Buradasınız
Uzayan Ömür Meselesi ve Ayrıntıdaki Şeytan!
Sancaktepe’den bir işçi
İktidar partisinin İzmir Milletvekili Necip Kalkan geçtiğimiz günlerde Meclis kürsüsünde Türkiye’de ortalama insan ömrünün 3,3 yıl artmış olmasına dair pek değerli bilimsel(!) veriler paylaştı. Tastamam şöyle dedi: “Bunu AK Parti iktidarı sağladı. Ömrünüzün artmasını istiyorsanız, bir 15 yıl daha iktidarı bize verin, 3,5 sene daha ömrünüz artsın. Türkiye’de 1950 yılında ortalama yaşam süresi 46’ydı. Şimdi ise 78 oldu. Bizim iktidarımızda insanın ömrü uzuyor.” Sayın vekilin açıklamasından anladığımız kadarıyla Türkiye’de ortalama insan ömrünün artmış olması ile dünya genelinde artış gösteren ortalama insan ömrünün bir alakası yok. Türkiye’deki tamamen iktidarın siyasi başarısıyla ilgili bir artıştır. Baksanıza, tam da AKP’nin iktidarda olduğu son 15 yılda bu artışın gerçekleşmiş olması tesadüf olmasa gerek! Gerçi 1950’den bu yana insan ömrü uzamaya devam etmiş ama olsun tüm başarı son 15 yılda iktidarda olanlarda!
Peki, biz bu “bilimsel” veriyi yutmuş olalım ve gerçekten de siyasi iktidarın başarı hanesine yazalım. Bu arada ortalama yaşam süresi artarken yaşam kalitesinin tam tersine düşmesini, emeklilik yaşı artarken emekli maaşlarının azalmasını, uzun yıllar boyunca çalışıp didindikten sonra huzur içinde geçirilmesi gereken yaşlılık yıllarının ise sürünerek, hastalıklarla boğuşarak, yoksulluk içinde geçmesini sadece bir teferruat olarak görüp atlayalım! Önemli olan netice değil mi? Sonuç itibariyle sayın vekil olmayan bir şeyi söylemiyor. Sadece bazı “küçük” detayları atlıyor. Ama ne demişler “şeytan ayrıntılarda gizlidir.” O halde gelin, sayın vekilin atladığı bazı “küçük” detaylara bakalım ve bu iktidarın döneminde ortalama insan ömrü dışında başka neler arttı bir görelim.
- İş cinayetleri 6 kat arttı! İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin geçen yıl yayınladığı rapora göre son 15 yılda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi sayısı 20 bin 500!
- Kadın cinayetleri 14 kat arttı! 15 yılda 14 binden fazla kadın cinayeti işlendi.
- Sadece son beş yılda işçi intiharları 6 kat arttı! İSİG verilerine göre 2013 yılında intihar eden işçi sayısı 15 iken 2017 yılında 89’a yükseldi. İşçiler en çok mobbing, işsizlik ve borç yüzünden intihar ediyorlar.
- Sendikasızlaştırma arttı! DİSK-AR raporuna göre Türkiye’de işçilerin %87’si sendikasız çalışıyor. Bu oran kadın işçilerde ise %92’yi buluyor.
- İşsizlik arttı! Türkiye’de geniş tanımlı işsiz sayısı 6,1 milyon, işsizlik oranı ise %18,3 oldu.
- Çalışma süresi arttı! Haftalık çalışma süresi yasal olarak 45 saatken ortalama çalışma süresi 49,3 saat oldu. Fazla mesailerle birlikte bu süre 70-75 saate kadar çıkabiliyor.
- Enflasyon arttı! 2017 yılı enflasyon oranı %11,92 ile son 13 yılın en yüksek yıllık enflasyon oranı oldu. Bu da demek oluyor ki iğneden ipliğe her şeyin fiyatı arttı.
- Borç oranları arttı! BKM verilerine göre 2002 yılında aile gelirinin borca oranı yüzde 4,7 iken bu oran 2016’da yüzde 57’ye ulaştı. 2002’de 6,6 milyar lira olan tüketicilerin bankalara borç miktarı ise 2016’da 419,6 milyara çıktı.
- Katledilen ormanların, HES uğruna kurutulan derelerin sayısı arttı! Tarihi eser katliamı arttı!
- Tutukluluk oranı arttı! 2006-2016 döneminde Türkiye’deki tutukluluk oranı yüzde 161,7 oranında artış gösterdi.
- Tutuklu gazeteci sayısı arttı! Gazetecileri Koruma Komitesi’nin 2017 raporuna göre Türkiye en fazla gazetecinin tutuklu olduğu ülke olarak birinci sıraya yerleşti.
- Kutuplaşma, milliyetçilik, yozlaşma arttı!
Bu artan listesi daha çok uzar. Ama bu kadar “ayrıntı” şeytanı görmek için yeterli olsa gerek. Demek ki işçi-emekçi sınıfların yaşamı düze çıkmamış!
Bellum Omnium…
Dünyamızın Çocukları
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...