Buradasınız
3. Havalimanı İnşaatında Ölümüne Mesai!

3. havalimanı inşaatında 400 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği iddiasını gündeme getiren Cumhuriyet gazetesi yazarı Mehmet Kızmaz, şantiyedeki iş güvenliği uzmanları, kamyon şoförleri ve işçilerin iş cinayetlerini doğruladığını ifade eden bir haber daha kaleme aldı. İşçiler, havalimanını 29 Ekim 2018’e yetiştirme baskısı nedeniyle iş güvenliği önlemlerinin hiçe sayıldığını, bu nedenle meydana gelen iş cinayetlerinin sümen altı edildiğini ifade ediyorlar. Mehmet Kızmaz’ın “Ölümüne mesai... 3. havalimanı inşaatında çoğu iş cinayeti sümen altı ediliyor” başlıklı bugünkü yazısı şöyle:
3. havalimanı inşaatında çalışan makine teknikeri Y.A., Cumhuriyet’in gündeme getirdiği “400 ölüm” iddiasının abartılı olmadığını söyledi. Y.A. “Bakanlığın 27 işçinin öldüğünü söylemesi komik. Çoğu işçi ölümü bir şekilde sümen altı ediliyor” dedi. Havalimanını 29 Ekim 2018’e yetiştirme baskısı yüzünden iş güvenliğinin hiçe sayıldığı vurgulanıyor.
D.K, 32 yaşında, iş güvenliği uzmanı. Yaklaşık bir yıl 3. havalimanının Terminal - piyer bölgelerinde çalıştı. Çalışma koşulları yüzünden geçen hafta istifa etti. “Ya mesleğimizi onurlu şekilde yapacaktık ya da maaşımızı alıp yan gelip yatacaktık. İmalat baskısı had safhadaydı, bunu kaldıramadım” diyor.
Uzmana da mobbing
Mobbing D.K, inşaattaki çalışma koşullarını şöyle anlatıyor: “Sabah 08.00’de başlayan mesailer gece 01.00-02.00’ye, hatta bazen sabaha kadar devam eder. İmalat baskısı haddinden fazla var. Tepki gösterince işten çıkarılma durumu oluyor. Kurul toplantılarında, ‘Şantiye mahremimiz, mahremimizi dışarda paylaşmayın’ diyorlar. Yanımıza gelip ses kaydı alıp almadığımız kontrol ediliyor. Çoğu uzman, saha yerine ofislerinde oturuyor. En büyük problem imalatta. İGA’nın (İstanbul Grand Airport) kadrolu uzmanı tehlikeli bölgelere gönderilmiyor. Taşeron firma uzmanlarına tehlikeli işi devam ettiriyorlar. İGA uzmanına, ‘Sen o bölgeye gitme, taşeron uzman kalsın. İşten çıkarılma korkusuyla işi durduramaz’ deniyor. Kendi uzmanları tutanak tutup, ‘Ana firma olarak bundan sonra benim sorumluluğum yok’ deyip sorumluluğu taşerona atıyor. Ben bunların hepsini yaşadım. İnşaatta rüzgâr hızı yasalara göre değil, uzmanlara bırakılmış. Yasalar 45-50 km’de işi durdururken burada 60-70 km’ye kadar devam ediliyor. Bu durumda işi durdurmak isteyen bir arkadaşımız işten çıkarıldı.”
Onlarca vücut parçası
D.K. de inşaatta iş kazası geçirmiş. Ambulansta, sağlıkçıya, “Kaç ölümlü kaza gördünüz” diye sorunca, “Vücut parçaları topladığım onlarca ölüm oldu” yanıtını almış. Hastanede de doktor, “Yine mi 3. havalimanı? Kamyon mu devrildi? Ne var orda? Her gün onlarca yaralı getiriyorsunuz’ diye tepki vermiş. Revirde tek bir ambulansın çalıştığını söyleyen D.K. “30 Ocak’ta çalışanım iş kazası geçirdi. Ayağını hiç oynatamıyordu. Revir, ‘acil değilse siz getirin’ dedi. Yaklaşık 45 dakika ambulans bekliyoruz. Ocak ayının başında, bir şantiye şefi, “Dün 3 ölümlü kaza oldu. Sakın bir yerde söyleme” dedi. Sayı 27’den çok fazla, eminim. Arkadaşım üç dört ölümlü kazanın şüpheli olarak gösterildiğini görmüş. Ordulu bir kamyon şoförünün ölümünü yerel sitelerde tesadüfen gördüm. Ama ertesi gün haber siteden kaldırıldı. Uzmanlar gördüğü kaza bilgilerini İSİG’ye verilerse daha net veriye ulaşılabilir. Mesela, Haziran 2017’de beton santralında iskeleden düşen işçinin öldüğü kazayla ilgili veriyi hiçbir yerde göremedim” diyor. D.K. çalıştığı süre boyunca bir gün bile Çalışma Bakanlığı’nın yaptığı denetime denk gelmediğini belirtiyor.
İş güvenliği uzmanı: Çöpe atılacak bareti veriyorlar
İş güvenliği uzmanı D.K. “İşçilere asgari geçim indirimi bile verilmiyor. Maaşlar asgari ücretten gösteriliyor. Birçok firma çalışanlarına, kişisel koruyucu donanım yani baret, ayakkabı, yelek almıyor. Uzmanlar, başka firmanın tarihi geçmiş, çöpe atacağı ürüne talip oluyor. ‘Abi çöpe atma, ben işçilere vereyim’ diyor. İşçi servisleri bölgelerine göre en son saat 19.00 ve 20.00’de kalkar. İşçi birkaç dakika ile servisi kaçırdı mı, ya bulunduğu yerde kalacak ya da mesai yapacak. Başka alternatifi yok. 29 Ekim 2018’e yetiştirme baskısı var. Uçak inerken çalışmalar nasıl sürecek? Orda toplu bir katliam da yaşanabilir. Açılıştan sonra iç hatlar terminali yapılacakmış” diye konuştu.
Dört işçi intihara kalkıştı
D.K. konuştuğumuz kamyon şoförünün “400 ölüm var’ açıklamalarını ise şöyle değerlendiriyor: “Sayı belki tam olarak 400 olmayabilir, ama ona yakındır. Toprağın altında işçi cesedi olduğu iddiasını da duyduk. En çok kazanın olduğu yer kamyoncuların alanıdır. Ölümü iş kazası diye bildirmezseniz kayıtlara girmez. Yaklaşık haftalık 500-600 iş kazasının meydana geldiği bir yerdeyiz. SGK verilerinde bu bilgi var mı? Bulamazsınız, bildirilmemiştir. Bundan 20 gün önce 4 işçi çatıya çıkıp intihar etmek istedi. 10 dakika sonra tüm alacakları ödendi.”
CHP araştırma komisyonu istedi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 3. havalimanı inşaatındaki kazaların araştırılması için komisyon kurulmasını istedi. Havalimanında ilk uçuşun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğum günü olan 26 Şubat’ta yapılacağı yönünde iddiaların bulunduğunu belirten Ağbaba, “Deneme uçuşunu yetiştirmek için işçilerin hayatı riske atılıyor. Açık çağrı yapıyoruz, bir komisyon kurulsun, bu komisyon oradaki kazaları araştırsın” diye konuştu.
Siyasi şov uğruna
28 yaşındaki makine teknikeri Y.A., Ocak 2017’den beri havalimanında çalışıyor. Y.A, inşaattaki işçi ölümlerine ilişkin şunları söylüyor: “Mart 2017’de Terminal 1 binasındaydım. Bir işçi, arkamdaki platformdan, alttaki çelik platforma düştü. Ambulansla götürülürken öldüğü söylendi. İşe başlayalı bir hafta olmuştu. Üç gün peşpeşe beş iş kazası yaşandı. 2 işçi öldü. Bir işçinin vinç raylarının üstüne düştüğü söylendi. Kışın şantiye çok karanlık. Yeterli aydınlatma olmadığından işçi bastığı yeri görmemiş, iskeleden düşmüş. Bu kazaları, formenlerin ofisinde duydum. Formen arkadaşlar konuşuyorsa yüzde 80’e yakın doğrudur. Her bölgeyi, bir müdürden, teknikerden daha iyi biliyorlar.”
İşten kovarız tehdidi
Y.A., gazetemizin manşetinde yer alan haberin de şantiyede konuşulduğunu dile getirerek, “Doğruluk payına katılıyorlar. Bazıları da, “Bunlar İsrail oyunu, projeyi yıpratmaya çalışıyorlar’ diyorlar. Bence, şantiyenin başladığı günden bugüne kadar, 400 rakamı hiç uçuk bir rakam değil. Oradaki çalışma şartlarını görünce ‘Olmaz’ diyemiyorsunuz” diyor. Bakanlığın 27 işçinin öldüğüne dair açıklamasını ise komik bulan Y.A., şöyle devam ediyor:
“Yetkililer, gelip çalışsınlar bir daha konuşsunlar. Çoğu iş kazası bildirilmiyor. 31 bin kişinin çalıştığı alanda, binlerce kaza ve ölümlere ilişkin tazminat, dava gibi yasal süreçle kimse uğraşmak istemez. Çoğu bir şekilde sümenaltı ediliyor. Ambulanslar geliyor, işçiyi alıyor ama nereye götürüldüğünü bilmiyorsun. O kadar büyük bir alan ki, bazen bir üst katta ya da yan tarafta olanlardan haberiniz olmuyor. İşçiler de konuşmaktan çekiniyor. Sarı, mavi ve beyaz renkte baretler var. Sarı bareti, hiçbir vasfı olmayan işçiler kullanıyor. Maviler, işinde biraz daha usta olanlar. Beyazı ise mühendis, formen, tekniker ve yöneticiler takıyor. Beyaz baretle işçilerin yanına gidince, her şeyi konuşmuyorlar. İşçi bir ay boyunca işe geliyor. İzin kullanayım deyince, “Niye izin kullanacaksın?” deniyor. Mesaiye kalmak istemeyenler, “Sizin kafanızı kopartırız. Sizi işten kovarız” diye tehdit ediliyor. İşçiye zorla mesai yaptırılıyor. Çalışma şartları çok kötü. Ben böyle bir yeri ömrümde görmedim. Mesai paraları ya eksik veriliyor ya hiç verilmiyor. İşçiler ağır şekilde azarlanıyor, küfre maruz kalıyorlar. Paralarını istediklerinde yalancı konumuna düşürülüyor... Hiçbir şekilde işçiye itimat yok. Sosyal medya paylaşımı bile işçiye yasak.”
Y.A’ya göre, havalimanı inşaatının 29 Ekim’e yetiştirilmesi pek mümkün değil. “Yetiştirseler de açıldıktan sonra çok tehlikeli durumlar ortaya çıkabilir” diyor ve ekliyor: “Büyük bir alanda çalışma devam edecek ve yolcular da işin içine girecek. Uçak, kepçeler, dozerler... Sırf siyasi şov uğruna, oldu bittiye getirilirse her şey berbat olabilir. Buraya vergilerimizle devlet kasasından büyük para aktarılıyor. Bir duvarın 4-5 defa yıkılıp, yapıldığını gördüm. Ya da yeni malzemelerin hurda diye atıldığını... Son dönemlerde de Cumhurbaşkanı gelecek diye acele ettirilmeler, baskılar artı. Şu an yönetim tutuşmuş durumda. Haberleri yalanlıyorlar. Peki, siz oraya gelip gördünüz mü? İnsanların canına kıyıldığında yapılan hiçbir projenin de anlamı kalmıyor.”
Bir Tekstil Fabrikası
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
Son Eklenenler
- Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik katliamını sürdüren İsrail devleti, şimdi de İran’a saldırarak savaşı yeni cephelerle büyütüyor. Batılı egemenlerin desteğiyle yürütülen bu savaş şimdiye kadar on binlerce masum insanın canını aldı,...
- Engellilerin Haklarına Erişim Platformu ve Türkiye Körler Federasyonu, 14 Haziranda Ankara’da “Büyük Engelli Buluşması” düzenledi. Platform ve federasyon üyesi yüzlerce engelli emekçinin bir araya geldiği eylemde engelliler, haklarının ellerinden...
- Sabahın ilk anlarına değin usulünce bekledikleri güneşin, en uzun huzmeleri mahallerinden içeri girdiğinde onlar çoktan bulut gibi yüklenmişlerdi. Öyle üstünkörü değil, öyle aniden değil, yarım yamalak değil; biriktirmiş de planlamış da gelmişlerdi...
- Geçtiğimiz günlerde ana-baba-oğul UİD-DER’li iki dostumu konuk ettim, içten bir sohbet eşliğinde zaman su gibi aktı. Bu vesileyle hem eskiye hem bugüne dair düşündük, konuştuk. Onlar gittikten sonra aklımda şu soru yankılandı: Nasıl oldu da aynı...
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...