Buradasınız
1 Mayıs Mahallesinde “Güneşe Yolculuk”
1 Mayıs Mahallesinden bir işçi
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği olarak mahallelerdeki etkinliklerimize devam ediyoruz. Geçtiğimiz Pazar günü 1 Mayıs mahallesinde “Güneşe Yolculuk” adlı film etkinliğimizi gerçekleştirdik. Güneş daima temizliğin, aydınlığın ifadesidir. Etkinliklerimizde kapitalizmin pisliğini, kirlenmişliğini ve çürümüşlüğünü gözler önüne serdikçe, öfkemiz ve sınıf bilincimiz daha bir bileniyor.
Belki birçoğunuz bu filmi izlemiş ya da izlememiş olabilirsiniz. Film, Kürdüyle Türküyle işçilerin nasıl da kardeş olduklarını, etnik farklılıkların bir anda nasıl da silikleşebildiğini anlatıyordu. Filmin kahramanlarından Berzan ve Mehmet, Kürt ve Türk işçi gençlerdi. Ve bu iki insanın yolları megapol kent İstanbul’da birleşiyordu. Aralarında hiçbir ayrım yoktu. Yoksullukları, özlemleri, hayalleri ve hayatta kalma mücadeleleri ortaktı. Berzan kendi kültürünü, halkının çektiği acıları Mehmet’e anlatmaya çalışıyordu. Mehmet sırf teninin renginden dolayı, esmer olduğu için sanki bir suçmuşcasına “Kürt” damgasını yiyor ve burjuva devletin Kürt halkına çektirdiği acıları yaşayarak öğreniyordu. Filmin sonunda Berzan mücadeleden yana tutum takındığı için devlet tarafından katledildi. Çünkü Berzan onurlu yaşamayı tercih etmişti. Berzan gibiler ezilenlerin kalbinde sonsuzluğa kadar güneş gibi yaşamaya devam edecekler.
Mehmet filmin sonunda Berzan’ı özlemini duyduğu Zordüç köyüne götürmeyi vefa borcu saydı. Bu yolculuk esnasında Kürt köylerinin yoksulluğu, köylerin yakılıp yıkılıp nasıl da boşaltıldığı ve sular altına terk edildiği gösteriliyordu. Sanki bir başka dünyaya geçermişçesine her yol ayrımında yapılan askeri kontroller, şehir merkezlerine konuşlandırılmış tanklar ve toplar bizlerden gizlenmeye çalışılan kirli savaşı gözler önüne seriyordu.
Filmin ardından yaptığımız sohbetlerde henüz ilkokul çağındaki bir Kürt öğrencinin yaptığı konuşma hepimizi duygulandırdı. Bir Kürt çocuğu olarak kardeşlikten ve barıştan yana olduğunu haykırdı. Bizler de son dönemde iyice azgınlaşan milliyetçilik rüzgârına karşı Kürt ve Türk devrimcileri olarak mücadeleye sonuna kadar sahip çıkmamız ve ezilen Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını sonuna kadar savunmamız gerektiğini belirttik. Elbette bir gün Kürt ve Türk işçiler birleşerek sermaye düzenini yıkacaklar. İşte o vakit, 12 Eylül faşizminin, devrimcilere yapılan işkencelerin ve Kürt halkının çektiği acıların hesabını sermaye düzeninden gerçek anlamda sorabileceğiz.
Gebze’de “Güneşe Yolculuk”
Futbol Turnuvası Sona Erdi
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...