Buradasınız
UİD-DER’de Soma Madencilerini Anma Etkinlikleri
Mersin’de Somalı Madencileri Anma Etkinliği
20 Mayısta UİD-DER’in Mersin temsilciliğinde, Soma’da hayatını kaybeden madenci kardeşlerimiz için anma etkinliği gerçekleştirdik. Soma’da yitirdiğimiz işçi kardeşlerimizi anmak ve acımızı, ökemizi paylaşmak amacıyla UİD-DER Mersin temciliğinde işçi arkadaşlarımızla bir araya geldik. Saat 19.30’da başlayan etkinliğimize; Mersin liman işçileri, belediye işçileri, eğitim işçileri, Mersin ve Adana’dan farklı sektörlerden işçiler ve öğrenciler katıldı.Program bugüne kadar iş cinayetlerinde kaybettiğimiz tüm işçi kardeşlerimiz ve Soma’da hayatını kaybeden işçi kardeşlerimiz için saygı duruşuyla başladı. Ardından Soma’da hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin ve yakınlarının yaşadıklarını anlatan görüntüler izlendi ve duygulu anlar yaşandı. Etkinlik boyunca Soma madeninde alınmayan güvenlik önlemlerine değinildi. Binlerce madencinin çalıştığı maden ocağında; yaşam odalarının kurulmamasına, teknolojinin bu denli gelişmiş olmasına rağmen üretimin hala kazmalarla, şalamalarla yapıldığına, gaz ölçümlerinin yapılmadığına değinildi. Tüm bu ihmallerin nedeninin patronların kâr hırsıyla işçilerin canını hiçe sayması olduğu söylendi. Soma’da yaşanan işçi katliamı sonrasında patronların ve onların temsilcilerinin pervasız ve ikiyüzlü açıklamaları gözler önüne serildi.
UİD-DER’in yürüttüğü “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasının ne kadar önemli olduğuna değinildi ve işçilerin topladığı 100 bini aşkın imzanın önemine vurgu yapıldı. Ayrıca patronların saldırıları karşısında işçilerin bir araya gelmesinin ve örgütlenmesinin can yakıcı önemde olduğuna değinildi. UİD-DER’in Soma’da yaşananlara dair yaptığı açıklama okundu. Ardından etkinliğimize katılan işçi arkadaşlarımıza duygu ve düşüncelerini paylaşmaları için söz verildi. Etkinlikte söz alan bir Liman işçisi duygularını şu sözlerle paylaştı: “İşyerlerinde alınmayan önlemler için iş güvenliğine ya da patrona gittiğinizde sizi işten atmakla tehdit eder. Bu yüzden bu yaşananlar kader değildir. Soma’da yaşananlar sadece orada değil her yerde yaşanmaktadır. Soma’da yaşananlar bizlere ders olmalı. Böyle acı olaylardan ders almak istemiyoruz ama bunlar başımıza geliyor. Bu sorunların çözümü de birlik olmaktan geçiyor.” Bir eğitim işçisi ise “Bu yaşananlara karşı çıkmamız gerekir, bunun için daha fazla acı çekilmemesi için, bir arada olmak ve örgütlenmek gerekir” dedi. Plastik fabrikasında çalışan bir işçi ise “İşçiler örgütlenmeye çalıştığında patron baskısı ve polis baskısıyla karşı karşıya kalıyorlar. Bunlar tek başımıza başarabileceğimiz şeyler değil bir arada olmak gerekir” diyerek örgütlenme ihtiyacına işaret etti. Etkinlikte söz alan diğer işçi kardeşlerimiz de duygularını, düşüncelerini ve yaşananlara duydukları öfkeyi dile getirdiler.
Konuşmaların ardından 1940’lı yıllarda mükellefiyet yasası ile işçilerin zorla madenlerde çalıştırıldığı dönemi anlatan bir ağıt olan “Mükellef ilan oldu” türküsü dinlendi. Anma etkinliği iş cinayetlerine ve işçi sınıfının diğer sorunlarına karşı, örgütlenme ve mücadele çağrısıyla ve “Soma’nın hesabı sorulacak” sloganıyla sona erdi.
Sefaköy ve Kıraç’ta anma etkinlikleri
UİD-DER 16 Mayısta Kıraç, 17 Mayısta Sefaköy temsilciliklerinde Soma’da iş cinayetlerinde katledilen yüzlerce madenci kardeşimiz için anma etkinlikleri gerçekleştirdi. Bu katliamın acısını ve öfkesini yüreğinde duyan pek çok sektörden işçinin yanı sıra Punto Deri işçileri, UPS işçileri, İranlı mülteci işçiler ve öğrenciler de etkinlikte yerlerini aldılar.Anma etkinlikleri Soma’da yitirdiğimiz madenci kardeşlerimiz ve bugüne kadar yaşanan tüm iş cinayetlerinde yitirdiğimiz sınıf kardeşlerimiz için saygı duruşuyla başladı. Yapılan sunumda Soma’daki katliam lanetlendi ve Soma’nın sorumluları patronlar ve onların hükümetinin işçi düşmanlığı ortaya konuldu. Sunucu arkadaşımız Soma’da katledilen işçi sayısının gizlenmesinin, Başbakan’ın “ölüm bu işin fıtratında var” açıklamaları ve katliamı meşrulaştırmak için dünyadan örnekler göstermesinin, işçilerin düpedüz ölüme gönderildiğinin kanıtı olduğunu ifade etti. UİD-DER yönetimi gönderdiği mesajda; sermayenin iş güvenliği önlemleri almayarak işçileri ölüme gönderdiği, ekonominin işçilerin canı ve kanı pahasına büyüdüğünü belirtiyordu. Dernek yönetimimiz, UİD-DER’in iş kazalarına karşı yürüttüğü “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasının işçi sınıfı için ne kadar önemli olduğunun altını çiziyordu. Mesaj şu şekilde sonlanıyordu: “Şunu hiç unutmayalım: İşçi sınıfı örgütlenip mücadele etmediği müddetçe, patronlar ve onların hizmetindeki hükümetler gerekli güvenlik önlemlerini almayacaklar. İş cinayetleri işçi sınıfı için yakıcı bir mücadele konusudur. Bu konuda yükseltilecek mücadele ise, kapitalist sömürü sitemini hedef almadan asla amacına ulaşamaz!”
Dernek yönetimin mesajını dinledikten sonra Soma madencileri için derlenen görüntüler izlendi. Görüntüleri izlerken yüreklerimiz burkuldu, işçi kardeşlerimizi kaybetmiş olmanın acısını tekrar tekrar yaşadık. Yalnızca acı değil, sermaye sınıfına karşı öfkemiz de bilenmişti. Ne diyordu şarkıda: “Emekçiyiz bu son karar, yılgınlık yok direniş var. Patronlara birer mezar kazdık maden ocağında!”
Duygularımız yoğunlaşmış, öfkemiz büyümüştü. Bu yüzden işçilerin söylenecek sözleri vardı elbet. İşçi arkadaşlarımız söz alarak düşüncelerini ifade ettiler. Bir işçi, Soma’da çalışan bir emniyet görevlisinin, aslında emniyetin olmadığını, işini yapamadığını, emniyet için herhangi bir yatırım yapılmadığını açıkladığını anlattı. Başka bir arkadaşımız “Soma’da kaybettiğimiz madenciler bize yabancı değil, bence orada benim babam, ağabeyim ve akrabalarım vardı. İşçiler güzel kalpleriyle, ölümü değil güzel bir dünyada yaşamayı hak ediyorlar” diye ifade etti duygularını. Meydana gelen bu acı olay işçi sınıfı için bir ilk olmadığı gibi ne yazık ki son da değildi. Ama iş cinayetlerinin sonlanması için ortak, güçlü bir fikir vardı elimizde: Örgütlenmek! Bir kargo işçisi şunu anlattı: “Soma için 1 saat iş durdurma eylemi yaptık. Aramızda her partiden işçi vardı. Bu sabah bizim işyerinde de bir iş kazası gerçekleşti. Hemen ambulansla hastaneye kaldırdılar. Ama biz örgütlü işçileriz. Örgütlenmeden önce biri kaza geçirse paletlerin üzerinde bekletilirdi.”
