Buradasınız
“Zengin Mutfağı”
Esenler’den bir metal işçisi

2 Ağustos Pazar günü UİD-DER Esenler Temsilciliğinde “Zengin Mutfağı” adlı filmi seyrettik. Çeşitli fabrikalardan ve mahalleden katılan işçi arkadaşlarımızla birlikte, 1970’li yıllardaki işçi sınıfının mücadelelerini bu filmle yeniden yaşadık.
Film 16 Haziran 1970 gününden yani UİD-DER İşçi Tiyatrosunun sahneye koyduğu “Uyanıştan Başkaldırıya” adlı oyunun bittiği yerden başlıyordu. Tiyatral bir tarzda çekilen film, 15-16 Haziranda ve sonrasında nelerin yaşandığını patronların mutfağında çalışan bir işçi üzerinden anlatıyordu. Tiyatro ve film aynı zincirin birer halkası gibiydi.
20 yıldır Kerim beyin mutfağında aşçılık yapan Pehlivan Lütfü’nün yaşadığı sınıfsal çatışma etrafında örülen filmde, patronların eyleme geçen işçiler karşısında İstanbul’u terk etmesi, sonrasında ilan edilen sıkıyönetim ve 12 Mart 1971 askeri darbe sürecince işçi sınıfının yaşamış olduğu baskılar, gözaltılar, işten atılmalar, sendikalara ve sınıf bilinçli işçilere yönelik saldırılar, sınıfsal olarak netleşmeleri gördük. Patronlar sınıfının örgütlü işçi sınıfına karşı nasıl hareket ettiğini gördük. Birçoğumuz o dönemi yaşamadık fakat sınıfsal tarihimizi yeniden bilince çıkardık. Patronlar sınıfının yaşam biçimiyle biz işçilerin yaşam biçiminin arasındaki farkın sadece fabrikalarda değil yaşamın her alanında olduğunu gördük. Bizler ayda bir kez bile kırmızı et yiyemezken patronların köpeklerinin bile bizden daha iyi beslendiğini, hatta beslenmesinin bile bizlerin üzerine yıkıldığını filmle birlikte yeniden kavradık. 20 yıldır bu mutfakta çalışan Pehlivan Lütfü bizlere “Zengin Mutfağı”ndan sesleniyor: ayrılmak mı zor, yoksa burada kalıp çalışmak mı?
Nerede çalışırsak çalışalım önemli olan sınıfsal netliktir. Filmde de denildiği gibi; “ya o taraftansındır ya da bu taraftan. İki tarafta birden olamazsın.” Tarafını bilen işçi, sınıf bilinciyle donandığı ve de örgütlendiği oranda zenginlerin mutfağında da çalışsa ne yaptığını bilir. Ve kendi sınıfı için mücadele eder. Yeter ki işçi sınıfının bilimiyle donanalım ve örgütlü mücadeleye katılalım.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
İşçileri Grev Ziyaretlerine Taşıyalım
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...