Buradasınız
Yandım Anam!
Kutuplardan UİD-DER’li bir Eskimo

Malûm havalar soğuk. “O zaman bu başlık ne alâka” diyeceksiniz. Bekleyin dostlarım, yaşadıklarımın bitmesini bekleyin. Son yirmi yılın en soğuk günlerini yaşıyoruz. Soğuk ne kelime resmen donuyoruz. Vallahi de billahi de tallahi de uydurmuyorum. Hem niye uydurayım canım. Hâşâ biz de yalan olmaz. Televizyonlar söylüyor. Hem siz de hissediyorsunuzdur kesin. Ben de kime ne anlatıyorsam! Neyse, merhabalar dostlar, kendimi tanıtmayı unuttum, çok pardon. Ben bir işçi çocuğuyum. Üniversitede okuyan bir genç kardeşinizim. Hepinize UİD-DER vasıtasıyla selâm ederim. Evet ne diyordum? Havadan sudan bahsediyordum, doğru. Şimdi bu soğuk havalar bizler için bayağı dert tasa. Neden diyeceksiniz. Yahu kardeşim bir evin içi sokaktan soğuk olur mu? Oluyor işte. Eğer işçiysen, işçi çocuğuysan, içerinin dışarıdan daha soğuk olduğu bir evde yaşayabiliyorsun.
Misal benim ev. Dışarısı 5 dereceyse benim evim sıfırın altında 5 derece. Tuğlasından mıdır, badanasından mıdır, yoksa yoksulluğun alınyazısından mıdır onu bilmem. Bir soğuk ki, dudak çatlatıyor. Ben de eve geldim mi doğru yatağa koşuyorum. Giriyorum battaniyelerimin altına. Diyeceksiniz ki kardeşim hep yatakta ömür mü tüketilir? Doğru diyorsun ağabeyciğim, ablacığım, ben de tüketilmez dedim. Çıktım yataktan. Hem sınavlarım yaklaşmış, ders çalışmam lazım. Ne yapsam, ne etsem, nasıl ısınsam diye düşünürken birden aklıma kombi geldi. İnanır mısınız ben yakmaya yakmaya kombili bir evde oturduğumu unutmuşum. Aklıma geldi gelmesine de ben kombinin yerini de unutmuşum. Şimdi ara dur nerede bu kombi diye. Şimdi diyeceksiniz ki, sanki 1000 odalı, çok pardon 1150 odalı sarayda yaşıyorsun da kombiyi bulamıyorsun! Tamam, eyvallah o da doğru. İtiraf ediyorum çok aramadım kombiyi. Zaten kutu kadar ev. Neyse açtım kombiyi getirdim bir rakama. Döndüm odama biraz oyalandım. Yok arkadaş ısınmıyor ev. Tekrar geldim kombinin yanına, önce sakince durumumu anlattım: “Bak kombi arkadaş, benim sana verecek çok param yok. Fakat hasta olmaya niyetim de yok. Hadi kırma ısıt azcık evimi.” Sonra her şeyi kombiden beklemeyeyim, biraz da ben fedakârlık yapayım mantığıyla 3-5 derece daha yükselttim sıcaklığı. Yok, yine hiç değişiklik yok havada. Tekrar geldim kombinin yanına, bu sefer sinirliydim: “Yahu kardeşim, belâ mısın bana? Hem parasıyla değil mi ulan!” dedim ve 5 derece daha yükselttim. Zamanla rahat bir nefes aldım. Yani ben öyle diyorsam da siz onu en azından soluğumdan buhar çıkmıyordu diye anlayın. Odanın havası kırılmış ben de battaniye sırtımda ders çalışabiliyordum masamda.
Böyle birkaç hafta geçti. Bir gün tam eve girecekken kapıma bir kâğıt iliştirildiğini gördüm. Fatura olduğunu anladığım an bir korku sardı beni. Büyük buluşmanın zamanı gelmişti demek. Doğalgaz faturasını aldım. Tutarına bakmadan eve girdim. Önce kendimi sağlama almalıydım. Maazallah düşüp bir yerimi kırarsam hastaneydi, kırıktı, çıkıktı derken bir sürü para sayardım sağa sola. Oturdum bir koltuğa ve faturanın tutarına baktım. Tam 191 lira kardeşler. İşte o sıra döküldü ağzımdan o sözler: “Yandım anam!” Bir terleme başladı ki sormayın. Nasıl bir sıcak oldu ortalık. İşe bak! Sen günlerdir ısıtmaya çalış evi ısınmasın, bir faturayla boncuk boncuk terle. İlk işim koştum kapattım kombiyi. Kombiye de lafımı etmeyi unutmadım; “Alacağın olsun, günlerdir yapamadığın şeyi bir fatura anında yaptı” diye. Geçtim oturdum bir köşeye. Bu sırada kendime söyleniyorum tabii. “Kombiye artistlik yapılır mı? Senin etin ne budun ne? Utanmadan bir de kombiye paranla artistlik yapmaya kalkıyorsun!” Ben böyle ah vah ederken durumuma, bir yandan yanımda duran gazeteyi açtım ilgisizce. Gazetede “Sarayın 6 aylık doğalgaz faturası 10 milyon” başlığıyla bir haber gördüm. Merakla okumaya başladım. Haberin devamında, Cumhurbaşkanının 1150 odalık sarayının 6 aylık doğalgaz faturasının hesaplamalara göre 10 milyon lira geleceği, Saray’ın ısınma maliyeti ile bir kış sezonu Bayburt ilinin ısıtılabileceği, Aksaray’ın aylık sıcak su bedelinin 167 asgari ücrete denk geldiği yazıyordu. Beni bir gülme tuttu anlatamam sizlere. İçimdeki sıkıntı uçmuş tüy gibi hafiflemiştim. Boyuna gülüyordum, bir yandan da “Aman seninki de fatura mı cumhurbaşkanının doğalgaz faturasının yanında” diyordum. Ardından bir titreme geldi ki sormayın, hastalığın habercisi, doğru koştum yatağımın içine…
Ben Kimin Kurbanıyım?
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...