Buradasınız
2003’ten Bugüne: Asgari Ücret, Altın ve Gerçekler
Bahçelievler’den eğitim emekçisi
Sınıf kardeşlerim zor bir yılı geride bırakıyoruz. Daha zor bir yıl bizleri bekliyor. Bu tespit için kâhin olmaya gerek yok. Herkes üç aşağı beş yukarı neyin ne olduğunu biliyor ve yaşıyor. Bu yazıda meselenin ücretler kısmı ile ilgili birkaç noktaya birlikte yakından bakalım istiyorum. Birazcık matematik hesabı yapacağız. Korkulacak bir hesap değil. Tahminimce her gün zaten hep beraber bu hesapları yapıyoruz. İlk olarak bu yıl için aldığımız asgari ücret miktarı ile başlamak istiyorum. Ücretleri bekâr ve çocuksuz bir işçi için göz önüne aldığımı belirtmek isterim. Diğer durumlarda da benzer sonuçların geçerli olduğu konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Asgari ücret brüt olarak 2017 yılı için 1770,50 liraydı. Öte yandan değişik isimlendirmeler altında yapılan kesintilerden sonra brüt ücretimiz net ücrete dönüşüyor. Nedir bu kesintiler yakından bakalım;
- Sigorta Primi İşçi Payı: 248,85 lira
- İşsizlik Sigortası Primi İşçi Payı: 17,78 lira
- Gelir Vergisi: 226,63 lira
- Damga Vergisi: 13,49 lira
Toplam Kesinti Miktarı: 506,75 lira.
Böylece asgari ücretimiz 1770,50 lira -506,75 lira =1263,75 lira olmaktadır. Bu, çalışmamız karşılığında patronun bizlere ödediği ücrettir. İşaret etmek istediğimiz ilk nokta gerçek asgari ücretin üzerindeki aşırı kesintilerdir. Brüt asgari ücretimizin yaklaşık üçte biri kesintiye uğruyor. Bu kesintilerin yarıya yakınını da vergiler oluşturmaktadır. Yaşamı var eden bizler için ağır bir bedel. Dahası kalan net asgari ücret, asgari ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemiz için gerekli paranın çok uzağında. Bu kadar bir parayla bugünün yaşam koşullarında geçinmenin mümkün olmayacağı aşikâr değil mi? Öte yandan net asgari ücret olarak banka hesaplarımıza 1404,06 lira yatıyor diyebilir bazı kardeşlerimiz. Doğrudur yalnız bu paranın 133,31 lirası Asgari Geçim İndirimi ya da kısaca bilinen adıyla AGİ olarak devlet tarafından karşılanmaktadır. Yani bizden toplanan vergilerden ödenmektedir. Başka bir deyişle maaşlarımızın bir bölümünü zaten biz kendimize veriyoruz. Ben böyle bir vergi vermiyorum diyen kardeşlerin asgari ücretin gelir vergisi kısmında yer alan 226,63 liralık kısmına bakmaları yeterli olacaktır. Bu doğrudan maaşlarımızdan yapılan kesintidir. Dolaylı yollardan yapılanlarsa cabası. Ayrıca 1404 lira geçinmek için yeterli mi?
Devam edelim. 2002 yılından ülkemizde yapılan genel seçimler sonucu şimdi de yönetimde olan AKP ülke yönetimini devraldı ve kesintisiz olarak 15 yıldır ülkeyi yönetmeyi sürdürüyor. AKP’nin önemli iddialarından biri ülkenin ekonomisinin büyümesi ve ülkenin zenginleşmesidir. Altın tüm zamanlarda zenginliğin değişmez ölçütlerinden biridir. Ben de geçen 15 yıl içinde asgari ücretlerimizin altına karşı durumunu merak ettim. Bakalım biz işçilerin geliri de ekonomiyle birlikte büyümüş mü?
YIL | ASGARİ ÜCRET | ÇEYREK ALTIN FİYATI | ASGARİ ÜCRETİN ÇEYREK ALTIN KARŞILIĞI |
2003 | 225.999.000 | 32.250.000 | 7,007 |
2004 | 318.233.475 | 33.000.000 | 9,6434 |
2005 | 350,15 | 38,50 | 9,0948 |
2006 | 380,46 | 50,00 | 7,003 |
2007 | 419,15 | 54,00 | 7,762 |
2008 | 503,26 | 72,50 | 6,941 |
2009 | 546,48 | 89,00 | 6,1402 |
2010 | 599,12 | 117 | 5,1206 |
2011 | 658,95 | 167,50 | 3,9340 |
2012 | 739,79 | 163 | 4,538 |
2013 | 803,68 | 160,08 | 5,0204 |
2014 | 891,04 | 164,40 | 5,4199 |
2015 | 1000,55 | 162,86 | 6,1436 |
2016 | 1300,99 | 213,80 | 6,0850 |
2017 | 1404,06 | 246,39 | 5,6985 |
Tablonun en sağında yer alan sütun bir asgari ücrete karşılık kaç tane çeyrek altın alınabildiğini göstermektedir. 2004 yılından itibaren asgari ücretimizin çeyrek altın karşılığının 2011 yılına kadar düzenli olarak azaldığını hemen fark etmişsinizdir. ( Tek istisna 2007 yılı ve istisnalar kaideyi bozmaz.) 2012 yılı ile 2016 yılları arasında göreli bir yükseliş olmakla birlikte 2004 yılının çok uzağında ve 2017 yılı ile birlikte tekrardan düşüşün başladığı görülüyor. Çok muhtemelen 2018 yılında da 2017’den düşük olacak. Bu tablonun bize söylediği yıllar geçtikçe bizlerin zenginleşmediğimiz, zenginliğimizin korunmadığı aksine yoksullaşmış olduğumuzdur. Bu durum işaret etmek istediğimiz üçüncü gerçektir.
Toparlayacak olursak;
- Asgari ücret üzerinde çok fazla kesinti var.
- Asgari ücret geçinmek için yeterli değil.
- Yıllar içerisinde asgari ücret değerini korumuyor ve değer kaybediyor.
Ne yapmalıyız? İlk olarak bizler talep etmedikçe, sesimizi yükseltmedikçe burada yer alan tespitlerin lehimize değişmeyeceğini bilmeliyiz. Ne patronlar sınıfı ne de mevcut iktidar bizim sınıfımıza hayrına bir şey verir. Kardeşlerim burada işaret ettiğimiz sorunların ve daha pek çok sorunumuzun çözümü örgütlü mücadelemizdedir. Tarihin gösterdiği, tecrübe ile sabit bir gerçektir bu. Ne zaman işçi sınıfı bir araya gelmiş, örgütlenmiş ve taleplerini haykırmışsa o zaman patronlar sınıfı ve mevcut iktidar hiç istemese de işçi sınıfının taleplerine kulak vermek zorunda kalmıştır. Bu sebeple tüm sınıf kardeşlerime mücadele dolu günler diliyorum.
Tüm Direnişçi İşçilere Selam!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...