Buradasınız
Yoksullaşmak Sadece Geçim Derdi Değildir!
İstanbul/Sarıgazi’den bir grup işçi

İktidar, sürekli olarak bizi yoksul olmadığımıza inandırmaya çalışıyor. Yoksulluğun kriterini evimize giren ekmek ya da elimizdeki cep telefonu olarak gösteriyorlar. Onlara kalsa bir kafede oturup çay içebiliyorsak zenginiz! 21. yüzyılda, teknolojinin büyük ilerlemeler kaydettiği bir çağda yoksulluğun ölçütü cep telefonu ya da bilgisayar olamaz. En basitinden hastaneden randevu almak için bile ya cep telefonumuz ya da bilgisayarımız olmak zorunda. Kaldı ki bunlara sahip olmak için bile çok çalışmamız ya da borçlanmamız gerekiyor.
Gerçekte yoksuluz ve yoksulluğumuz her geçen gün büyüyor. Alım gücümüz düştükçe temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamıyoruz. Öyle bir zam yağmuru var ki marketlerde her gün yüzlerce ürünün etiketi değişiyor! Ama yoksullaşmak sadece yaşamsal ihtiyaçları karşılayamamak demek değil. Yoksullaşmak aslında insanlaşamamak demek. Çünkü insanlaşmak, zorunlu ihtiyaçların ötesine geçerek kültürel, sosyal, zihinsel aktivitelere daha fazla zaman ayırabilmek demektir. Bütün bir yıl çalıştıktan sonra ailemizle, arkadaşlarımızla tatil yapmak, zihnimizi ve bedenimizi dinlendirmek, farklı yerler görmek, hayattan keyif almak hakkımız değil mi? Sinema veya tiyatroya gitmeyeli ne kadar uzun zaman oldu hiç düşündük mü? İşte yoksullaşmak bunları yapamamak demektir. Biz yapamasak bile en azından çocuklarımızın çeşitli aktivitelere katılmasını sağlayabilmek için bile fazla mesai yapmamız gerekiyor. Hafta sonu olduğunda ailemizle vakit geçirmek yerine ya fazla mesai ya da ek iş yapıyoruz. Neredeyse tüm zamanımızı çalışarak geçiriyoruz, yük hayvanından ne farkımız var?
Ama biz UİD-DER’li işçiler şanslıyız. Bu düzen insanlaşmamızın önüne ne kadar engeller koysa da biz bir araya geliyor; müzik, şiir çalışmaları ve çeşitli etkinlikler yaparak hem insanlaşıyor hem de bilinçleniyoruz. Bilinçlendikçe insanlaşmanın bütün emekçilerin hakkı olduğunu öğreniyor ve bunun için mücadele ediyoruz. Gelin mücadelemizi büyütelim, hem insanlaşalım hem de başımızdaki asalakları def ederek tüm toplumun insanlaşmasının önünü açalım!
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarında çalışan işçiler, 10 Şubatta özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyüş başlatmışlardı. 13 Şubatta Hazine ve Maliye Bakanlığı...
- 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te SSR Mining ve ortağı Çalık Grubunun tarafından işletilen Çöpler Altın Madeninde siyanürlü toprak kaymış, 9 işçi toprak altında kalmış, cenazelerine aylarca ulaşılamamıştı.
- Antep'te direnişlerin yaygınlaşması, işçilerin ortak eylemler yapması, birlik içinde hareket etmeye yönelmesi ve pek çok örnekte mücadelelerini başarıya ulaştırmaya başlaması üzerine patronlar baskılarını arttırdı. Gaziantep Valiliği ise 13 Şubatta...
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...