Buradasınız
Ziyarete 2 Kilo Soğan, Bebek Görmeye 2 Paket Bebek Bezi
Ankara’dan bir işçi

Merhaba dostlar. Yeni bebekleri olmuş bir arkadaşımızın evini ziyarete gittik bugün. Dünyaya gelen bebeği bir görelim, sevelim, arkadaşlarımıza da hayırlı olsun diyelim istedik. Bebeği gördük, minicik, sevimli mi sevimli. Çaylarımızı içtik, sohbetler ettik. Krizden konuştuk bol bol. Yaşamın biz işçiler, emekçiler için çok zorlaştığından bahsettik. Sohbetimizi, “şikâyet etmek çözüm değil; biz işçiler aramıza konan tüm suni ayrımları aşıp haklarımız için bir arada mücadele etmeliyiz” diyerek ilerlettik. Konu konuyu açtı. Saat de ilerledi. Sohbete doyamadık ama en kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle izin isteyip kalktık.
Eve geldiğimde yatmadan uidder.org’da yeni haberler, mektuplar var mı diye bir bakayım dedim. Bir mektup gördüm. Başlığı “İki Kilo Soğanla Ziyarete Gitmek”ti. Merak ettim hemen okudum. Ve okudukça da o gün ve daha önceki günlerde yaptığımız iki bebek ziyareti geldi aklıma.
Biri evlendiğinde, ev aldığında, yeni bir eve taşındığında ya da bebeği olduğunda destek olmak için o arkadaşlarımıza çam sakızı çoban armağanı bir hediye alırız. Hem destek olmak hem de sevincini paylaşmak için. Bunun için de arkadaşlar olarak aramızda para toplarız. Bu apartman komşumuz, iş arkadaşımız, dernek de ya da sendikada mücadele arkadaşımız olabilir. Ya da bir akrabamız. Herhalde dünyanın her yanında bu dayanışma vardır.
Eskiden bu dayanışma için para toplanırdı. Ya bu para verilirdi, ya paranın yettiğince altın alınırdı ya da bir hediye. Ama biz son 2 bebek ziyaretimizde bebek bezi aldık arkadaşlarımıza. Almadan önce de aradık sorduk hangi markayı ve kaç numara bez kullandıklarını ve ikisi de ne şaşırdı ne de itiraz etti. Çünkü temel bir ihtiyaç olan bebek bezi o kadar pahalı ki arkadaşlarımız bir nebze olsun bu yüklerinin hafiflemesinden çok memnun oldular.
Esenyurt’tan arkadaşlarımızın soğan götürmesine şaşırmadım bu yüzden. Çok da iyi anladım onları. Ama alışmayacağız bunlara. Alışmamalıyız, alışamayız. En temel ihtiyaçlarımızı karşılayamayacak duruma gelmemiz ürettiğimiz bunca zenginlik karşısında kabul edilebilir bir şey olmamalı.
Bunca çalışıp ürettikten, yaşamımızı tükettikten sonra bir de kapitalistlerin sebep olduğu krizlerin bedelini işsiz kalarak, düşük ücrete çalışarak, en temel ihtiyaçlarımızdan mahrum olarak ödemek zorunda değiliz. Bu çekilmez yaşama razı olmamak için bir araya gelmeli, “YETER”, “krizin bedelini ödemeye HAYIR” demeliyiz.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...