Anma etkinliğine çağırdığımız arkadaşlarımızdan biri de kendisinin dindar olduğunu, uzun zamandır dindar bir çevrenin içinde olduğunu söyleyerek, defalarca “bu kader değil” dedi. Başbakan’ın “kader”, “fıtrat” tarzı açıklamalarına bir cevap da başka bir işçiden geldi: “Madem bunlar kader ve güvenlik önlemleri almaya gerek yok, Başbakan neden koca bir güvenlik ordusuyla dolaşıyor? Neden kaderine razı gelmiyor?” Çok sayıda arkadaşımız öfke ve acılarını ifade etti. Her söz örgütlenmeye çıktı. En kahredici durumlardan biri de bir kardeşimizin Başbakandan tokat yemesi, başka kardeşlerimizin Başbakan’ın itleri tarafından tekmelenmesiydi. Örgütsüzlük, hem yaşamdan kopartıyor, hem de egemen sınıfın sözcülerinin cesetlerimizin üzerinde tepinmesine neden oluyor. Patronlar işçilerin örgütlendiklerinde nasıl bir güç haline gelebileceklerini biliyorlar ve bundan korkuyorlar. UİD-DER’li işçiler, patronların işçilerin karşısında duramayacağı günlerin de geleceğini biliyorlar. İşte bu bilinçle Soma’daki madenci kardeşlerimiz için yapacağımız eylemlerin, çalışmaların duyurusunu ve davetini yaparak anma etkinliğimizi sonlandırdık.
UİD-DER Ankara temsilciliğinde soma anması
13 Mayısta resmi rakamlara göre 301 işçi Soma’da Soma Holding’e ait madende meydana gelen patlamada can vermişti. 301 işçinin yaşamını kaybettiği “kaza”, cumhuriyet tarihinin en büyük işçi katliamı olarak tarihe kazındı. 18 Mayısta UİD-DER Ankara temsilciliğinde Soma katliamı için anma yapıldı. Anmaya metal, eğitim, sağlık, matbaa sektöründen işçiler, Sincan Organize Sanayi’den işçiler ile teknik liseler ve üniversitelerden öğrenciler katıldı.Anma, açılış konuşmasından sonra saygı duruşu yapılarak başladı. Daha sonra işçiler, hazırlanan bir videoyu izleyip yapılan konuşmaları dinledi. Konuşmalar sırasında UİD-DER’in Soma katliamı için yayınladığı açıklama okundu. Konuşmalardan sonra Mükellefiyet Türküsü dinlendi ve söz işçilere bırakıldı. İşçiler “acımız ve öfkemiz büyük” dediler. Duygu ve düşüncelerini anlatan işçiler duygu dolu konuşmalar yaptılar. Patronlara, hükümete olan öfkelerini anlattılar. Soma’da nasıl ihmaller olduğunu gördüklerini ve şaşırmadıklarını, iş kazalarının ciddi bir konu olduğunu, birçok yerde yaşandığını söylediler. UİD-DER’in yaptığı iş kazaları kampanyasına vurgu yapılırken toplanan 100 bini aşkın imzanın önemine değindiler.
Salonda Soma’daki işçi ölümlerine acı ve öfkesi büyük olan işçiler konuştu. İşçi sınıfının mücadelesini yükseltmekten başka çarelerini olmadığını belirtiler. Bu acı günde, bir kez daha tek çarenin işçi sınıfının örgütlü mücadelesi olduğu belirtilerek ve bu yönde çağrı yapılarak anma son buldu.
Aydınlı’da anma etkinliği
Tuzla’dan bir işçi
Soma’da yitirdiğimiz işçi kardeşlerimizi anmak ve yaşanan işçi katliamına karşı duyduğumuz acı ve öfkeyi paylaşmak için işçi dostlarımızla 17 Mayısta derneğimizde buluştuk. Derneğimizce hazırlanmış olan ve yaşanan facianın nasıl gerçekleştiğini içeren videoyu izledikten sonra hissettiklerimizi paylaştık. Görüntü sona erdikten sonra hepimizin yüzünde benzer ifadeler vardı. Çok üzgündük. Gözlerimizdeki yaş, içimizdeki öfke gibi bıraktı kendini. Düzenin zalimliğine öfkelendik. Her yitip giden canın, canımızdan koparılan bir parça can olduğunu söyledik birbirimize. Bunun ne ilk ne de son olacağını ama son bulması için örgütlü mücadelenin ne kadar olmazsa olmaz olduğunu vurguladık. Anma etkinliğinden sonra derneğin önünde kortejimizi oluşturup pankart, flama ve dövizlerimizle Aydınlı Mahallesi’nde sloganlarla yürüdük. “İş Kazası Değil, Bu Bir Cinayet!”, “İşçiler Ölüyor, Sermaye Büyüyor!”, “Soma’nın Hesabını Emekçiler Soracak!” sloganlarıyla mahalledeki işçi kardeşlerimizi bu yürüyüşe davet ettik. Aydınlı merkeze doğru yürümeye devam ettik. Yol boyunca çağrımız ve sloganlarımız devam etti. Tepe durağında, diğer kurumlardan yürüyüşe katılacak olan işçilerle buluştuk. Mayısta Yaşam, KÖZ, DERİTEKS ve HDP’li işçilerin de katılımıyla devam eden yürüyüş merkeze doğru devam etti. Yol boyunca, çağrımıza kulak veren çok sayıda işçinin de katılımı oldu.Merkeze geldiğimizde, yitirdiğimiz işçi kardeşlerimizin anısına saygı duruşunda bulunduk. Yaşanan maden faciasının kader olmadığına ve ancak örgütlü mücadeleyle işçi ölümlerinin son bulacağına vurgu yapılan basın açıklamasının ardından, hep birlikte marşlarımızı söyledik. Madenci türküsüne hep birlikte söyledik. Yürüyüşe katılan işçi dostlarımıza teşekkür ve mücadeleye devam etme çağrısının ardından anma etkinliği son buldu. UİD-DER’li işçiler olarak bizler, sloganlarımızla derneğe kadar yürüdük.
Her geçen gün, örgütlü mücadelenin yakıcılığı daha fazla açığa çıkıyor. Daha fazla sınıf kardeşimizi, patronların açgözlülüğüne kurban etmemek için kararlılıkla aynı şeyleri söylemeye devam edeceğiz:
“Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!”
“Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!”
Soma’da katledilen işçi kardeşlerimizi andık!
Sarıgazi’den bir işçi
Geçtiğimiz günlerde Soma’da meydana gelen iş cinayetinde hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizi Sarıgazi temsilciliğimizde düzenlenen bir etkinlikle andık. Soma’da meydana gelen iş cinayeti ve maden ocaklarında çalışan sınıf kardeşlerimizi konu alan bir video izledik, sorularımızı, önerilerimizi, düşüncelerimizi, duygularımızı ve ayrıca patronlar ile sistemin egemenlerine olan öfkemizi belirttik. Oldukça öfkeli olan ve isyanlarını dile getiren işçi arkadaşlarımız, bu düzenin artık tıkandığını, böyle bir sistemde yaşanamayacağını ve çocuklarının geleceğinden endişe duyduklarını belirttiler.Özellikle bir kaç gün önce Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın “Ölüm bu işin fıtratında var, üstelik bir tek bizde değil mesela İngiltere’de bir kömür ocağındaki kazada da 200 kişi ölmüş” diyerek 1890’lı yılların İngiltere’sini örnek göstermesine tepki gösterdiler. İşçi arkadaşlarımız, hükümetin zaten patronlar sınıfının bir kolu olduğunu ve farklı bir açıklama, işçilerden yana bir açıklama beklemenin mantıksız olduğunu söylediler. Ayrıca Soma’da katledilen işçilerin yalnıza eşini, oğlunu kaybedenlerin kaybı değil sınıfımızın bir kaybı olduğu, bizim yan yana gelmemiz ve örgütlenmemiz gerektiği vurgulandı.
