Buradasınız
UİD-DER’li Yıllara!
Bostancı’dan bir işçi
31 Aralık 2006, gece saat 12’yi vurduğunda yüreklerden hep bir ağızdan çıkan ses, yumruklar sıkılı havada, Enternasyonal marşı coşkuyla söyleniyor. Derneğimizin ilk yılbaşı kutlaması yapılıyordu. Ancak birlikte bir araya gelen bizler için hiçbir şey yeni değildi. Yılların emeği vardı. UİD-DER’in yeni yılıydı ama yılların birikimiydi, emeğiydi, işçi sınıfının mücadele geleneğine sahip çıkanların birlikteliğiydi. Aramızda yeni olanlar da vardı elbette, ancak aynı sınıfın insanları olduğumuzu anlamakta gecikmeyip çok çabuk katılıverdiler bizlere ve o sıcaklığı, birlikteliği paylaşabildik. O akşam, UİD-DER’in kapısından içeri giren herkes en sıcak duygularıyla girmişti içeri, koymuştu masaya elleriyle yaptığı yemekleri ve paylaşmıştı neyi var neyi yoksa. Duygularını paylaştı orada olan arkadaşlarımız. UİD-DER’de olmanın bize kattıklarını, sınıf mücadelesinden çok şeyler öğrendiğimizi ve bu mücadeleye daha çok şey katmak istediklerini…
Elif Çağlı ve Nazım Hikmet de aramızdaydı şiirleriyle. Şiirleriyle küçük işçi çocuklarının dillerinde oturmuşlardı başköşeye. Bu 0-9 yaşındaki kuşak da tanışmıştı onlarla. Bu yeni yıllar burada kalmayacaktı, her yeni yıl böyle güzel böyle kalabalık halka halka büyüyecekti belliydi.
Halaylarla kol kolaydık, bir yıl önce grev çadırı önündeki halayı hatırladım. 1 Mayıslarda, mitinglerde hissettiğim o duygu bu gece de vardı. Türküler, marşlar ne kadar sıcak, ne kadar coşkuluydu, mücadeleyi sürdüreceklerin coşkusuydu hep beraber söylenip yükselen…
Ertesi gün aynı anda dışarıda neler olup neler bitmişti diye haberlere baktığımda, birçok kişi bir gecelik fahiş fiyatlı eğlence mekânlarına para harcamış, buralar dolup dolup taşmış, kim ne giydi ne içti nerde olay çıktı gibi dedikoduların ortalığı kapladığını gördüm. Taksim’de insanlar içip içip sızmış, kendini kaybedenler kızlara cinsel tacizlerde bulunmuş ve serseri bir kurşunla bir üniversite öğrencisi vurulmuş. Bir önceki yıl da bir genç kız gene kurşunla felç olmuştu. Sınıfsal gerçekliğini göremeyen küçük-burjuvalar ise taksitli eğlence mekânlarında saat 12’den sonra balkabağına dönüşmüşlerdi. Şimdilerde herhalde kredi kartı ekstrelerindeki meblağı nasıl ödeyeceklerini düşünüyorlardır.
Dışarıda olan, kapitalizmin eğlence anlayışıydı; bizimki ise sınıf mücadelesinin geleneğini mütevazı bir sahiplenişti. Bilinçlendikçe, devrimci yöntem ve coşkuyla bir şeyler yaptıkça, daha kalabalık, daha çok işçiyle yılbaşlarını da dışarıda kutladığımız günler gelecek. Ve işte o zaman kapitalizmin dayattığı yoz kültür de alt olacak. Ben böylesi anlar yaşadığım için mutlu, bu duyguları yaşayamayanlar adına ise üzgünüm…
NİCE MÜCADELE DOLU YILLARA!
Bitmeyen Kavga
Kavga arkadaşlarıyla yılbaşı
- UİD-DER 1 Mayıs’a Hazırlanıyor: Umut Örgütlü Mücadelede!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
Son Eklenenler
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...