Buradasınız
Yanıyom Fatmaaaa!
Beylikdüzü'nden bir işçi

Kemal Sunal ve Ali Şen'in oynadığı “Sakar Şakir” adlı bir film vardır. Bu filmde İstanbul'a gelen Şakir babasından kalan bakkalı, mahalleliye akşama kadar bedava yapar. Dükkânda kendi hakkı olduğunu söyleyen akrabası Hacı (Ali Şen) bu haberi karısından duyduğunda can havliyle dükkâna doğru koşar. Dükkânın önünde kuyruğa girmiş insanlara bağırır çağırır, içeridekileri de bağıra çağıra dışarı atar. Ama insanların ayakları altında ezilmekten de kendini kurtaramaz. Kalabalık dükkânı terk ettiğinde, Hacı yerde iki büklüm olmuş titremektedir. Dönüp Sakar Şakir’i ve boşaltılmış rafları gördüğünde sinir krizlerine girip feryat etmeye başlar. Karısına haykırır: “Yanıyom Fatmaaaa, yandıııım, ciğerlerim kebap oldu, uyyyy…” Hacı’nın “yandığını” gören Şakir, adamın üzerine su döküp ateşini söndürür.
İşte bizim çalıştığımız fabrikada da bana bu sahneyi anımsatan bir olay oldu. Bu işyerinde bizler tencere, semaver gibi ürünler üretiyoruz. Ürettiğimiz malları koliledikten sonra paletlere diziyoruz. Ancak işyerinin alanı o kadar dar ki paletleri koyacak yer bulamıyoruz. Üretim miktarı işyerinin kapasitesinden kat be kat fazla. Biriken mallar tüm boş alanları dolduruyor. Öyle bir hâl oluşuyor ki, acil durumda ulaşılması gereken aletlerin önü bile kapanıyor. Yangın tesisatının önleri kapalı kalıyor. Meselâ bir yangın çıksa söndürmek imkânsız, kaçmak da çok zor. Ama patronlar için önemli ve öncelikli olan bir an önce malın çıkması ve o malı piyasaya sürmektir.
Bir gün işyerinde elektrikler kesildi. Elektriklerin kesilmesi demek tüm üretimin durması demek. Elektriğin kesilmesiyle jeneratörün devreye girmesi gerekiyor ama jeneratör manuel olduğu için görevli kişinin çalıştırması gerekiyor. Ancak jeneratörün önü de yüklü paletlerle kapatılmıştı. Jeneratöre ulaşılamadığını duyan patron odasından aşağıya indi. Sağa sola bağırmaya başladı. Sanki fabrikadaki çalışma alanının tıklım tıklım dolu olması, boş alanın olmaması işçilerin suçuydu. Aslında elektrikler kesilmeden önce de paletlere dizilmiş ürünlerin etrafı hepten doldurduğu görülüyordu, biliniyordu. Patron işçilere bağırdı; “Çabuk şu jeneratörün önünü açın!” Patronun emriyle jeneratörün önündeki bütün paletler dışarıya taşındı. Bu işlem yaklaşık 15 dakika sürdü ama ihtiyar patronun içi de tam on beş kere yandı söndü. Yüzündeki benekler büyüdü küçüldü, ağzından küfürler eksilmedi. Bir ara kendi fabrikasına küfretmeye başladı. Sağa sola telefonlar etti ama içinin yangını bir türlü sönmedi. Jeneratörün önü açıldı ama bu seferde çalışmayacağı tutmasın mı! Tabii bizimkinin içi kor olmuş durumda. Gözlerinden ateşler fışkırıyor. Nasıl yanmasın, nasıl kor olmasın “adamcağız”! Üretim durmuş! Üretimin 15-20 dakika durması patron için ne kadar önemliymiş meğer. En sonunda jeneratör çalışmadan elektrikler geldi ve patronun yangınına biraz su serpilmiş oldu. Patronun bu halini gören biz işçiler de gizliden gizliye “yanıyom Fatmaaa” repliğini taklit edip gülüştük.
Şu an işyerinde işçiler olarak örgütlü olmadığımız için patronun bu asıp kesmelerine sessiz kalıyoruz. Gün gelecek işçiler örgütlenecek, haklarını almak için üretimi durduracaklar. İşte o zaman patronlar da hükümetlerine, ordularına çağrı yapacaklar: “Yanıyoruuuz, bitiyoruuzz, cigerlerimiz kebap olduuu…” Ama onlar bu yangını söndüremeyecekler ve biz onların sömürü düzenini başlarına yıkıp iktidarı kendi ellerimize alacağız.
Omuz Omuza
Örgütlü Olmak Hayat Kurtarır!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....