“İşte Özgür Dünya!”

23 Ağustos Pazar günü UİD-DER Esenler Temsilciliğinde “İşte Özgür Dünya” adlı filmi çeşitli fabrikalardan gelen işçi kardeşlerimiz ve çocuklarımızla birlikte izledik.

Kapitalist sistemin çürüdükçe işçi sınıfına neleri dayattığını bu film sayesinde bir kez daha gördük. Bugünlerde hükümet Özel İstihdam Büroları adı altında işçi sınıfına karşı kölelik sistemini yasalaştırmayı hedefliyor. Bu büroların nasıl çalıştığını, bugün var olan hangi haklarımızın elimizden alınacağını, biz işçileri nelerin beklediğini film sayesinde de görme şansımız oldu. Film göçmen işçiler üzerinden anlatılmış. Göçmen işçilerin karşılaştıkları sorunlar üzerinden Özel İstihdam Bürolarının hangi rolü oynadığını anlatmış.

Bu yasa onaylanırsa biz işçileri neler bekliyor dersiniz;

- İşçinin patronu büro sahibi oluyor. İşveren kiraladığı işçilerin hiçbir sorumluluğunu üstlenmiyor.

- Ücret, tazminat ve sosyal güvenlik gibi işçi giderleri bürolar tarafından karşılanıyor.

- İşveren kiraladığı işçiyi istediği zaman işten atabiliyor.

- İşçi, işyeri sorunlarına giderek yabancılaşıyor.

- Bilinç bulanıklığı kadrolu işçilerle kiralık işçilerin arasına bariyer örüyor. Bu da sendikalaşma, birlikte hak arama mücadelesinin ve grevin önüne geçiyor.

- Büronun bir gecede kapanması işçinin haklarını alabilmek için muhatap alacağı kimseyi bulamamasına da neden oluyor.

Daha birçok sorun bu Özel İstihdam Büroları yasasıyla biz işçileri bekliyor. Kapitalist sistem çürüdükçe, örgütsüz olan işçi sınıfına daha da pervasızca saldırmaya devam ediyor. Dünyanın her yerinde patronlar sınıfı ve onların hükümetleri işçi sınıfına karşı saldırıda sınır tanımıyorlar. Patronlar sınıfının bu saldırılarına karşı koyacak olan işçi sınıfının uluslararası birliği, örgütlülüğüdür. İşçi sınıfı dünya çapında örgütlenip sınıfın sorunlarının son bulması için patronlar sınıfına ve onların düzenine karşı mücadele etmelidir. Nihai çözüm patronların sömürü üzerine kurdukları kapitalist sistemi yıkıp yerine işçi sınıfının iktidarını kurmaktır. Sınıfların ve sömürünün olmadığı bir dünya kurmak örgütlü işçi sınıfının kendi ellerindedir. Yeter ki gücüne, örgütlülüğüne güvensin!