Buradasınız
Ücretsiz ve Nitelikli Kreş Hakkı İçin Mücadeleye!
Cam sektöründen bir taşeron işçi

Eskişehir’de taşeronda çalışan bir temizlik işçisi gazetelerde “kahraman” olarak gündem yapıldı. Eskişehir-Odunpazarı Belediyesi’nin temizlik işçisi Şükrü Deniz, yaya kaldırımını süpürdüğü esnada önce çocuk ayakkabılarının atıldığını fark etti. Ayakkabıların atıldığı yöne doğru baktığında 7. katta olan bir çocuğun düşmek üzere olduğunu gördü. Bunun üzerine kollarını açarak 4 yaşındaki Ecin’in beton zemine düşmesini engelledi ve çocuğun hayatını kurtardı. Bu saatten sonra belediye işçisine tebrikler, hediyeler yağdı. Elbette belediye işçisinin kendi hayatını tehlikeye atarak yaptığı şey kahramancaydı. Fakat bu çocuk ne olmuş, nasıl olmuş da buradan düşmüştü? Belediye işçisi Şükrü Deniz’i kahraman ilan edenler meselenin bu kısmıyla ilgilenmedi ve haber de yapılmadı! Ecin’in babası Bilecik’te bir mermer fabrikasında çalışıyordu. Annesi ise yine bir fabrika işçisi ve o saatlerde ikisi de eve ekmek getirmek için çalışıyorlardı. Ailenin dört yaşındaki kızı Ecin’i bırakacakları kimse olmadığı için tek gözü görmeyen ve zihinsel engelli teyzesinin yanına bırakıyorlardı. O gün, zihinsel engelli teyze kapıyı kilitleyip dışarı çıkmış. Bunun üzerine Ecin, teyzesinin peşinden camdan çıkmaya çalışmış. Olayın geri kalan kısmını ise hepimiz biliyoruz.
Ecin şanslıydı ve hayatta kaldı. Ya annesi çalışan ve evde yalnız bırakılan diğer çocuklar, onlar nasıl kurtulacaklar? Bugün yüzlerce çalışan kadın, çocuklarına bakacak kimse olmadığı için çocuklarını eve kilitleyip işe gitmek zorunda kalıyor. Bu anlamıyla da Ecin tek örnek değildir. Başka bir örnekte, çocuklar Ecin kadar şanslı değildi! Manisa’da, bir su deposunda çalışan anne-babanın evde bıraktığı 4 ve 2 yaşlarındaki çocukları evde çıkan yangın sonucu hayatını kaybetti. Ve daha nice acı hikâyeler… Üstelik bunlar sadece basına yansıyanlar. Haber yapılmayan daha nice ölümler var. Ve sonuçları bakımından bir o kadar önemli kazalar var. Çocukların üzerine televizyon, vitrin gibi eşyaların düşmesi sonucu sakat kalanların, evde bulunan kimyasallarla zehirlenenlerin, merdivenden düşenlerin haberi dahi yapılmıyor. Haber yapıldığında ise meselenin gerçek sorumlularını vermek yerine çocuğunu evde yalnız bırakmak zorunda kalan anne suçlanıyor! Bu trajediler için anneyi suçlayabilir miyiz? Peki, annenin evde çocuklarını yalnız bırakarak işe geldiğini bilmesine rağmen işyerinde kreş açmayan patronlar suçlu değil midir? Mahalle kreşleri açabilecekken duyarsız kalan belediyeler suçlu değil midir? Devletin bu konuyla ilgili bakanlığı suçlu değil midir? Gerçek şudur ki hepsi suçludur! İşçi sınıfının geçmiş kuşakları kadınıyla erkeğiyle birlikte canları pahasına yürüttüğü mücadeleler sonucunda çalışma saatlerini düşürmüş, ücretleri arttırmış ve işçilerin yaşamını etkileyen tüm konularda sosyal kazanımlar elde etmiştir. Bunlardan biri olan kreş hakkını ise bugün patronlar türlü dalavereler çevirerek kuşa çevirmişlerdir.
Yasaya göre, yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150’den çok kadın işçi çalıştıran işyerlerinde işçilerin kreş hakkı vardır. İşçilerin 0-6 yaşındaki çocuklarının bırakılması ve bakılması, emziren işçilerin çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine yakın bir kreş açılması zorunludur. Kreş açma yükümlülüğünde olan patronlar, kreş içinde anaokulu da açmak zorundadırlar. Kreş, işyerine 250 metreden daha uzaksa işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür. Yasada var olan son derece sınırlı haliyle bile kreş hakkı patronları rahatsız etmektedir. Patronların çoğu işçi sınıfının örgütsüz ve bilinçsiz olmasından yararlanarak bu yükümlülüklerini yerine getirmiyor. İşyerinin kreşi olup olmadığı denetlenmiyor. Kreş yükümlülüğü olduğu halde bunu yerine getirmeyen patronlar üzerinde hiçbir yaptırım uygulanmıyor. Kreş talep eden kadın işçiler ise işten atılıyor. Hatta bazı işyerleri kadın işçilere sahte formlar imzalatarak dışarıdan kreş hizmeti satın alıyormuş gibi göstererek, işçilerin kreş hakkını gasp ediyor.
Bugün sermaye sınıfının artan saldırılarına karşı koymak ve haklarımızı kullanabilmek için kararlı bir mücadele yürütmekten başka bir yolumuz yoktur. Çocuklarımızın yeni trajediler yaşamasının önüne geçecek olan da yine işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir.
Mersinli İşçiler UİD-DER’de Buluştu
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...