdığı işçiye düzenli olarak her ay ücret bordosu vermek zorunda. Bu ücret bordrosunda işyerinin adı, ücretin hangi aya ait olduğu, işyerine ait mühür ve imza, SSK, gelir vergisi, damga vergisi, işsizlik primi gibi kesintiler, görevimizin ne olduğu, işe giriş tarihimiz, varsa fazla mesailerimiz ve primlerimiz yazılı olmak zorundadır. Ayrıca bordronun iki nüsha halinde düzenlemesi gerekiyor. Nüshanın birine işçi imzasını atarak işyeri muhasebesine verir, diğer nüshayı da işçinin kendisi alır. Aslına bakarsak maaş bordrosu bizim o işyerinde çalıştığımızı kanıtlayan belgelerden biridir. Bu nedenle patronların gelişi güzel bir şekilde bu bilgilerin yer almadığı kâğıtları bize imzalatmasına izin vermemeliyiz.
Patronların ücret bordosu vermemelerinin başlıca iki nedeni vardır. İlk olarak patronlar, işten atıldığımızda iş mahkemelerinde ücret bordrosunun bizim tarafımızdan bir delil olarak kullanılmasını istemezler. “Ücretini düzenli olarak ödüyorum”, “elden para vermiyorum” veya “gerçek ücret üzerinden primlerinizi yatırıyorum” yalanlarıyla kendilerini savunacaklardır patronlar. Ücret bordromuzu vermemelerinin bir diğer nedeni, aylığımızdan kesilen paralara karşı itiraz etmemizi istememeleridir. Çünkü bu kesintileri bizim haberimiz olmadan yaparlar. Bir de ücretimizi ve fazla mesai ücretlerimizi hesapladığımızda görürüz ki, fazla mesai ücretlerimiz tam olarak hesaplanıp ücret bordromuzda da gösterilmemiştir. Yüz işçiden birer saat çalındığında, bu rakam toplamda 100 saat gibi büyük bir rakama tekabül eder. Bu küçük örnek de gösteriyor ki, “aman canım ne olacak yalnızca bir saat” diye düşünmemeliyiz. Her işçiden kesilen bir saat, hatta 10 dakika, patron için önemli bir kâr kaynağıdır.
Birçok işyerinde patronlar kanunları çiğniyorlar. Ücret bordrolarımızı vermiyorlar. Ücret bordrosunu istediğimizde ya bizi oyalıyorlar ya da “bize güvenmiyor musunuz?” gibi sorular soruyorlar. Bu sorularla haksızlıklarının üzerini örtmeye çalışıyorlar. Çalıştığımız işyerlerinde verilmeyen her hakkımız gibi ücret bordrolarımızın verilmesini de istemeliyiz. Bir kâğıt parçasından ne olacak demeyelim. Patronlar küçücük bir kâğıt parçasının bile biz işçilerin eline geçmesinden korkuyorlar. Patronların ücret bordrosu diye düzmece ve boş kâğıtlara imza attırmalarına izin vermeyelim.
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...