Buradasınız
Çarka Çomak Sokmak
Gazi Mahallesinden bir büro işçisi
UİD-DER Gazi temsilciliğinde “Çark” filmini seyrettik. Filmde 12 Eylül sonrası sendikaların kapatıldığı, grev ve örgütlenmenin engellendiği, her türlü baskının arttırıldığı bir dönemde işçilerin verdiği yaşam mücadelesi anlatılıyordu. Film etkinliğine, tekstil işçilerinin ağırlıklı olduğu çeşitli sektörlerde çalışan arkadaşlar katıldılar. Film 1987 yılında çekildiyse de, aradan geçen 20 yılda işçi sınıfı açısından bir şey değişmiş değil. Film sonrası tartışma bölümünde bunun sebepleri ve mevcut durumun nasıl değişeceği üzerine tartıştık. Filmin her karesi bizleri anlatıyordu. Bununla birlikte sınıf çelişkileri üzerine konuştuk. Örneğin Rauf’un eşinin polis olması ve sonucunda işçi Rauf’un karşısında yer alması. Buradan şu sonucu çıkardık: polisler bizi değil patronları koruyorlar! Örgütsüz olduğumuz sürece hiçbir şeyin değişmeyeceği de, çıkan diğer bir sonuçtu. Özellikle Almancı işçinin hayalleri ve yaşadığı hüsran bizlere kapitalizmin her yerde aynı olduğunu gösterdi.
Kapitalizm hiç de Almancı işçinin dediği gibi “al gülüm ver gülüm demiyor”, hep alıyor hiç vermiyor. Vardiyalı çalışan işçi arkadaşlar kendi işyerlerinde yaşanan iş kazalarına değinerek, bunun kader olmadığını, uzun çalışma koşullarında kazaların kaçınılmaz oluğunu anlattılar. Söz alan diğer bir işçi arkadaş “sistemin sömürü çarkına birlik olup çomak sokmamız gerekir” dedi. Ancak işçilerin birliğini sağlamak için başta işçilerin arasındaki güveni kurmak ve sabırla mücadele etmek gerektiği de vurgulandı. Sonuçta her şeyi üreten, yaratan bizleriz, kapitalizmin sömürü çarkına da çomak sokacak olan işçi sınıfından başkası değil. Kurtuluşun yolu, işçi sınıfının örgütlülüğünü sabırla ve ilmik ilmik örmekten geçiyor. Filmde gördüğümüz gibi patronların korktuğu tek şey işçi sınıfın birliğidir. İki-üç işçinin bir araya gelmesine bile tahammül edemeyen patronlar, binlerce işçinin bir araya gelmesinden öylesine korkuyorlar ki bizleri bölüp parçalamak için günün 24 saati propaganda yapıyorlar.
Bizler birliksek bir anlam ifade ediyoruz. Tek başımıza kaldığımızda sistemin çarkları tarafından yutulmaktan kurtulamayız. Sınıf tarihimizin defalarca kanıtladığı üzere, işçilerin birliği defalarca çarka çomak sokmuş ve patronların ödünü koparmıştır. Ancak çarkı tamamen yok etmek dünya işçi sınıfının nasırlı yumruğunu bekliyor.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...