Buradasınız
Yasal Olan Meşru mudur?
İstanbul/Sarıgazi’den bir işçi
İşçiler ne zaman hakkını arasa, ne zaman bir haksızlığa ya da hukuksuzluğa itiraz etse düzenin sözcüleri hemen emir buyuruyor: “Yaptığınız yasal değildir, hakkınızı yasal yollarla arayın!” Onlara göre bize sormadan koydukları yasaları sorgusuz sualsiz kabul etmemiz ve onların belirlediği sınırı geçmeden “hakkımızı aramamız” gerekiyor. Peki, bir şeyin yasal olması onu meşru ve haklı yapar mı?
Gelin bu soruyacevap bulalım. Soma ve Ermenek’te yıllardır tazminatlarını alamayan maden işçileri seslerini duyurmak için Ankara’ya yürüyüş yapmak istediklerinde yaptıklarının “yasal olmadığı” söylendi. Polisin saldırısına uğradılar, gözaltına alındılar. İktidar sahiplerine göre işçilere 8 yıldır tazminatlarını ödemeyen patronlar değil, buna tepki veren işçiler yasaları çiğniyordu!
1999 Gölcük depremi sonrasında bir gece yarısı emeklilik yasası değiştirilerek emeklilik yaşı yükseltildi. Bu haksızlığın düzeltilmesini ve emeklilik haklarının geri verilmesini isteyen EYT’liler pek çok eylem yaptılar. İktidarın bakış açısına göre EYT’liler, 20 yıl önce çıkarılan bir yasaya karşı gelerek yasadışı hareket etmiş oldular. Peki, burada doğru ve haklı olan kim? Milyonlarca emekçiyi mağdur eden bir yasayı savunanlar mı, yoksa ellerinden alınan haklarını geri isteyen ve bu yasaya itiraz eden EYT’liler mi?
Üniversiteye kayyum rektör atanmasına karşı çıkan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de yasadışı hareket etmekle suçlanıyor. İktidar sözcüleri rektörlerin seçimle değil atamayla belirlenmesinin yasa gereği olduğunu söylüyorlar. Oysa 1992’den beri üniversitelerde rektör adaylarını öğretim üyeleri seçiyor ve YÖK içlerinden en çok oy alan 6 adayı Cumhurbaşkanına öneriyordu. Cumhurbaşkanı da genellikle en yüksek oy alan adayı rektör olarak atıyordu. Fakat iktidar 2016’da ilan ettiği OHAL’i fırsat bilerek bu kuralı değiştirdi. Artık adayları YÖK belirleyecekti. 2018’de ise tüm rektörlerin direkt olarak Cumhurbaşkanı tarafından atanması kanunu çıkarıldı. Şu soruyu bir daha soralım: Yasal olan her şey adil ve doğru mu?
Yeri gelmişken bir hatırlatma yapalım. Aynı dönemde Erdoğan “grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifade ederek anında müdahale ediyoruz” demişti. OHAL dönemi boyunca on binlerce işçiyi kapsayan MESS grevleri dâhil pek çok grev yasaklanmıştı. Şimdi yine soralım: Grevleri yasaklayarak patronlar karşısında işçilerin elini kolunu bağlayan bu yasaklar meşru kabul edilebilir mi?
Ya ücretsiz izin ve Kod-29 konusuna ne demeli? Nisan 2020’de pandemi gerekçesiyle bir geçici maddeyle güya işten atmalar yasaklandı, ama ücretsiz izinlerin ve tazminatsız işten atmaların önü açıldı. Bu geçici maddeyle mevcut İş Kanunu hiçe sayıldı. Bunu fırsat bilen açgözlü patronlar aylardır en ufak bir hak arayışında işçileri ya işten atıyorlar, ya da ücretsiz izne çıkarıyorlar. İşçilere de bunun “yasal” olduğunu söylüyorlar. Ankara’ya yürümek ve seslerini duyurmak isteyen işçiler engelleniyor ve hak arayışları “yasadışı” ilan ediliyor. Ama ne polis ne iktidar sözcüleri işçilerin şu haklı sorusuna yanıt veriyor: “Bize «yasaları çiğniyorsunuz» diyorsunuz da bizi işten atarak, ücretsiz izne çıkararak yasaları çiğneyen patronlara neden bir şey demiyorsunuz?”
Yol, köprü, hastane gibi büyük projelerin sermayeye peşkeş çekildiği ihaleler; doğayı talan eden, yaşam alanlarını zehirleyen, dereleri kurutan madenler; termik ya da jeotermal santraller, HES’ler de yasalara uygun yapılıyor. Doğanın talan edilmesine karşı çıkanlar, hakkını arayanlar ise anında “yasadışı” ilan ediliyor! İşin aslı ayan beyan ortada… Bir şeyin yasal olması onun doğru, haklı, meşru olduğu anlamına gelmez. Bizi ilgilendiren, yaşamımızı belirleyen yasalar çıkarılıyor ama bize hiçbir şey sorulmuyor, sadece sessizce kabul etmemiz isteniyor. Neden kabul edelim?
Yönetenlerin Fikri Neyse Zikri de Odur!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla düzenlediği işçi buluşmalarının sonuncusunu 3 Ekimde Ankara’da Anıt Park’ta düzenlediği mitingle gerçekleştirdi....
- Türkiye’nin çeşitli illerinde grev ve direnişlerden işçiler Emek Partisi milletvekilleriyle birlikte 3 Ekimde Mecliste basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde Meclis’e gelen işçiler “ziyaretçi yasağı” gerekçe gösterilerek içeri...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan madencilerin direnişi sürüyor. 25 Eylülde Ankara’ya yürüyüş başlatan Fernas...
- Fransa’nın en büyük sendika konfederasyonu Genel İşçi Konfederasyonu CGT’nin çağrısıyla 1 Ekimde Fransa genelinde işçi ve emekçiler greve gitti. İşçiler ücretlerin yükseltilmesini, kamu hizmetlerine ayrılan fonların arttırılmasını, işsizlik...
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...
- Yıllık ücretli izinler çalıştığımız her bir yılın karşılığında biz işçilere tanınmış yasal bir haktır. Bu hakkı bütün bir yılın yorgunluğunu atmak için genelde yaz aylarında kullanmayı tercih ederiz. Kimimiz köyüne gider ailesine yardımcı olmak için...
- Fernas Madencilik işçileri direnişin 30. gününde Ankara’ya yürüyüş başlattı. Madenciler TBMM açıldığında Ankara’da haklı taleplerini bir kez daha duyurmayı planlıyorlar. CHP yönetimindeki Ankara Çankaya Belediyesi Çankaya Evleri’nde taşeron şirket...
- Siyasi iktidar, sefalete mahkûm ettiği emeklilerin kamu bütçesine çok büyük bir yük olduğunu iddia ediyor, zam taleplerini görmezden geliyor. Örneğin AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi “EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek...