Buradasınız
AssisTT İşçilerine Bundan Böyle Hastalanmak da Yasak!
Kartal’dan bir çağrı merkezi çalışanı
AssisTT işçilerine patronları tarafından daha önce düzenlenen performans saldırısından sonra bir de rapor saldırısı eklendi. Önceden 1-2 günlük tüm istirahatlerinde ücretlerinden kesinti yapılmayan AssisTT işçileri artık ayda toplamda sadece 2 gün hasta olabilecekler. Kalan resmi raporlu günleri, istirahati hangi sağlık kuruluşundan almış olurlarsa olsunlar ücretsiz izin olarak sayılacak. Yani artık 2 günden fazla hasta kalmak veya bir ay içerisinde 2-3 rahatsızlık geçirmek yasak! Eğer geçirirlerse ücretlerinden olacaklar.
Daha önce sendikalaşma çabası nedeniyle öncü arkadaşlarının işten çıkartıldığı AssisTT işçileri, şimdi sendikasızlığın ağır sonuçlarıyla karşı karşıyalar. Sendikalı olma haklarından edilmelerinin üzerine bir de bu saldırı eklenmiş durumda. Patronlar, işçiler sessiz kaldıkça her türlü saldırıdan geri kalmayacaklar. Yine yakın zaman önce “çok fazla” (!) istirahat aldıkları gerekçesiyle 3 işçi işten atılmıştı. İş Kanunundaki bu konuya dair tüm açıklardan yararlanan patron aynı zamanda birkaç gün rapor alan bir işçiden bile hesap sormaktan çekinmiyor. Yani işçi, hastalığı yetmiyormuş gibi bir de patronun baskısı ve ücretinin azalmasıyla karşı karşıya kalıyor.
Çağrı merkezlerinde birçok alanda hizmet vermekte olan AssisTT işçileri, kulaklarında sürekli takılı kulaklıklarla her an işitme engeli ve buna bağlı hastalıklarla karşı karşıyalar. Ayrıca sürekli sağlıksız bilgisayar ekranlarına baktıkları için göz hastalıkları ve sürekli oturarak çalıştıkları için bel, boyun ağrılarıyla kıvranmaktalar. Bütün bu hastalıklar yetmezmiş gibi bir de sürekli gelen telefonlardan ve hakaretlerden dolayı psikolojik problemlerden ve sinir krizlerinden başlarını kurtaramamaktalar. Zaten işyerinde düzenli bir sağlık kontrolünden kesinlikle geçmeyen çalışanlar, muayene veya tedavi olmak için bir sağlık kuruluşuna başvurduklarında da artık o gün işe gelmemiş sayılacaklar.
Patronlar örgütsüz ve sendikasız işçileri her zaman ezmekteler ve ezmeye de devam edeceklerdir. Bunun çözümü olarak işçiler sendikalarda örgütlenmeli ve sendikasızlaştırmaya karşı birlikte ve kol kola mücadele etmelidirler. Aksi takdirde patronlar, istirahatli geçen tüm günlerimizin parasını ücretimizden kesecek ve buna benzer tüm haklarımızı tırpanlamaya devam edecektir.
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...