301 kişinin ölümüne rağmen Soma patronlarından doğru düzgün hesap sorulmuyor. Hükümetin işletmeyi ve patronları aklama çabaları, gönüllü avukatlığa soyunmaları, zaten burjuva sınıfın; patronuyla, medyasıyla, partisiyle, hükümetiyle, bürokratı ve siyasetçileri ile tek sınıf olduklarını ve işçi sınıfına karşı nasıl da birleştiklerini gösteriyor.
Onların cinayetlerine sessiz kalmamak için örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz. Tek başına, gelişigüzel isyan etmek, küfür etmek, öfke duymak bize hiçbir yarar getirmez. Burjuva sınıfı yok etmek ve yaşanır bir dünya kurma yolunda ilerlemek için sınıfımızın farkına varmalı ve sınıf içerisinde bilimsel mücadele yürütmeliyiz. Tarihimizden ders çıkararak bizden önceki mücadeleyi devam ettirmeliyiz. Aksi halde çocuklarımızı ve bizden sonraki kuşakları da bu cehennemin içinde bırakmış oluruz ki, bunu da kendine insanım diyen kimse kabullenemez.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Gebze’de Soma’da katledilen madenciler anıldı
Gebze’den bir işçi
Soma’da iş cinayetinde yitirdiğimiz madenciler 18 Mayıs Pazar günü UİD-DER Gebze temsilciliğinde düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Saat 18.00’da başlayan anma etkinliğine metal, petrokimya, hizmet, gıda gibi sektörlerden işçiler katıldılar. Program yeryüzü sıcak olsun, çocukların yüzü gülsün diye madenlere inen, bu madenlerde katledilen, bugüne kadar iş cinayetlerinde kaybettiğimiz tüm işçiler için saygı duruşuyla başlandı.Etkinlikte, binlerce işçinin çalıştığı bir madende yaşam odalarının kurulmadığına, teknolojinin gelişmesine rağmen üretimin hala kazmalarla, şalamalarla, matkaplarla yapıldığına, zehirli gaz ölçümlerinin yapılmadığına değinildi. Ayrıca tüm bu ihmallerin nedeninin patronların 1 ton kömürü 140 dolar yerine 23 dolara mal etmeye çalışmaları olduğu, yani sermayenin aç gözlü kâr hırsı olduğu ifade edildi.
Sunumda şu ifadelere yer verildi: “İşçilerin katili sermaye düzenidir. Sermaye maliyetleri düşürürken işçileri öldürüyor. Sağlıksız koşulları dayatarak öldürüyor, meslek hastalıklarıyla öldürüyor. İş saatlerini uzatarak öldürüyor, taşeronlaştırmayı dayatarak öldürüyor. Aylar boyunca “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım” kampanyasıyla çalışmalarını sürdürdüğü tüm şehirlerde, iş cinayetlerine karşı emekçileri örgütlemeye çağıran UİD-DER’in bu kampanyasının önemi ve güncelliği bir kez daha ortaya çıktı. İşçilerden yoğun ilgi gören kampanyamız boyunca, ulaştığımız işçileri işçi sağlığı ve güvenliği için birleştirmeye çağırdık, çağırmaya devam ediyoruz.”
UİD-DER Gebze temsilcisi de Soma’daki katliama dair kısa bir konuşma yaptı ve örgütlenme ve mücadele çağrısında bulundu. Temsilcinin konuşmasının ardından etkinliğe katılan işçiler söz alarak acı ve öfkelerini dile getirdiler. 1940’lı yıllarda çıkarılan mükellefiyet yasası ile işçileri madenlere inmeye zorlayan, madene girmeyenlere hapis, sürgün cezalarının verildiği dönemi anlatan “Mükellef İlan Oldu” türküsü dinlendi. Anma etkinliği aynı acıların bir daha yaşanmaması için örgütlenme çağrısıyla ve “Soma’nın Hesabı Sorulacak” sloganıyla sona erdi.
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...