Buradasınız
“Örgütsüz İşçiler Partisi”ni Nasıl Yenebiliriz?
Eğer bir işçi “böyle gelmiş böyle gider” demeye başlıyorsa bilmeliyiz ki, bu işçi kardeşimiz “Örgütsüz İşçiler Partisi”ne üyedir. Bu “parti”ye üye olan işçi sayısının milyonları aştığını çok iyi biliyorum. Örneğin, “gelin haksız savaşları durdurmak için bir şeyler yapalım” dediğimizde, bu “parti”nin bütün dünyadaki üyeleri koro halinde “boşver, her koyun kendi bacağından asılır” derler.
“Örgütsüz İşçiler Partisi” hakkında bir araştırma yapan herkes bu partinin Türkiye’de özellikle 1980 askeri faşist darbesinden sonra güçlenmeye, sayılarını milyonlara ulaştırmaya başladığını tespit eder. Bu “parti”nin üyeleri üzerinde darbenin etkileri halen sürüyor. Çünkü bu “parti”nin üyeleri açıktan adım atmaktan, bir araya gelmekten çok korkarlar. Bizleri de tek tek örgütleyerek bu “parti”ye üye yapmaya çalışırlar!
İşçi arkadaşımız işten atıldığında, bu “parti”nin bir üyesi belirir hemen yanında ve propagandaya başlar: “Patron bu, işe de alır işten de atar, böyle gelmiş böyle gider.” Bir işçi arkadaşımız kaza geçirdiğinde, biz bu kazanın sorumlusu olan patron cezalandırılsın dediğimizde, “Örgütsüz İşçiler Partisi”nin üyesi hemen devreye girer: “Kaza yapanda hiç mi suç yok?” İşçilerin bir kısmı sendikaya üye olmak için bir araya geldiğinde, aralarına sızmış olan ÖİP üyesi, “siz öbür işçileri asla ikna edemezsiniz, zaten bu fabrikaya asla sendika giremez” diyerek meşhur sloganı yeniden söylemeye başlar: Ne de olsa böyle gelmiş böyle gider kardeşim! Bir yerde 5 işçi toplanmışsa, dikkat edin çoğunluk mutlaka bu “böyle gelmiş böyle gider” partisinin üyesidir. Çünkü patronlar sınıfı her koldan çalışarak bu “parti”nin üyelerini çoğaltıyor, yeni yeni işçiler kazanmak için sabah akşam çalışıyor. Ama…
“Örgütsüz İşçiler Partisi”nin durumu bu aralar iyi değil. Çünkü bu kez rüzgâr yavaş da olsa mücadeleci işçilerden yana dönüyor. Patronlar sınıfının ideolojik baskısı altında ve denetimindeki ÖİP, işten atılan, ücretini alamayan, emeklilik hakları yok edilen herhangi bir işçiye “böyle gelmiş böyle gider” dediğinde, mücadeleci işçiler hemen, “size uyduk, elimizde ne varsa uçtu gitti. Allah sizin belânızı versin. Böyle geldi, ama bakın artık böyle gitmiyor” diyorlar.
Kardeşler, üyesini işçilerin oluşturduğu bu partinin işçilerden yana olmadığı belli. Öyleyse biz, “böyle gelmiş böyle gitmez” fikrini yaymalıyız ki, bu zehirli “parti”yi işçiler arasından söküp atalım. İşçileri kendi hakları için örgütlü, mücadeleci, bilinçli bir işçi haline getiren UİD-DER’in kapısını daha fazla çalmaya başlamalıyız ki, bu “Örgütsüz İşçiler Partisi”ni ortadan kaldıralım!
Kömür Tutuşunca
15-16 Haziran Direnişini Unutma
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/